Ayşe BATTAL'ın Köşe Yazısı;
İnsanoğlu mutluluk ve huzurunu, saadet ve güvenliği, zihninin ve aklının sükûnetini arıyorsa; Allah'ın nizamını bizzat eyleme dönüştürmeli. Hayatını O'nun nizamına göre şekillendirmekten, O'nun hükmüne uymaktan başka bir çıkış yolu aramamalı.
Zira vakit dardır...
Vakit, "Dünyanın oyun ve eğlencesine (Ankebut 64)" dalma vaktini çoktan geçmiştir.
Bunca buhranın, kimlik kayıplarının sebebi ne sanıyoruz? Tek sebebi var; itikadi zayıflık ve iman boşluğu...
Bugün insanlık; çıkış yolunu görememekte, Allah'ın çizdiği nizamdan bi' haber, Rabb'i Zülcelâl'in beşer için seçtiği düzenden uzaklaşmış bir halde...
Beşeriyet, gitgide bataklığa saplanıyor, Allah'ın iç açıcı meltemini hissetmeden şuursuzca tüketiliyor ömürler...
Açlık ve sefaletler, mahrumiyetler içten içe kemiriyor ruhî boşlukta kalan dünyevileri...
İnsanlar, dünyanın geçekleriyle yüzleşmemek için uyuşturucu maddelere, içeceklere meyletmiş ve delicesine hareketler yapmakta...
Bunca maddi ilerlemeler, gelişmeler, artan üretim araçları, kolay yaşama şartları, çokça eğlenceler...
Anlık yaşanan hayatlar...
Hayır, hayır...
Bunların hiç biri o ruhî boşluğu gideremeyecek.
İnsanlık; varoluştaki gerçek gayeyi bilmedikçe, bunların hiç biri bir fayda sağlamayacak.
Saadet nedir? Bilmiyoruz?
Huzur nedir? Tadamıyoruz?
Çünkü anlayamıyoruz?
Gerçek mutluluğun Allah nizamında olduğunu kabullenemiyoruz?
Bildiğimiz ama itiraf edemediğimiz tek gerçek var; o da, kabullenirsek değişmemiz gerektiği gerçeği...
Çünkü İslam değişimdir...