Türkiye genelinde, Ak Parti teşkilatlarında ardı ardına istifa haberleri patlıyor.
İl başkanları, ilçe başkanları hatta aralarda belediye başkanları görevlerini bırakıyor.
Garip bir süreçten geçiyoruz.
Ak Parti’de her dönem kongre sürecinde olan doğal değişim, bu sefer biraz daha hararetli geçiyor.
Şahsımı, normal sürecine bırakılan kongrelerde ki gibi görev değişimi, bayrak değişimi yaşandığına kimse inandıramaz.
Kocaeli’nde görevini bırakan, bir daha aday olmayacağını belirten ilçe başkanı bu tarz bayrak değişimi gibi mesajlar verse de, bence gerçek durum hiç öyle değil.
Dün sorduğumuzda yola devam etmek istediklerini belirten başkanlar, bugün her şey normal gibi açıklama yaparak görevlerini bıraktıklarını aday olmayacaklarını açıklıyor.
Siz buna siyaset diyebilirsiniz,
Görev verilir de, görevden alınır da diyebilirsiniz.
Ben bu durumu anlayamıyorum.
Neden mi anlatayım?
Körfez, Gebze, Çayırova, Kandıra, İzmit Ak Parti İlçe Başkanlarının hepsinin yeniden görev almak istediğine eminim.
Kartepe’de ise Hasan Kandaz, üç döneme takılmasa o da aday olmak isterdi.
Kim olmak istemez değil mi?
Mevcut iktidar partisinin ilçe başkanısın, uçan kuş senden soruluyor?
Rant konusuna hiç girmiyorum.
Vurgulamak istediğim, neden bu noktada demokrasi konuşmuyor?
Görevi bırakmak istemeyen ilçe başkanı da çıksın yarışsın.
İlçesinde sandıktan kim çıkarsa, o başkanlığı yürütsün.
Bu konu da çok iddialı ilçe başkanları olduğunu biliyorum.
Haklısınız,
Parti içi demokrasi ne gezer Türkiye’de…
Türkiye’de dedim çünkü bu sorun sadece Ak Parti’nin sorunu değil.
“En demokratik partiyiz” diyenlerde neler olduğunu çok iyi biliyoruz.
Partilisinin önüne sandık koyup, Ankara’ya sandıkların taşındığı hala akıllarda…
Bunları neden yazdım.
Resmen yukarıdan düğmeye basılmış.
Ak Parti İlçe Başkanlarından sen, sen ve sen işaret edilip “sizle yol yürümüyoruz” diğerleri ile yola devam denilmiş.
Buna karşılık sanırım bir deli çıkmış,
Bizde yiğide deli derler.
Bu deli çeşitli sıkıntıları var da mı haykırdı?
Yoksa benim anlatmak istediğim pencereden, teşkilatlara ve kendisine çok mu güveniyor bilemem.
Adil Esen’den bahsediyorum.
Sanırım Türkiye’de tek ses çıkartan isim.
Haykırıyor; “İstifa ettirildik”
Kendisi AK Parti Bolu Merkez İlçe Başkanı.
Kullandığı cümleyi aynen yazıyorum; “Biz bu yolda çok çalıştık ve biz bu uğurda bilinen ve bilinmeyen çok bedeller ödedik. Bu iş elbette çok tartışılabilir, yorumlanabilir. Şu biline ki biz istifa ettirildik”
Şimdi bu söylemin ardından Kocaeli’ne bakıyorum.
Ali Korkmaz, Hasan Soba, Yunus Özder, Zafer Kılıç, Osman Badem aday olmama mı kararı aldılar yoksa istifa mı ettirildiler?
Sizin cevabınız neyse bende aynısını düşünüyorum.
Ama bu şekilde istifa ettirilmelerini doğru bulmuyorum.
Mesela bu isimler kendi ilçelerinde ki adaylarla kongrede yarışsa, sizce o ilçe de seçimi kim kazanır?
Bu sorunun cevabını düşünmek gerekiyor…
Ama sizde haklısınız,
“Ne demokrasisi kardeşim” diyorsunuz.
İnsan ancak demokrasiyi kaybedince değerini anlar.
Şuan kırıntıları var daha kaybetmedik.
Ben o kırıntıları önemsediğim için bu yazıyı yazdım…