GÜLŞAH YÜCEL'İN KÖŞE YAZISI
İki hafta önce Karamürsel Belediye Başkanı İsmail Yıldırım’ın misafiri olduk ve Karamürsel’i masaya yatırdık.
O gün bugündür ne siyaset kulisleri ne de medyadaki kulislerin ardı arkası kesilmedi.
İsmail Yıldırım’ın sözleri sorgulandı. Açıklamalarına şaşırıldı. Ama ben şaşırılacak bir şey görmedim. Aksine sevindim. Bir belediye başkanının düşüncelerini, ‘Aman falanca ne der?’ korkusu taşımadan tek seferde aktarmasından daha kıymetli ne olabilirdi?
Belediye başkanı olan bir insanın neden kırgınlığını, kızgınlığını ve gördüğü yanlışları kapalı kapılar arkasında konuşması beklenir? Neden her işte, ‘şeffaf belediyecilik nerede?’ sorusunun cevabını ararken ama doğru ama yanlış fikirlerini paylaşan bir başkanın şeffaflığı bu kadar sorgulanır?
Ben Yıldırım’ın sözlerinde en ufak yanlış görmüyorum ve cesaretini, açık sözlülüğünü takdir ediyorum. Söylemiş olduğu sözleri ise teşkilatın doğru yorumlayacağı zaman fayda kazandıracağını da düşünüyorum.
AK Parti Kocaeli’de son zamanlarda birçok eleştiri ve kırgınlıkları okuyoruz. Sosyal medya bu açıklamalarla doldu taştı. Geçtiğimiz günlerde İzmit teşkilatı için de okuduğumuz kırgınlıklar Yıldırım’ın açıklamaları kadar konuşulmadı.
Karamürsel’deki bu panik havası ne? Bir çekince, bir korku mu var?
**
BUGÜN KOCAELİ’DE HERKESİN SÖZ HAKKI VAR!
Röportaj yayına 30 Ekim tarihinde alındı. Ben 31 Ekim tarihinde AK Parti Karamürsel İlçe Başkanı Sait Mete’yi aradım.
Konu kim olursa olsun cevap hakkı olan herkesi aramaya gayret ederim. Arayamadığımın mutlaka sebebi vardır. Ulaşamamışımdır, yoğunluk olmuştur. Ama ses getirecek konularda geri durmam. Vakit, yoğunluk ayırmaksızın karşı tarafa da kulak veririm.
Hal böyle olunca yapmam gerekeni yaptım ve İlçe Başkanı Mete’ye şöyle dedim:
‘Geçtiğimiz günlerde Karamürsel Belediye Başkanı İsmail Yıldırım ile bir röportaj yapmıştık. ‘İlçe Başkanı AK Parti Karamürsel’e yakışan bir profil değil’ demişti. Belki cevap hakkınızı kullanmak istersiniz diye sizi bu sebepten dolayı rahatsız ettim.’
Başkan Mete ise soruma cevaben,
‘Bizim böyle bir gündemimiz yok. Tek gündemimiz 2023’ dedi. Saha çalışmalarına yöneldiklerini kaydetti.
Ben sayın başkan yoluyla polemik yaratmak istemedim. İstemezdim de. Ama kendisinin, ‘Yakışmayan profil’ söylemine iki cümle de olsa beyanat vermesini beklerdim.
Mesela Mete, ‘Tek gündemimiz 2023. Biz bir aileyiz, kırgınlıklar olur’ deseydi. Böyle birleştirici bir açıklamayla ilçe için harika bir dokunuş yapmış olurdu.
Her neyse..
Konunun sadedi şu: ‘Vay efendim ilçe başkanına cevap vermemişler, aramamışlar’ duyumları var.
YALAN EFENDİM YALAN.
Bakınız ben ilçe başkanını aramışım ve ilçe başkanı bu koskoca konuyu 48 saniyeye sığdırmış. Hatta 48 saniye bile değil. Diyelim ki 15 saniye telefon çalsa, bir 15 saniye de ben konuşmuş olsam Karamürsel’deki bu sorunu başkan 18 saniyeye sığdırmış oluyor.
Olur da Başkan Mete 'gazetemize özel yapılmış olan röportajdan dolayı' öncelikli olarak bize konuşmak isterse ben her zaman dinlerim.
**
HAKKIMIZI VERMEDİLER
Gelelim konunun üçüncü kısmına. Dedim ya siyasette konuşulduğu kadar medyada da yer aldı diye. Evet, medyada yer aldı. Konunun haberini yapan ve köşelerine taşıyanlar oldu. Hepsini okudum. Herkesin kalemine, fikrine sağlık.
Ama biz onlara haber ve köşe yazmaları için koskoca bir konu versek de onlar bize hakkımızı vermediler.
Bu konuda çok hassasım. Haberi ve köşe yazılarını okuduğum yerlerde sadece ‘gazetenin ismi’, ‘basın üzerinden’ ya da ‘konuştuğu demeçlerde’ görmek yerine, ‘Bugün Kocaeli Gazetesi İmtiyaz Sahibi Ahmet Akçaalan ve Haber Müdürü Gülşah Yücel’in özel röportajına göre’ ibaresi görmek bizleri mutlu ederdi.
Canları sağ olsun, tekrarı olmasın yeter.
**
ÖNCEKİ YAZIYA PARANTEZ
Bir önceki ve bu gazetedeki ilk köşe yazıma bir parantez açmadan gitmiyorum.
Karamürsel Belediye Başkanı İsmail Yıldırım’ın, dönemin İmar Komisyonu Başkanı olan şimdilerde ise İYİ Parti'de siyaset yapan Zekeriya Özak hakkında söylemiş olduğu, ‘vizyonsuzluk’ söylemini geçtiğimiz günlerde ele almıştık.
Karamürsel Düzenleme Projesi hakkında Yıldırım ve Özak’ın neler söylediğini sizlerle paylaşmıştık.
İşte o konuyu ele aldığım köşe yazısını şöyle bitirmiştim:
“Şimdi Sayın Özak, yapmış olduğu bu açıklama ile kendini haklı mı çıkardı? Yoksa içine sinmediği halde altına imza attığı proje için Karamürsel’e hizmet değil dert götürenler kervanına mı katıldı? Başkan Yıldırım, Özak hala Büyükşehir’de görev yapıyor olsaydı yine, ‘vizyonsuz’ der miydi?”
Bu köşenin ardından sayın Özak beni aradı. Proje hakkında bir açıklama yapmak istedi ve,
‘Önümüze gelen planın reddedilme yetkisi yok. Bir şekilde uygulamamız gerekiyordu. Ancak revize edebiliriz’ dedi.
Ben de kendisine, ‘Daha fazla revize edilemez miydi?’ deyince Özak, ‘Plan o kadar kötü bir plandı ki. Ne yaparsak yapalım kötüydü’ dedi.
Özak’a beni bu konuda uyarmasından dolayı kendisine çok teşekkür ediyorum.
İlk yazımda dediğim gibi bu yazımı da böyle bitireceğim.
Karamürsel’de durum böyle. Yorum sizin..