Ahmet AKÇAALAN'ın Köşe Yazısı

Kolay kolay bu başlığı atmazdım.

Ama bu hakkı olduklarına inanıyorum.

İkisi de çok güçlü iş adamı veya siyasi parti genel başkanı hatta bir hukuk adamı değiller.

Yani dokunulmazlıkları asla yok.

Bana göre bir duruş sergilediler.

Kimse konuşmasa da, ben bu iki isimi derinden kutluyorum.

Biri MHP Kocaeli Milletvekili Saffet Sancaklı,

Şaşkınsınız farkındayım.

Hemen aklınızda ki eleştirileri sıralıyorsunuz.

Ancak konu Sancaklı’nın çalışmaları, Kocaeli’ye etkisi teşkilatlara faydası değil.

Konu Saffet Sancaklı’nın elif gibi durması.

Türkiye’de dört kişi var ve dördünün de bildiği ama kimsenin söyleyemediği bir cümle kurdu Saffet Sancaklı,

Öyle iş işten geçtikten sonra ateş dindikten sonra değil.

Peki ne dedi?

Arif Erdem ve Hakan Şükür hakkında çıkışını tarihin yazacağını düşünüyorum işte o cesur cümle;

 “Bu çocuklara hain muamelesi yapmayın.’ 15 Temmuz akşamı ile ilgili direk müdahale ettikleri bir şey varsa, devlet gereğini yapar. Bu çocuklar hainse, valla çok hain var. Aslında ben yakalamışım Hakan’ı, siyasi rakibimiz. O daha önce yanlışlıkla ‘Ben Türk değilim’ dedi. Böyle şeyleri kullanmam, sporculara kötü konuşmam doğru değil. Bu Türkiye Cumhuriyeti’ne kim hainlik yaptıysa, Allah belasını verecek. Ama iki kişi aynı şeyi yapmış, birisi hain, birisi hala Mecliste devam ediyor milletvekili olarak. Bu işte de bir terslik var

**********************

Bana göre ikinci en cesur çıkışı yapan isim ise Saadet Partisi Kocaeli teşkilatlarının yakından tanığı ve Kocaeli kamuoyunun saygı duyduğu isim Abdullah Öztürk oldu.

Öztürk’ün diliyle anlatayım, cesursun ABDÜLCABBAR!

Kocaeli’nin yetiştirdiği değerli bir isim Milli Savunma Bakanı Fikri Işık hakkında Eren Erdem tarafından bir iddia ortaya atıldı.

Bekledim.

Kocaeli’nde bir belediye başkanı, il başkanı, ilçe başkanı her hangi biri çıkıp açıklama yapmadı.

Bir Ak Partili ya sen ne diyorsun demedi.

Bakan Fikri Işık’ın destek olduğu gazeteciler bu iftira, yalan diye köşe yazmadı.

Eren Erdem kim diye sorgulamadı?

Kocaeli kendi vekiline, bakanına sahip çıkamadı dediğim anda bir isim resmen meydan okudu.

Ak Partili sanmayın Saadet Partili,

Milli görüşün hamurunda yetişmiş bir isim Abdullah Öztürk.

Verdi veriştirdi Eren Erdem’e,

Neler demedi ki…

Herkes susmuştu,

Abdullah Öztürk konuştu.

Bana göre bu şartlarda cesur bir açıklamaydı.

Onun diliyle yıktı ortalığı ABDÜLCABBAR!

Elif gibi bir duruş sergiledi.

Peki ne dedi Sayın Öztürk,

 “Eren Erdem bu iftira ve manipülasyonu başka bir ilin bakanına yapsaydı, o ilden topyekün nasıl tepki geldiğini görürdünüz. Tek bir vekil, tek bir belediye başkanı reaksiyon göstermez mi kardeşim? Dünya yanarken arkadaşına saldırılırken kapısını çekip, evinde oturanlardan hiçbir cacık olmaz. Tehlike geçtikten sonra plastik aslanları gör abdülcabbar. Eren Erdem’e için için minnet duyanlar, arkadan kumpas kuranlar yine kaybedenler olacaksınız”

İşte anlatmak istediğim buydu.

Mum çevresi aydınlık olsun diye başkaları rahat etsin diye kendini eritircesine tüketir.

Gördüğü adaletsizlik karşısında cesurca konuşanları gündeme taşımak bize düşer.

Onları sahiplenmek ise milletimize…