Önceki günlerde “Şükrü Karabacak’tan 2019 Sinyali” başlıklı bir köşe kaleme almıştım.

Nerede, kiminle görüşsem yazımdan dolayı birçok soru işareti ile karşılaştım.

Bazı soruların altında kızgınlık, bazı soruların altında ise destekleyici mesajlar yatıyordu.

Ama asıl mesele; tüm bu soruların muhatabı ben değildim.

Mesleğim gereği bu soruları muhatabı Darıca Belediye Başkanı Şükrü Karabacak’a sormak için harekete geçtim.

Sonuç olarak Sayın Başkanla randevulaşıp bir araya geldik.

Başkan Karabacak’a, bana sorulan soruların hepsini yönelttim.

Belki de Sayın  Karabacak bu kadar sert sorularla ilk defa karşılaştı.

Okuyucularımdan gelen soruların noktasını, virgülünü dahi değiştirmedim, tek tek sordum.

İşte o çok merak edilen sorular ve cevapları;

-FETÖ noktasında bazı ithamlara maruz kaldınız ve “Gülüyorum” dediniz. Ortaya atılan iddialarla ilgili neler söyleyeceksiniz?

BİR BELGE KONULDUĞUNDA İSTİFA EDERİM

Hala gülüyorum. Ben şunu çok net ifade etmek istiyorum. Devletimizin elinde, bütün bilgilerin var olduğunu düşünüyorum. Eğer benim şahsımla alakalı, ailemle alakalı bu terör örgütü ile ilgili, ilişkilendirebilecek bir konuyu, benim önüme koyduklarında ben zaten kendim istifa etmeye hazırım. Ondan sonra kanun, hukuk benimle ilgili ne yapması gerekiyorsa yapacaktır. Çok net ifade ediyorum ama siyasi olarak önümüze bir engel çıkarmak adına veya makam hırsı ile bizi yıpratmak isteyenlere karşı mücadelemi veririm.

İSPATLAMAYAN NAMERTTİR

Şunu net bilsinler ki. FETÖ’cü diye iddia ettiklerini ispatlamayan namerttir. Elinde bilgisi olan bu bilgiyi hukuka taşımıyorsa namertlerdir. Onları ispata davet ediyorum. Eğer birazcık vicdanları varsa, üzerime çocuklarım üzerinden gelmelerine gerek yok. Benim çocuklarım da ailem de burada. Varsa suçları devletimizin gerekli kurumları gelsin hesabını sorsun. Vatan hainliği varsa, kimseyi savunacak değiliz. Fakat siyasi bir gelecek adına birilerine yol açma uğruna bizi karalama yoluna gidenlere Allah müsaade etmeyecektir o yüzden gülüyorum diyorum. Geçmişim belli, geleceğim bellidir. Kumpaslar kurarak bir yere gelinmez. Bizim yürüyüşümüz bellidir.

Maraton gibi spor etkinliklerine çok para harcadığınız için eleştirildiniz. Bu tarz yorumlara cevap olarak ne vereceksiniz?

Türkiye dünyada ilk 10 ekonomi arasında olmak istiyorsa, bölgede ki siyasi gücüyle insan potansiyeli ile bu paraları harcamaktan geri kalmayacak. Sadece spor diye düşünemezsiniz bu durumu, turizm anlamında artı, olimpiyatlara gelen takımları keşke Türkiye’ye her zaman getirebilsek. İnşallah bundan sonra Türkiye bu başarıyı yakalar. Sayın Cumhurbaşkanımızın olimpiyatları Türkiye’ye getirmek için büyük bir mücadele verdiğini ve çok istediğini biliyorum. İşte o olimpiyatlarda İstiklal Marşımızı okutmak bu tarz düzenlenen etkinliklerden geçiyor. Kendi kendini süspansiyon edebilecek bir süreçtir. Altın kazanan sporcu yetiştirmek bu tarz tesislerden geçiyor.

-Şehir merkezine bir kültür merkezi yaptınız. Yeri çok tartışıldı. Yanlış yere yapıldığını savunanlar var. Bu eleştiriler ile ilgili ne söyleyeceksiniz?

Özellikle kültürel ve sanatsal faaliyetlerle ilgili büyük bir kültür merkezi var. Bu kültür merkezi en yoğun nüfusunun merkezine yaptık. Yaklaşık 80 bin kişinin yürüyerek ulaşabileceği bir alana inşa ettik. Kültürel ve sosyal faaliyetlerinin merkezi haline getirdik. Aylık 40 bin insanın bu binaya girdiğini rakamlar söylüyor.

-Darıca ile markalaşan şehirler ve kültürler kaynaşması etkinliğiyle ilgili ‘Tükürürüm böyle festivale’ diye eleştiride aldınız? 

Bizim yaz dönemlerinde yaptığımız, 41 geceye çıkardığımız, halkımızı, milletimizi içine kattığımız bu proje yüzde 37’den yüzde 55’i yakalayabilmemizin temelindedir. Bölgesel milliyetçiliği ortadan kaldırdık. Darıca’ya gelen insanlarımız bir harman yeri anlayışı ile bir araya geldi. Bu harman yeri şehirler ve kültürel festivaldir. Vatandaşımızın yoğun bir ilgilisi var. Her sene büyük beklenti içerisinde hemşehrilerimiz.  Birileri limitini doldurdu diyor, 1 milyon 200 bin insan Darıca sahilini doldurmuş, kaynaşmış keyifli anlar geçirmiş bu insan topluluğunu hiçe saymak milleti yok saymaktır. Birilerinin söylediği “tükürürüm böyle festivale” diyenler gelsin görsünler ondan sonra konuşsunlar. Konusu ne olursa olsun bu ülke insanının birlikteliğe ihtiyacı var. Fikri ne olursa olsun ortak noktalarda buluşmalıyız. Milletimiz mutlu şehrimiz huzurlu.

-Kocaeli yerel basını da gündeme taşıdı. Bazı Ak Partili yöneticilerin kaçak yapılarını yıktırdınız. Olayın perde arkası neydi?

Bizim belediyeciliğimiz bellidir. Kendi nefsi kurallarımıza göre, kendi gücümüze göre yöneten bir anlayışta olamayız. Devletin bir kuralı var, yönetmelikleri var. Bir tarafı görmezden gelip diğer tarafa uygulayamazsınız.  Sevseniz de sevmeseniz de vatandaş tüm kuralları yerine getirdiyse o kişiye ruhsatını vermek zorundasınız.  Bizden biri diye, kaçak yapıyı görmezden gelemezsiniz. Devletin kuralı ne ise uygulayacaksınız. Kanun dışı eylemde bulunan, kuralları çiğneyen herkese yapılan uygulama bu arkadaşlara da uygulanmıştır.

-Darıca ile Büyükşehir arasında kopukluk var kulisleri dolaşıyor. Net sizden duymak isteriz. Büyükşehir ile çalışmalarınız nasıl?

İBRAHİM BAŞKAN ABİMİZDİR

Kendisi ile hep uyumlu çalıştık. İbrahim başkanımız ağabeylik vazifesi görür. 2004’ten bu yana birlikte uyum içerisinde çalışıyoruz. Güzel çalışmalara imza attık, O bizim abimiz.

-Siyasi geçmişinizden dolayı soruyorum. Ak Parti bir kongre süreci yaşıyor. Kongrelerden ne bekliyorsunuz?

Bizim belediye başkanı olarak kongrelere bakış açımız şudur; partimizin menfaati doğrultusunda atılacak her adımda biz varız. Partimize zarar verecek bir karar içerisinde ben şahsen hiç olmam. Genel merkezimizin aldığı kararlar neticesinde, ifade buyurduğu gibi değişim noktasında alınan kararlara da saygılıyız. Partimizin birliği ve bütünlüğüne zarar verilmeden bu süreci geçireceğimizi düşünüyorum.

-İsminiz Gebze ve Büyükşehir Belediye Başkanlığı için geçiyor. Bu konuda bir şeyler söylemek ister misiniz?

Ben Darıca Belediye Başkanıyım. Üç dönemdir görevimi yapmaktayım. Projelerimi sorarsanız cevap veririm. Son günüme kadar enerjimi, birikimimi Darıca’ya vereceğim. Diğer konular basınla alakalıdır, bizim dışımızda gelişen söylemlerdir. Nikah Sarayı, Kent Park gibi vatandaşımıza verilen sözler var.

İşte o yazımdan sonra bana iletilen her soruyu Darıca Belediye Başkanı Şükrü Karabacak’a sordum.

Bu durumun benim için, mesleğim için ne kadar önemli olduğunu size anlatamam.

Meslektaşlarım ne demek istediğimi çok iyi anlamıştır.

Yıllarca aklınızdaki soruları yutkunurken,

Özgürce istediğim soruyu sorabilmek,

Ve bir yerel yöneticinin de bu sorulara sorulara kaçmadan, kıvırmadan “Hodri Meydan” dercesine cevap verebilmesi…

İşte bana göre gazetecilik ve siyasetçi olmak budur.

Aman o konulara girmeyelim diyenlerin mutlaka korkuları vardır.

Sayın Karabacak’a sorularımıza tüm içtenliği ile cevap verdiği için teşekkür ederiz.

Bize istediğimiz gibi, sorularımızı sorma fırsatı sağlayan sağlayan, haberhodrimeydan.com destekçilerine teşekkür ederiz.

Bu gazetenin 3 buçuk yıldır ayakta durmasında emeği olan herkese teşekkür ederiz.

Ve biz sormaya devam edeceğiz…

Bir detay daha var,

Sayın Karabacak’ı çok moralli gördüm.

Yıldı, yıkıldı sananlar fena halde yanılıyor…