AHMET AKÇAALANIN KÖŞE YAZISI
Çalışmadı,
Koşturmadı,
Hareket getirmedi,
Diyemezsiniz…
Emek verdi,
12 ilçeye koştu,
Meclisleri takip etti.
Sahayı asla boş bırakmadı.
Gündem olmayı başardı.
****
CHP Kocaeli İl Başkanı Harun Yıldızlı’dan bahsediyorum.
Yıldızlı’ya dair en önemli gözlemim,
Sadece “Blok” ve “Parti içi” siyaset asla yapmadı.
İl Başkanı olduğu dönem içerisinde her kesime dokunmaya çalıştı.
Özellikle muhafazakâr ve milliyetçi düşüncedeki kesim ile sağlıklı iletişim kurmayı başardı.
Genel ile yerelin farkını iyi analiz etti.
****
Bana göre yerel medyayı okuyabilen nadir siyasetçilerden oldu.
Ve bugün il binasında istifa ederek, 2023 genel seçimlerinde milletvekili aday adayı olduğunu duyurdu.
Adaylık açıklamasında aldığı destekten ziyade, CHP gibi parti içi eleştirinin çok olduğu siyasi harekette, genel kabul görmesi önemliydi.
Ve bunu başardı.
Ne demek mi istiyorum?
CHP örgütlerinin çoğu, Harun Yıldızlı’yı milletvekili görevine yakıştırıyor,
Eğer olursa kimse nereden çıktı demeyecek,
Hak etmeden geldi denilmeyecek,
Tam tersi aşama aşama, tırnakları ile kazınarak gelen bir siyasi hikaye var. Ve listede yer bulursa Genel Merkezin, Kocaeli örgütlerine saygısı olarak yorumlanabilir. Verilen emek boşa gitmiyor olarak görülebilir.
Yeni gelecek il başkanlarının siyasi hedefleri için moral olacaktır.
En azından ben böyle okurum.
****
Yıldızlı, bundan sonra daha dikkat etmeli,
Yakaladığı siyaset üstü albeniyi kaybetmemeli.
Geniş ağını daraltmamalı…
Şahsen listede önemli bir yerde göreceğimizi düşündüğüm Harun Yıldızlı, il başkanlığından gelen bir isim olarak yapacağı adaylık sürecinde çalışmaların kendisinden sonraki il başkanlarının siyasi geleceği içinde kritik olacağını düşünüyorum.
O yüzden şimdiden işi sıkı tutmalı…
**********

KOCAELİ AYAĞA KALKMALIYDI!
2005’den bu yana Kocaeli’nde aktif gazetecilik yapıyorum.
Galiba zamanla bende, nerede o eski günler diyenler kervanına katılacağım.
Katılmamak elde değil…
Bakın Kocaeli’nde günlerce tartışılması gereken bir çevre katliamı yaşandı.
İzmit Körfezi’ne kadar uzanan Kilez Deresi, bembeyaz aktı.
Bu normal, sıradan bir olay gibi karşılandı.
Doğaya yapılan bu derin müdahale sıradan bir olay gibi geçti.
Ne ile sevindik?
Kilez Deresi'ne atıkların Suadiye’de kurulu Crown Bevcan fabrikasından aktığı tespit edildi. Analiz sonuçlarına göre firmaya 1 milyon 470 bin 960 TL idari para cezası uygulandı.
Şimdi bu yeterli mi?
Bu para cezası ile çevreye verilen zarar geri gelmeyecek.
Her sene bunun gibi haberler yapıyoruz,
Sonra şu kadar ceza kesildi.
Demek ki para cezası bir çözüm değil,
Farklı bir uygulama, yeni bir karar almalıyız,
“Yine kirletiriz, parası neyse öderiz” gibi olmuyor mu?
Bakın bir vatandaş nasıl haykırıyor;
30 yıl önce dereden balık bile tuttuklarını anlatan Abdullah Memkeze, "Burada yüzüyorduk. Suyu berraktı. Sonra zaman zaman fabrikalardan simsiyah sular, kimyasal atıklar karışmaya başladı. Balıklar öldü. Yetkililer geldi, ölçümler yapıldı ama deremizin son halini görüyorsunuz. Deremizi geri istiyoruz"
Demem o ki milyonlar ceza kesseniz gelmeyecek o dere eski haline…
Bildiğim eski yerel medya olsak,
O fabrika peş peşe özür açıklaması yapardı.
Şimdi ise şehrin siyaseti gibi herkes başını kuma gömüm susuyor,
Bir şeyler eksik beyler, bir şeyler eksik,
Eski tat yok…
Siyasetçide eksik,
Biz gazetecilerde eksik,
Herkeste bana dokunmuyorsa banane algısı oluştu…
Kimse risk almak istemiyor,
Bir şeyler eksik,
Benden demesi…