Ahmet AKÇAALAN'ın Köşe Yazısı

Hiç dışardan göründüğü gibi değildir.

İzlerken çok rahat gibi gelir ama hata affetmez canlı yayın.

Geriye dönemezsiniz,

Delete tuşu işe yaramaz…

Yıllardır biriktirdiğiniz meslek hayatınız bitebilir.

Milyonluk cezalar alabilirsiniz…

Hatta kanalın kapanmasına sebep olabilirsiniz.

Ekrem İmamoğlu ve Binali Yıldırım’ın konuk olduğu İsmail Küçükkaya’nın seçim programına yapılan eleştirileri gördükçe üzüldüm.

Haksızlık yapıldığını düşünüyorum.

Küçükkaya tüm samimiyetiyle eşit ve adil olmaya çalıştı.

Canlı yayın hata affetmeyeceği için karşılıklı tartışmanın oto kontrolden çıkacağını bilerek 3 dakika gibi bir kural koydu.

Uzun yıllardır Kocaeli TV’de canlı yayın yöneten biri olarak söylüyorum. Bu tarz programlarda hep sunucu suçlu kalır. İki tarafta kendini bir şekilde haklı gösterir. Olan sunucuya olur. Küçükkaya tarihi programda tarihi bir sorumluluk üstlenmiştir.

Yazıp çizmeye benzemez canlı yayın.

Bir kelimenin faturası ağır olur.

Bunların dışında bence asıl sorgulanması gereken, 2001’den bu yana neden Ak Parti’nin bu tarz canlı yayınlardan uzak durmasıdır.

Ne oldu canlı yayına çıktı?

Ne kaybetti Ak Parti?

Aynı masada oturabilmeliyiz.

Hatta bu tarz programlara yerele yansımalı.

Ak Parti’nin bu kuralı ortadan kalkmalı.

Çözüm sürecinde Ak Parti ve MHP il başkanlarını Kocaeli TV’de canlı yayına almak istemiştim.

MHP il başkanı ikna olmuş dönemin Ak Parti Kocaeli İl Başkanı ise genel kural var diyerek programı kabul etmemişti.

O yüzden bu program için o kazandı, bu kazandı kısmından çok ülke demokrasisi adına önemli bir artı sağladığını düşünüyorum.

İkincisi ise bu tarz canlı yayınlar artık yerele, Kocaeli’ye yansımalı.

Kentin sorunlarını birlikte konuşabilmeliyiz.