AHMET AKÇAALAN'IN KÖŞE YAZISI..
Bu kentte son dönem bir gariplik var.
Bazen yanlışa yanlış dediğinde başına gelmeyen kalmıyor.
Garipseniyorsun,
Ve devamında ise,
Herkes sustuğu için basit bir doğruyu söylediğin için “kahraman” olabiliyorsun;
“Helal olsun sana” diyorlar.
İşte son dönem Kocaeli’nin en büyük gündemi olması gereken Yıldızlar Yatırım Holding tarafından Kartepe’de yapılacak olan çelikhane ve haddehane projesi tam bu noktalardan birisi oldu.
Herkes doğruyu biliyor ama kimse dillendirmek istemiyor.
“Zaten Ankara işi bitirmiş” diyorlar ve izliyorlar.
*
Ak Parti Kocaeli Milletvekili Fikri Işık, Yıldızlar Yatırım Holding tarafından Kartepe’de yapılacak olan çelikhane ve haddehane projesine tepki göstermiş.
Projeyi eleştirmiş ve gerekçelerini sıralamıştı.
Işık o açıklamaların peşine yalnızlaştırıldı.
**
Dün köşemde bu projeye yönelik eleştirilerimi, kaygılarımı tek tek kaleme aldım.
Ve dünden bu yana teşekkür telefonları geliyor.
Oysa sadece herkesin bildiğini yazdım.
Yıldız Demir Çelik’in basının karşısına çıkıp sadece çevreye etkisi konusunda bilgilendirmesi gerektiğini vurguladım.
**
Bugün bir duyarlı,
Doğru ve sağlıklı muhalefet Saadet Partisi’nden geldi.
Şehrin vicdanı Saadet Partisi oldu.
İl Başkanı Zafer Mutlu, sessizlerin sesi oldu.
Vicdanların sesi oldu.
O açıklamayı köşeme taşımak istedim;
“HADDEHANE İHANETİNE DUR DENMELİDİR
Yeşilin ve turizmin merkezi Kartepe’de çelikhane ve haddehane projesi yerel aktörlerin karşı çıkmasına rağmen maalesef Cumhurbaşkanınca onaylanmıştır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzasıyla Uzunbey, “Yıldızlar Yatırım Holding Anonim Şirketi Kocaeli Özel Endüstri Bölgesi” resmi gazetede yayınlanarak ilan edilmiştir.
Bilinmelidir ki, konu hangi açıdan ele alınırsa alınsın bu Kocaelimize yapılan büyük bir ihanettir.
Can çekişen tarımımıza ihanettir.
Bu kararla çevre katliamına geçit verilmiştir.
İlimize yapılan böyle büyük bir kötülüğe nasıl imza atılabilmiştir anlamak mümkün değildir. Acaba hangi saik tarımı, turizmi ve çevreyi katledecek böyle bir vebale yeşil ışık yakabilmiştir?
Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın ve diğer yerel yöneticilerce karşı çıkılmasına rağmen hava kirliliği başta olmak üzere su kaynaklarının erimesi, yeşilin ve tarımın yok olması, trafik sorunları gibi bir çok problemi barındıran bu karar ile “kim takar Yalova kaymakamını mı” denmek istenmiştir?
İlimizi katletmeye azmetmiş sanayici ve işadamlarının, seçilmiş yöneticileri “kasabanın şerifi” olarak bile takmadıklarını ispatlayan bu gelişme, açıkça ifade etmek gerekirse tek adam yönetiminin en belirgin örneğidir.
Tek adam yönetimi dediğimizde itiraz edenler, bu gelişmenin başka nasıl izah edileceğini de açıklamak zorundadırlar.
Geçmişte bu proje için “Yıldız Honding'in bizi ikna etmesi gerekir” diyen Sayın Büyükşehir Belediye Başkanı da, böyle hayati bir konuda millet iradesini ne düzeyde temsil ettiğinin muhasebesini yapmayı umarım düşünüyordur.
‘İstanbul’dan sonra ihanet sırası Kocaeli’ye taşınmıştır.’
Ak Parti, iktidara gelirken eleştirdiklerinin hemen hepsini yapmak için maalesef elinden geleni ardına koymamaktadır.
Üzülerek ifade etmeliyim ki, adem-i merkeziyetçi söylemlerle, yerel yönetimleri güçlendirme taahhütleriyle, ortak akıl ve istişare söylemleriyle göreve gelen Erdoğan, Belediye Başkanları, yerel dinamikler ve ÇED süreci ne der diye hiç düşünmeden, “istişare de nedir, ‘doğru adam’ benim, ben bilirim” tek adamlığını konuşturmuş ve bu kararla İstanbul’dan sonra ihanet sırasını Kocaeli’ye taşımıştır.
Geçmişte Dilovası’na ihanet edenleri eleştiren ve ilçeyi taşımayı zaman zaman dillendiren iktidar cenahı, Kartepe’ye yapılan bu ihanet ile gelecek nesillere acı hatıralar bırakmayı hiç mi dert etmiyor?
Buradan tüm Kocaelilere seslenmek istiyorum. Bu kötülüğe, hangi siyasi görüşte olursak olalım hep birlikte karşı çıkmak hepimizin insani görevidir. Bu büyük yanlıştan dönülmesi için mücadele etmek bizlere düşmektedir. Bu görev, çocuklarımız için, Kocaelimiz için, bize emanet edilen doğamız için yapılmak zorundadır.
Konunun takipçisi olacağımızı kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz.”