Ahmet AKÇAALAN'ın Köşe Yazısı

Farklı olacağız.

Farkındalığımızı hissettireceğiz.

İşte bu iki cümle Bugün Kocaeli Gazetesi’nin temel ilkesi olacak.

Haberlerimizde kim, hangi kurum üzerine bir şeyler aldıysa cevap hakkını kullanabilecek.

İstediğini ifade edebilecek.

Son zamanlarda çok konuştuğumuz ‘Normalleşme’ kavramı bu gazetede hayat bulacak.

*************

Gençlere farklı görüşte olsanız da, aynı masada buluşun diyen sahte siyasetçilere sormak lazım;

90 doğumlu gençler hiç iki lideri yan yana, sohbet ederken, gündemi değerlendirirken bir canlı yayında görebildi mi?

İşte bunun adı samimiyetsizliktir.

Hem normalleşelim diyeceksiniz hem de gergin, öteki siyasetten safları sıkılaştıracaksınız…

Bu yüzden Bugün Kocaeli Gazetesi’nin köşe yazarları, normalleşmenin somut örneği olacaktır.

Her siyasi görüşten yazarımızla, gurur duyduğumuzu tekrar belirtmek isterim.

Ve gelelim bu yazdıklarımın nedenine.

Önceki gün bir röportaj yayınladık.

Prof. Dr. Bekir Çakır istifa sürecini, Kocaeli Üniversitesi’nde yaşananları tek tek anlattı.

Günlerdir bu röportaj konuşulmaya devam ediyor.

Röportaj içerisinde geçen her kesimin cevap hakkını kullanabileceğini ifade etmiştim.

Nitekim röportajda ismi geçen Prof.Dr. Adnan Kavak, cevap hakkını kullanmak istedi.

Kendisi ile ilk defa karşılaştık.

O süreç hakkında şahsımı bilgilendirirken, Türkiye’nin ne kadar zor bir dönemden geçtiğini düşündüm.

İşte bir dönem Kocaeli Üniversitesi içerisinde de gündeme gelen Prof.Dr.Adnan Kavak'ın, Sayın Prof.Dr. Bekir Çakır’ın röportajımızda kullandığı cümlelere karşı cevaplarını sizlere olduğu gibi aktarıyorum.

-Sayın Kavak isterseniz önce kendinizi tanıtın. Prof. Dr. Adnan Kavak kimdir?

Lisans eğitimimi ODTÜ Elektrik- Eloktronik Mühendisliği’nde Yüksek Lisans ve Doktora eğitimlerimi ise ABD’de en iyi üniversiteler arasında yer alan ve dünya da bilinen üniversitelerden olan Teksas Üniversitesi-Austin Elektrik- Bilgisayar Mühendisliği Bölümünde tamamladım. Kocaeli Üniversitesi’nde bulunduğum sürede ise çalışma konularımla ilgili olarak çoğunlukla ileri nesil mobil iletişim teknolojileri alanında 100’den fazla bilimsel makale ve konferans bildirisi gibi bilimsel eserim olmuştur. Ayrıca mobil iletişim alanında ABD ve Avrupa patent ofislerince tescillenmiş 5 adet uluslararası patentim bulunmaktadır. Üniversitedeki aktif bilimsel çalışmalarımla, üretkenliğimle, ar-ge proje çalışmalarımla bilinen bir akademisyenim.

-Kocaeli Üniversitesi'nde görevlendirilmeniz nasıl oldu?

2015 yılı başında Sürekli Eğitim Merkezi Müdürü olarak görevlendirilmem ise özgeçmişimden anlaşılacağı üzere akademik başarılarımı ve yetkinliğimi değerlendiren Rektörümüz Sayın Prof.Dr. Sadettin Hülagü’nün takdirleri ile olmuştur. Sayın Rektörümüzün üniversitemizi daha da ileriye taşıma gayreti içinde olduğuna ve bu gayrete yapmış olduğu görevlendirmelerde akademik, bilimsel liyakati, görevi yapabilme yetkinliği ölçüt aldığını hakkaniyet ve hukuk çerçevesinde davrandığına inanıyorum. Nitekim SEM Müdürü olarak görev yaptığım sürece üniversitemize olumlu katkılar yaptığımı düşünüyorum. 2015’te göreve geldim ve 2015 sonunda kendi isteğimle görevden ayrıldım. Görev süremde SEM üzerinden üniversitemize olan gelirleri dört katına çıkardık. TÜRKAK akreditasyonu ve MYK yetkilendirmesi aldık. Bu çalışmalardan bağlı olduğumuz Rektör Yardımcısı Bekir Çakır’ın bilgisi ve koordinesi olmuştur.

-Sayın Bekir Çakır sizin hakkınız da gazetemize bazı açıklamalarda bulundu. Siz neler söyleyeceksiniz?

Öncelikle bir yanlış bilgiyi düzeltelim. Şahsım KHK ile ihraç olmadım. KHK ile açığa alındığım söylenmektedir. Şuanda süreç devam ediyor ve Rektörümüzün incelemesi kapsamında açığa alındım. Ekimin sonu gibi göreve dönüşüm içinde gerekli dosyaları Rektörlüğümüze sunduk ve sonuç bekliyoruz.

-Süreç nasıl işliyor?

Açığa alınmama sebep iddialara ilişkin devletimizin ilgili birimleri tarafından yapılan inceleme ve soruşturma, iddiaların asılsız olduğunu ortaya koymuştur. Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı’nca aleyhimde başlatılan soruşturmada hakkımda kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş ve bu karar kesinleşmiştir. Üniversitede ki göreve dönüşümle ilgili ise süreçlerin tamamlanmasını bekliyorum.

-Sadece bu röportaj için söylemiyorum. Neden sizin isminiz sürekli kullanılıyor?

Aleyhimde geçmişe yönelik ve dedikoduya dayalı iftiraların, bununla ilgili hakkımda takipsizlik kararı verilmiş ve kesinleşmiş yargı kararına rağmen, gündeme getiriliyor olması arkasında başka niyetlerin aranması gereken talihsiz beyanlardır. Hiçbir kimsenin kendisini yargının üstünde görme yetkisi yoktur. Başarılı insan kıskanılır, çamur at izi kalsın yaklaşımı burada da görülmektedir. Hakkımda ortaya atılan iftiralar da bunun ve birtakım kişisel hususların tezahürüdür.

Eksik olmadan Sayın Kavak’ın ifadelerini aktarmaya çalıştım.

18 ay önce açığa alınan Sayın Kavak yeniden görev almak için gün sayıyor.

Devletin yetkili kurumlarından FETÖ üyesi olmadığına dair belgeleri aldığını ifade ediyor.

İşin özü Prof.Dr. Adnan Kavak diyor ki…

Devletimize ve adaletimize güveniyorum.