Ahmet AKÇAALAN'ın Köşe Yazısı

Yakın çevrem çok iyi bilir,

İstişareyi çok severim.

Artı, eksi masaya yatırıp, fikir çatışması hayat felsefemdir.

Geçen haftadan itibaren Kocaeli’nin gündemi, ulusal yazar Süleyman Özışık’ın köşesinde yazdıkları Darıca Belediyesi ve Şükrü Karabacak oldu.

Süleyman Özışık’ın bazı iddiaları, Kocaeli’yi ilgilendirdiği için araştırmak istedim.

FETÖ konusunda yaptığımız haberlerle, 3 belediye başkanı ile hukuki süreci olan şahsımın konu hemen dikkatini çekti.

Böyle bir konuyu yerel basın olarak gözden kaçırdığımız için önce kendime kızdım.

Araştırdım ve söylenenin dışında durumun bambaşka olduğuna ulaştım.

Hem yerelden, hem de Ankara’dan telefon görüşmeleri gerçekleştirdim.

Ve bir yazı kaleme aldım.

Özışık’ın bazı iddialarının gerçekçi olmadığını ifade ettim.

Şükrü Karabacak’ın kızı Amerika’da değil Darıca’daydı.

Boydaklar ile dünür olduğu tarih 17 Aralık sonrası değil, çok daha öncesi 2010 yılıydı.

Özel Kalemi, FETÖ liselerinden değil devlet lisesinden mezundu.

Doğruları bilseydim ama yazmasa mıydım?

Şahsım ve batı bölgesi yerel basını, Özışık’ın iddialarının üzerine giderek asılsız olduğunu haber yaptı.

Buna karşılık,

Özışık, “Kocaeli yerel basınına üç beş kuruş vererek yazı yazdırdığı” şeklinde bir yazı kaleme aldı.

Bu söylem Kocaeli yerel basına yapılan bir hakarettir.

Net söylüyorum, ispatlamazsan şerefsizsin.

***********

Gelelim asıl konuya…

Sorum net; Kocaeli’nde bu kadar FETÖ dosyası ile geceleri uyuyamayan belediye başkanı varken neden Darıca?

Gebze için bir belediye başkanı hazırladığın ve en güçlü rakip Şükrü Karabacak’ı gördüğün doğru mu?

Gebze-Darıca bölgesinde kendince yaptığın operasyonda, Gebze Belediye Başkanlığı için kendi adayını Ankara’da öve öve bitiremediğin doğru mu?

Suyu bulandırmak gibi bir amacın mı var?

Kime hizmet ediyorsun?

Bununla kalsa iyi aklımda deli sorular var;

Birinci Belediye; Kocaeli’nde 15 Temmuz’dan iki ay önce FETÖ’den tutuklanan Dumankaya’ya verilen milyon dolarlık rantı neden yazmadın? Ulusal gazetelere manşet olan bu konuyu neden es geçtin? Bu ihaleyi veren belediyenin etkinliğine konuşmacı olarak neden katıldın?

İkinci Belediye; Bir vatandaşın arabasında bulunsa, gözaltına alınıp tutuklanacak olan Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı eski başkanı Harun Tokak’ın kitabı Suya Düşen Kan’ı elinde tutarak 17 Aralık sonrası fotoğraf çektiren Belediye Başkanını neden yazmadın?

Üçüncü Belediye; Türkiye’de milyon dolarlık vurgun yaptığı ve FETÖ’nün yerel yönetimler imamı olduğu iddia edilen Erkan Karaarslan ile 17 Aralık sonrası yıllarca çalışan Belediye’yi neden yazmadın?

Dördüncü Belediye; Kocaeli’de ilk sırada gösterilen ve basına dair tüm işlerini FETÖ’den tutuklanan yerel gazete sahibine yaptıran. Belediyesinde, Darıca’dan kovulan ve ertesi gün Belediye Başkan yardımcısı olarak görevlendirilen, bünyesinde FETÖ’nün Deniz kuvvetleri imamı belediye başkan yardımcısı olan belediyeyi neden yazmadın?

Bana masal anlatma,

Sen bu önemli noktaları yazmadın da,

Darıca’yı ve Şükrü Karabacak’ı sırf Gebze Belediye Başkanlığı için adı geçtiği diye mi yazdın?

***********

Türkiye’de ne zaman süreç hızlansa, gündem yoğunlaşsa,

Bazı gazeteciler, derin devlet temalı,

Bilinmeyeni biliyor gibi yazılar kaleme alırlar.

Devlet, vatan derler.

Ama yazı olarak kaleme aldıklarını,

Savcılara suç duyurusunda bulunmazlar.

Bu kadar olsa iyi,

Bir gün kapıları, telefonları çaldığında,

Devlet erkanı;

-Gel kardeşim ne biliyorsan anlat bakalım

Denildiğinde,

Eeeee demeye başlarlar.

Ben aslında sadece soru sordum.

İddiayı dile getirdim derler.

İşte o yüzden yazdıkların hakkında hukuki süreç başlayınca kadar, diğer büyük konuları yazıncaya kadar her soru işaretin bir masaldır.

Birde bu süreçle ilgili köşe kalem alan Yüksel Ercan’a da ayrıca teşekkür ederim.

Çünkü tespitleri sürecin arka yüzünü bir defa daha ortaya koymuştur.