Ahmet AKÇAALAN'ın Köşe Yazısı
Son günlerde birileri yine kirli oyunlar peşinde…
Ülkem adına üzülüyorum.
Resmen kardeşi kardeşe kırdırmaya çalışıyorlar.
80 milyon olarak buna izin vermemeliyiz.
Kirli oyunu bozmalıyız.
Belirli dönemlerde bir yerlerden düğmeye basılarak karışıklık çıkartmak isteyenler yine sahnede…
Bu sefer İzmir’de sahneye çıktılar. İzmir’de Alevi vatandaşlarımızın evlerine kırmızı boyayla ‘X’ işareti yapılıp “Defol Alevi” yazdılar. Herkesin bu kirli oyuna karşı duyarlı olması lazım.
Bizi bize vurdurmanın peşindeler…
Anadolu ruhu buna izin vermeyecektir.
Sanırım ailem ve yetiştiğim ortam gereği üniversite yıllarıma kadar alevi konusunda ayrımcılığı hiç duymadım.
Üniversite yıllarımda gerçek olmadığına emin olduğum alevilerle ilgili gereksiz, saçma sapan söylemler duyuyordum.
Sadece aleviler için söylemiyorum ama bu tarz genellemelerden nefret ediyorum.
Size kendimden örnekle alevi dostlarımı anlatmak istiyorum.
Üniversite yıllarımda Saim diye bir arkadaşım oldu.
Saim Emiroğlu aleviydi.
Sınıfta iyi iletişim kurduğum arkadaşlarımdan birisi oldu.
Bir gazete hazırlama ödevi vardı. Saim ile aynı çalışma grubundaydık. Beraber günlerce o gazete için çalıştık. Saim dürüst, iyi niyetli bir arkadaşımdı.
Değil bana kimseye karşı kötülüğünü görmedim, duymadım.
Ödev için aradığımda o an bulunduğu Alevi Kültür Dernekleri Kocaeli Şubesine beni davet etti. Şimdi nerede bilmiyorum yerleri ama o zaman belediye iş merkezindeydi. Gittim oturduk saatlerce orada çalıştık.
Alevi değildim ama benimle nasıl ilgilendiler anlatamam.
Misafirperverliklerini görmeniz lazımdı.
Bir an olsun boş bırakmadılar bizi.
Kimse bana “Sen nesin, görüşün ne?” diye sormadı.
O dönem çok defa Alevi Kültür Dernekleri Kocaeli Şubesine gidip çay içip, sohbet etmişliğim vardır. Birbirinden çok farklı düşünen insanların Anadolu ruhu ile kaynaştığını gördüm.
Bizi bize bıraksalar işte böyle güzel fotoğraflar olacak.
Sonra Doğan Demir ile tanıştım.
Doğan Demir o dönem Alevi Kültür Dernekleri Kocaeli Şube Başkanıydı. Belki Doğan Demir hatırlamaz ama o günlerde bizimle o kadar çok ilgilendi ki anlatamam. Doğan Demir, sen alevi misin sorusunu bırakın nerelisin diye dahi sormadı.
O yıllardan itibaren Doğan Demir bizim Doğan Abimiz oldu. Hatta şöyle söyleyeyim; biz ailecek Doğan Demir’i çok seviyoruz. Eşim Emine Hanım ile nikah törenimizde Doğan Demir şahidimiz olmuştur.
Eskisi kadar gelemese de Doğan abi gazetemize ziyarete geldiğinde çok mutlu oluruz.
Bazı arkadaşlarım Alevi Kültür Dernekleri ile olan iletişimime “Sen alevi değilsin” diyerek şaşırıyor. Oysa ben sadece insanım. Bu ülke içerisinde yetişen her çiçeği sevdiğim gibi insanını öyle seviyorum.
Bizim Doğan abimiz, Alevi Kültür Dernekleri'nin genel başkanı oldu. Biz çok mutlu olduk. Hala Doğan abiyi takip ediyorum aynı çizgide devam ediyor. Doğan abi asla kışkırtmalara gelmedi. Her dönem en sağduyulu açıklamaları yaptı.
Birlik ve beraberlik çağrısında bulundu.
Doğan Demir’i siyasallaştırmaya çalıştılar. Bazen Ak Partili, bazen MHP’li, bazen CHP’li dediler. Tek gerçek ise benim tanıdığım Doğan Demir, ülke sevdalısı oldu. FETÖ’nün kumpası ile dahi karşılaştı.
O yüzden diyorum ki şimdi yine kirli oyun planlıyorlar. Doğan Demir inanıyorum ki kışkırtmalara izin vermeyecektir.
Kirli oyunlarınız elinizde kalacak.
Bizi bize düşman ettiremeyeceksiniz…
Kardeşi kardeşe kırdıramayacaksınız.