Ahmet AKÇAALAN'ın Köşe Yazısı

Herkes yazdı, çizdi.

Tartışmalar bir türlü bitmek bilmedi.

Biteceğe de benzemiyor.

Doğru neydi?

Sadece konuşulan mı?

Basında çıkan mı?

Kapı arkasında kurgulanan mı?

Kocaeli Üniversitesi Eski Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Bekir Çakır ile bir araya geldik.

Ben sordum, Sayın Çakır yanıtladı.

Röportajın geniş kısmını gazetemizde yayınladık.

Fakat bu görüşmede dikkat çekmek istediğim bazı konular var.

Bir tanesi KOU ve FETÖ ilişkileri, bu dosya derinlemesine açılması gerektiği çok açık.

Türkiye genelinde Üniversitelerde yaşanan görevden alınmalara kıyasla Kocaeli Üniversitesi

Çünkü bilinmeyen bir süreç var.

“Ne diyor mesela KOU eski Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bekir Çakır, “Mesela 2015 yılında kendi sorumluluk alanım içerisinde olan Sürekli Eğitim Merkezi Müdürlüğüne Rektör hocamız tarafından Prof. Dr. Adnan KAVAK’ın ataması yapıldığında, bu atamanın doğru olmadığını söyledim. Burada sadece sadece bir örnek verdim, herşeyi yazmanın anlamsız olduğunu ve yaşanan olarak kalması gerektiğine inanıyorum. Kendisinin FETÖ’cü olduğunu düşünüyordum ve cemaatten birisi olduğu birçok kişi tarafından, bilhassa Mühendislik ve Teknoloji Fakültesi akademik kadrosunca bilindiğinden, ben de aynı gerekçe ile karşı çıktım. 15 Temmuz sonrası KHK kapsamında A.K açığa alındı ve yanlış bilmiyorsam aynı durum devam etmektedir”

Böyle anlatıyor Prof. Çakır, sizce de garip değil mi?

İkinci bir konu daha var.

Makamda olduğu dönemde herkesin peşinde koştuğu isim Prof. Dr. Bekir Çakır görevi bıraktıktan sonra ‘KOU’ye ne yaptı, ne kattı?’ eleştirilerini duyuyorum.

Sormazlar mı görevdeyken neden gerekeni yapmadınız?

‘Ya kardeşim sen bu görevi yapamıyorsun istifa et’ neden demediniz?

İşte bizde işler böyle yürüyor.

Makamda olunca el pençe, makamdan gidince vur abalıya…

Bir önemli notta da şu KOU yönetimi ve birileri kamuoyuna duyurmak için bir dosya hazırlıyor ve basına sızdıracaklarmış. Bu dosya Prof. Çakır’ın geriye dönük imzaları ve çalışmalarına yönelik incelettiği iddia ediliyor.

Bu nasıl bir çirkin durumdur.

Bu adamın her imzasının altında KOU’nün imzası yok mu?

Buraya bir ekleme de yapmam lazım KOU Rektörü Prof. Dr. Sadettin Hülagü’ye bu durumu sorduğumda böyle bir durumun asla olmayacağını söyledi.

Bu konuda yazılan yazılar gerçeği gösterecek.

Aynı söylentileri Prof. Dr. Bekir Çakır’da sordum.

Kendisinin de kulağına gelmiş.

Ve cevap verdi Sayın Çakır;

“Böyle bir araştırmanın yapıldığını duydum ve aşırı derecede de üzüldüm. Biz ekip ve takım ruhu içinde çalıştığımızı düşünmüştüm. Ancak bu incelemeyi düşündüğümde bir takım olamadığımızı anladım. Birlikte yapılan işin neyi araştırılıyor. Hangi icraat istişare edilmeden yapılmıştır. Oradan çıkartılabilecek bir şey üzerime mi kullanılmak isteniyor? Bunu kötü niyete bağlıyorum. Ve kötü niyetli olan kişiler buralardan iftira amaçlı cımbızla bir şeyler çıkartabilir. Belki de itibarsızlaştırma için açık yakalama hareketi ki biz yapılan işlerde her zaman istişareyi ön planda tuttuk’

Yorumsuz Kocaeli kamuoyunda uzun zamandır gündem olan Prof. Dr. Bekir Çakır’a sorularımı yönettim.

Eksik ve yanlış bilgilerin ortadan kalktığını düşünüyorum.

KOU Rektörü Prof. Dr. Sadettin Hülagü’nün sonuna kadar cevap hakkını kullanabileceğini belirtmek isterim.

Olayların özeti bu…

Bir gerçek var ki,

Bu röportaj çok kazan kaldırır…