Çetin Çıldır'ın Köşe Yazısı
Azdık, çoğaldık.
Küçük idik büyüdük, büyüdükçe azdık.
Gelmeyi sevdik, gitmeyi bilemedik.
Tasarrufu unuttuk, tüketmeyi sevdik.
Sürekli alıyoruz, bu arada yok diye de ağlıyoruz.
Kargo şirketleri tarihi rekorlar kırıyor.
Sadece ürünleri tüketmiyoruz, sevgiyi de tüketmeyi seviyoruz.
En iyi evlenme teklifleri bizde de, boşanmada da rekorlar kırıyoruz.
Almayı seviyoruz da göndermeyi beceremiyoruz.
Havaalanında binlerce kişi ile karşıladığımız futbolcuları giderken tek başına gönderiyoruz.
Sözde Mecnun' un Leylayı sevdiği gibi sevdiklerimizi, korku filmlerini aratmayacak sahnelerle öldürüyoruz.
Ençok sevdiklerine bile sevgisini göstermeyi ayıp sayan büyüklerimizi ahirete uğurladık. Meğer onlar sevgiyi bile ekonomik kullanıyorlarmış , biz bilemedik.
Hep karşıyı suçlamayı sevdik de, aynada kendimize bakmayı bilemedik.
Yeni döneme modern toplum dedik, eskiyi özledik ama ders çıkarmayı da beceremedik.
Hep en güzelini, en iyisini istedik, olan ile yetinmeyi bilmedik.
Hep gülmeyi istedik, bir köşeye çekilip sessizce ağlamanın güzelliğini göremedik.
Özetle büyük bir hırsla herşeyi tükettik ama mutluluğun nerede olduğunu bulamadık.
Halbuki biz bayramdan bayrama alınan ayakkabıları yastığının altında saklayıp, gece defalarca uyanıp duruyor mu diye bakan nesildeniz. Çocuklarımıza her şeyi verelim istedik, biz verdikçe onlar azdılar, biz bunu göremedik.
Biz, bu neslin sorumlusu olan nesiliz, ortaya çıkardığımız canavarların sorumlusu da biziz. Belki babalarımızın bize veremediği bir çok şeyi onlara verdik ama babalarımızın bize verdiği en önemli duyguları veremedik.
Huzurevleri bizim nesille birlikte çoğaldı.
Baba ve annelerimizi buralara koyduk, çocuklarımızın geçmiş ile bağlantısını kopardık. Biz geçmiş ile birlikte büyüyen son nesil olduk. Çocuklarımız ise hep isteyen, yok dan anlamayan, dünden habersiz nesil.
Şimdi sokaklarda eserimizi izleyip kahroluyoruz.
Çare yok sonuçlarına da katlanacağız.
SON SÖZ
Bugün size haberlerde işlenen kadın cinayetlerini izlerken hissettiklerimi yazdım. Aile devletleri ayakta tutan en önemli kurumdur. Bu kurumdan ses gelmeye başladı. Bu sesi ekonomik, siyasal hukuki sebeblerle okumak da mümkün. Ben bu nesli yetiştiren nesil üzerinden okumayı tercih ettim. Bu nesli yetiştiren neslin veda zamanı da yaklaşıyor. Bıraktığımız neslin yaptıklarından sorumluyuz.
Bu nesli hep verdiklerimiz üzerinden okuduk, veremediklerimizi de görelim istedim.
Kadınlar size Allah'ın emanetidir. Onları öldürdükçe ne aile kalıyor ne de devlet. Son bir tavsiye vedayı da öğrenin. Adam gibi veda etmeyi. Evliliği beceremedi iseniz bari veda etmeyi becerin. Size anlatmayı beceremeyen babalarınızı örnek almayın, onlara kendi babalarını sorun, çoğu hayatta olmayan o nesli tanımaya çalışın. Bizde ibret alacak çok şey yok. Olur ki onlardan ibret alırsınız...