Ahmet AKÇAALAN
24 Haziran seçimlerine sayılı günler kaldı.
Bugün Kocaeli Gazetesi olarak süreci en iyi şekilde kamuoyuna yansıtmaya çalışıyoruz.
Eksiklerimiz mutlaka olacaktır.
Ama her partiden isimleri gazetemizde ağırlıyor ve 24 Haziran seçimleri öncesi fikirlerini kamuoyuna aktarıyoruz.
Gazetemizi ziyaret eden iki isimle ilgili biraz ayrıntıya girmek istiyorum.
Bu iki isim;
Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Kocaeli birinci sıra milletvekili adayı Sinan Ejderoğlu ve HDP birinci sıra milletvekili adayı Ömer Faruk Gergerlioğlu.
İki ismi de yıllar öncesinden tanırım.
Sayın Ejderoğlu Kocaeli İl Başkanı olduğu dönemde Saadet Partisi’ni takip ediyordum. Aynı şekilde Sayın Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun Ak Parti’den aday adayı olduğu, akil insanları Kocaeli’nde misafir ettiği dönemleri çok yakından bilen birisiyim. Kendisi ile Kocaeli TV’de çokça tartışma programına imza attık.
Ve bugün bu iki isimden belki ikisi, belki de birinin milletvekilliğine çok yakın dememin yanlış olmayacağını düşünüyorum.
Bunu 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerine göre söylüyorum.
Saadet Partisi’nin Kocaeli’nde oyu 55 bin, HDP’nin ise 65 bin rakamında…
Ak Parti’nin olabilecek oy kaybı masaya yatırıldığında ister istemez bu partilere kayma olacağını düşünüyorum.
Bazı partiler için çok etki etmeyecek rakamsal kaymalar, bu iki partinin 1 milletvekili çıkarmalarına sebep olabilir.
İki partinin milletvekili adayının da üzerlerine kurulan bazı algıları yıkmanın derdinde oldukları çok açık.
Ve bu konuda en iyi şekilde kendilerini ifade etmeye çalışıyorlar.
Örneğin Saadet Partisi net bir şekilde söylemem gerekirse CHP ile aynı ittifak içerisinde neden olduğunu, milli ittifak’ın gerekçesini vurgulamak istiyor. Çünkü Ak Parti temsilcileri Saadet Partisi nasıl olur da CHP ile aynı yere gelir diyerek tabanın oyunu kendisinde tutmaya çalışıyor.
Peki Sayın Sinan Ejderoğlu bu konuda ne anlatıyor;
“Erken davranarak önce Ak Parti ile MHP ittifak oluşturdu. Erken seçim olunca, baskın seçim olunca diğer partilerde o bloğa karşı bir blok oluşturma refleksi gösterdi. Aslında Saadet Partisi tamamen düşüncesini bu yönde oluşturmak istemiyordu. Sadece önünde olan baraj konusunu açma niyeti vardı. Millet ittifakı içerisinde olan partilerin baraj problemi yok. Zorunlu birliktelik oldu. Baraj sorunundan dolayı Cumhuriyet Halk Partisi ve İyi Parti ile biz sadece seçim iş birliği ittifakı yaptık. 24 Haziran sonrası yeni ittifaklar olabilir”
Çok konuşulacak ve çok tartışılacak bir açıklama bence…
Yanlış anlamadıysam ben bu cümlelerden, “Biz şuanda buradayız ama 24 Haziran sonrası buradan ayrılacağız” mesajını çıkardım.
Veya Saadet Partisi kanadı CHP ile yakınlaşmadan olan tepkiyi bu şekilde dindirecek de denilebilir.
Ve Sayın Ejderoğlu birinci problemimiz olarak adaleti görüyor.
Katılmamak mümkün değil…
Diğer ziyaretçimiz ise HDP birinci sıra milletvekili adayı Ömer Faruk Gergerlioğlu oldu.
Sayın Gergerlioğlu’nu kibar ve empati yapabilen bir isim olarak tanıdım.
Kendisi gazetemize geldiğinde, kurumda olamadığım için görüşemedik.
Belki daha sonra görüşmek nasip olur.
Röportajı okudum.
Sayın Gergerlioğlu da toplumda sürekli gündeme getirilen ve hep birinci manşet olan "HDP, PKK'nın siyasi uzantısı mı?” sorusuna cevap vermiş;
“Kesinlikle öyle bir şey yok. HDP bu meseleyi mecliste çözmeye çalışan bir siyasi parti. Bizim yaptığımız işle onların yaptıkları arasında hiçbir ilişki yok. Bunu çok açık ve net bir şekilde söyleyeyim. Zaten Selahattin Demirtaş da bulunduğu cezaevinden bunları net bir şekilde söylüyor. Biz hendek barikat olaylarında arada kaldık açıkçası. Devlet PKK ile çatıştı. HDP sivil bir oluşum olarak arada kaldı. Yoksa benim ne işim olsun HDP’de. Gazeteci Ahmet Şık’ın ne işi olsun yada sivil toplumcu, direnen KHK’lı Veli Saçılık’ın ne işi olsun. Ben ırk olarak bir Türküm, hiç Kürtçe bilmem ve hiç aralarında bulunmadım”
Başında söylemiştim Sayın Ömer Faruk Gergerlioğlu diğer bildiğiniz HDP’liler gibi değil.
Kırıcı, tehdit içeren, terör örgütüne destek veren söylemlerini çok göremezsiniz.
Varsa da henüz ben duymadım.
Bunları neden yazdım.
Bizim gazeteci olarak siyaset üstü kamu görevimiz var.
Bu gazete bizim istediğimizi yazarız, istediğimizi yazmayız diyemeyiz.
İki adayın da düşüncelerini, hedeflerini sizlere röportajlar şeklinde aktardık.
Aktarmaya da devam edeceğiz.
Gazetecilik demişken…
Kolay kolay bu konulara girmem ama ilk defa zorunluluk hissediyorum.
Uzun zamandır takip ettiğimiz bir haber vardı.
Kocaeli Ticaret Odası eski Başkanı Murat Özdağ’ın süreci.
Sıkı çalışmamızdan sonra Özdağ’ın davasını tek takip eden gazete bizdik.
Nitekim Kocaeli’ne Özdağ’ın tahliyesini özel haber diye duyurduk.
Öyle ki 15 dakika sonra gazeteler bizim haberimizi girmeye başladı.
Beni üzen ise nasıl olur da ilk bizim girdiğimiz özel haberi bizden önce bazı gazeteler yayınlayabilir.
Yapmayın arkadaşlar, haberin saatini öne çekerek neyi ispatlamaya çalışıyorsunuz.
Ancak kendinizi kandırırsınız.
Emek veriyoruz.
Günde 3 saat uyuduğumuz oluyor.
24 Haziran seçimleri Ak Parti, MHP, Saadet Partisi milletvekili listelerini de ilk Bugün Kocaeli Gazetesi duyurdu. Bakın İyi Parti ile CHP’yi kaçırdık.
O bizim eksiğimiz. O partilerin milletvekili aday listelerini duyuran arkadaşları da gönülden tebrik ederim.
Her şeyin özünde saygı var.
Yazımın başında belirttiğim iki milletvekili de, toplum da, biz gazeteciler de saygı üzerine yarınları inşa etmeliyiz.