Çetin Çıldır'ın Köşe Yazısı
Pandemi sürecinde evinde oturup tartışma programları izleyerek, hemen her konuda uzmanlaşan bir toplum haline dönüştük. Bu bilgiler ile oluşan fikirlerimizden o kadar eminiz ki , ömrünü bu işe adamış bir uzman ile dahi tartışabiliriz, özgüven tavanda.
Konuşmayı en çok sevdiğimiz konular, siyaset ve futbol.
Ama verseniz ekonomi ve sağlık sistemini dahi yönetebilirler.
Bu sürecin sonunda, az okuyan ve araştıran ama çok bilen bir kitle oluştu. Bu durum ise maniplasyona çok açık bir toplum oluşturdu.
Bu kanalın farkında olan profesyoneller de buraya çalışıyorlar. Bir bilgilendirme ile başlayalım. Alman Nazilerin meşhur propaganda bakanı Goebles' in kendisinden ünlü yalan teorisinden bir bölüm;
- Yalan söyleyin, mutlaka inanan çıkacaktır. Olmazsa, yalana devam edin, bir şeyi ne kadar uzun süre tekrarlarsanız, insanlar o kadar fazla inanırlar. Aynı yalanı sürekli tekrarlamak, o söylemin nereden geldiğini unutturur ve insanların kendi fikri gibi benimseyip savunmasını sağlar.
- Söylediğiniz yalan ne kadar büyük olursa, o kadar etkili olur ve insanların o yalana inanması da o kadar kolaylaşır.
Bu Goebles dünyaya erken gelmiş, sosyal medya silahının bu derece etkili olduğu bir çağda yaşasaydı neler yapardı diye bir düşünün.
Nedense kayıp 128 milyar dolar meselesi bana Goebles ' i hatırlattı. Sanırım sağ olsa gurur duyardı. Yukarıda teknik bir konu eriyen rezerv tartışılıyor, aşağıya verilen mesaj sanki kaybolan hatta çalınan bir şey var.
Pandemi ile yaşanan son bir yılda;
Turizm' de 30 - 40 milyar dolar civari bir kayıp,
Ihracatta aynı dönemde 20 milyar dolar civarı kayıp,
Buna rağmen kamu ve özel sektör dış borç stokunda önemli bir artış yok.
Kısa çalışma ödeneği, sektörel yardımlar, ertelenen vergiler ,
Duran ya da aksayan bir kamu yatırımı da yok.
Bizim muhalefet eriyen rezerv olduğunu yakalamış tebrik ediyorum. Bu dönemde rezervlerde artış olmalıydı !!! Şaka mısınız, yoksa...
Kısa bir dünya turu yapalım. Son bir haftada Paris'i çiftçiler bastı, neden acaba ?
İngiltere parlamentosu protestolar ile tanıştı.
ABD de her hafta yeni saldırılar, katliamlar ve sokak hareketleri.
Pandemi ile sokaklarda ciddi bir hareketlenme var. Bu hareketlenme Boğaziçi Üniversitesi üzerinden bize de taşınmak istendi, olmadı. Hem de CHP ve HDP 'nin ciddi siyasi desteğine rağmen. Olmadı, 128 milyar dolar kayıp hikayesi. Ah GOEBLES.
SON SÖZ
Piyasalarda büyük sıkıntı olduğu biliniyor. Gözardı edilen dünyada piyasaları normal bir yer mi var? Sıkıntıları sürekli kaşıyarak siyasi rant çıkarmanın adı ise siyaset. Ne zaman dünyadan bahsetseniz, millet aç aç. Dedik ya sıkıntı var, zaten sıkıntı olmasa bu edebiyat zemin bulamaz. Nasıl bir modelle bu sıkıntıları çözecekler duyan var mı ? Ne idüğü belirsiz, güçlendirilmiş parlementer sistem ile mi ? Rahmetli Erbakan bu durumda HADİ ORADAN derdi. HADİ ORADAN.