Adil Özdemir’in Köşe Yazısı
Sevgili Bugün Kocaeli okuyucuları ve takipçilerimiz merhabalar.
Bugünkü köşe yazımda öncelikli olarak 31 Mart 2024 yerel seçimlerinin genel bir değerlendirmesini sizlerle paylaşmak istiyorum.
31 Mart 2024 yerel seçimlerine sayılı günler kaldı. Seçime katılan siyasi partilerin başkan adayları ve teşkilatları saha çalışmaları, esnaf ziyaretleri, açılışlar ve mitinglerle seçime hazırlanıyorlar.
31 Mart 2024 yerel seçimleri, büyük şehirlerde genel seçim gibi, diğer şehirlerimizde ise yerel seçim havasında geçiyor. Bu seçimlerde gündemin ilk sırasında ekonomi yer alıyor. Ekonomi deyince emekli ve dar gelirli vatandaşlarımızın, bugünkü ekonomik koşullardaki durumları ön plana çıkıyor. 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde oy kullanma oranı yüzde 84.62 olmuştu. Bu seçimlerde ise oy kullanma oranının, en az yüzde 7 ile yüzde 10 arasında bir düşüş olacağını tahmin ediyorum.
Oy kullanma oranındaki düşüşün başlıca nedeni ise yaşamakta olduğumuz ekonomik koşullar. Özellikle emekli ve dar gelirli vatandaşlarımız tepkilerini "oy kullanmama" ya da" geçersiz oy kullanma" tavrında bulunabilirler.
Emekli ve dar gelirli vatandaşlarımız yaşamakta oldukları ekonomik sıkıntılardan son derece rahatsız ve kızgınlar. Bu durumun yansımalarını sahada seçim çalışmaları yapan siyasi partilerin belediye başkan adayları bizzat yaşamakta ve seçim anketlerinde görülmektedir.
Adalet ve Kalkınma Partisi, Cumhur ittifakının ortakları MHP, BBP'nin ve iktidara yakın bazı basın yayın kuruluşlarının, temsilcileri ve köşe yazarlarının, olumlu eleştirilerine, uyarılarına rağmen, emeklilerle ilgili süreci iyi yönetemedi.
Bu duruma bazı hatalı karar ve uygulamalar neden oldu. 2023 Mayıs genel seçimlerinden önce memur maaşlarına seyyanen 8.077.TL zam yapılması bunlardan birisidir. Memur maaşlarına 4.000TL, Emekli maaşlarına 4.000TL zam yapılsaydı daha dengeli bir uygulama olurdu. Böylece maaşlar arasındaki makas azda olsa azalabilirdi. Bundan bir hafta önce Adalet ve Kalkınma Partisinin kendi yaptırdığı bir seçim anketinde yıllarca Adalet ve Kalkınma Partisine oy vermiş ve sadakatini her seçimde göstermiş, 60-65 yaş ve üstü emekli vatandaşlarımızın, "yüzde otuzunun" Adalet ve kalkınma Partisine oy vermeyeceklerini belirtmişlerdir. Bu durumun mutlaka sandığa yansımaları olacaktır. Muhalefet partileri ise bu seçimin en önemli gündeminin, emekli ve dar gelirli vatandaşlarımızın içinde bulundukları geçim sıkıntısı olduğunu her yerde, her programda dile getirmeye ve gündemde tutmaya devam ediyorlar.
Hal böyle olunca, sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan her programında ve seçim mitinglerinde emekli ve dar gelirli vatandaşlarımızın ekonomik durumlarına değinmekte yaşadıkları geçim sıkıntısının farkında olduklarını, iler ki süreçte iyileştirmeler yapılacağını dile getirmektedir. Ancak emekli ve dar gelirli vatandaşlarımızın yararına olacak umut verici açıklamalar yapılmamaktadır. Açıklamalar daha çok önümüzdeki süreçte ekonomik durumun iyileşmesine bağlı olarak bazı düzenlemelerin yapılabileceği vaadinden ibarettir. Yani deniyor ki; "Biraz daha fedakarlık yapın, biraz daha sabredin "Emekli ve dar gelirli vatandaşlarımızın bu duruma tahammülü kalmamıştır.
Ben 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde Adalet ve Kalkınma Partisinin, Türkiye genelinde 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde aldığı oy oranından "yüzde yedi ile yüzde 10" arasında daha az oy alacağını tahmin ediyorum. Böyle bir durumda Adalet ve Kalkınma Partisinin, bazı illerin belediye başkanlıklarını kaybetmesine neden olacaktır.
Ezcümle emekli ve dar gelirli vatandaşlarımız "geçim" derdinde, siyasi partiler "seçim kazanma" derdinde...
Saygılarımla, sağlıcakla kalın.