Caner Uzuner'in Köşe Yazısı

2010 yılında genç bir ilçe Başkanı olarak Kemal Kılıçdaoğlu’nun Genel Başkanlık seçiminde yaşanan heyecanını gören biri olarak Cumartesi-Pazar günü yaşanan CHP Genel Başkanlığı seçimi için dostlarımla Ankara’ya gittim.

CHP tarihinde ilk defa bir Genel Başkan parti içi seçimini kaybederek yolcu edildi. Salon hınca hınç dolu, dışarıda yoğun bir kalabalık heyecanla Özgür Özel ve Kemal Kılıçdaroğlu arasında yaşanacak olan seçim yarışını tartışıyor. Neyse seçim startı verildi. Özgür Özel CHP’nin yeni Genel Başkanı oldu.

Şimdi ne olacak; CHP Genel Başkanı seçilen Özgür Özel PM’ye seçilenler arasından yönetim kadrosunu oluşturup, hızla saha çalışmasına başlar. Öncelikle görevi devralacak. Tabi Kemal beye Özgür Özel gibi tüm CHP’lilerin teşekkür etmesi lazım.

Artık seçim bittiğine göre birlik beraberlik içinde Kemal Kılıçdaroğlu’nu yıpratmadan CHP’nin yoluna devam etmesi lazım. CHP’yi yönetenlerin ve CHP üyelerinin odak noktası yerel seçimler olmalı. Buna her CHP üyesi uyarsa başarı gelir, gerisi hikaye..

Yeni Genel Başkan Özgür Özel kucağında ilk olarak yerel seçim var. Unutmayın değişimi yerel seçimlerde alınacak yöntem ve kararlar pekiştirecek. Sen, ben, bizim oğlan yöntemine devam edilirse yeni Genel Başkan’da koltuğu ısıtmadan tartışmanın ortasında kendini bulur, benden söylemesi…

Yerel seçimler kapıya dayandığına göre CHP Genel Merkezinin her il ve ilçede anket çalışması yapıp çıkan sonuçları partililerle paylaşıp ön seçim yapması lazım. CHP üyesi bulunduğu çevrede partinin durumunu bilmesi hakkıdır. Aynı şey aday olacaklar içinde geçerli.

CHP’yi yöneten hiç kimsenin duygusal karar vermeye hakkı ve vakti yok. Çünkü bu seçim sadece yerel seçim değil. Cumhuriyet ve kazanımlarının da oylandığı bir seçim olacak NOKTA.