Ahmet AKÇAALAN'ın Köşe Yazısı

Adalet Şurasında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan bir özeleştiri yaptı.

Ne dedi?

"UYAP gibi önemli teknolojiyi maalesef FETÖ'cülere kaptırdık. Bu bir öz eleştiridir."

Bilmeyenler için kısa bir özet geçmem gerekiyor.

UYAP nedir?

Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi anlamına gelir.

UYAP, yönetim bilişim sistemlerinden biri olan yargı birimlerinin ve Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığının merkez birimlerinin iş süreçlerini hızlandıran, güvenilirliğini arttıran ve kurumu kâğıtsız ortama taşıyan bir bilgi sistemidir.

Yani benim, sizin, hepimizin adaleti olan ihtiyacı karşılayan süreç sistemidir.

İnanın Cumhurbaşkanının söylediği özeleştiri, hepimiz için çok önemli.

Çünkü FETÖ’nün, bütün süreçleri, ağır yaptırımları UYAP üzerinden yönlendirdiği, Ankara nezdinde herkes tarafından biliniyor.

Zaten Cumhurbaşkanı da bunu da “Orayı o kendi sinsi emelleri için acımasız kullandılar. Oradan da en büyük zulmü bir gördük” cümleleri ile doğruluyor.

Yani büyük bir özeleştiri var.

Bu konu çok derinlemesine ama benim bu yazımda anlatmak istediğim, düşündürmek istediğim konu çok farklı…

Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, özeleştiri yaptı.

Bu özeleştiri, sıradan bir konu gibi geldi, geçti.

Çünkü bu dönemde UYAP’da FETÖ’nün önüne açan kim? Hangi Bakan bunları kadrolara yerleştirdi diye hesap sorulma dönemi henüz başlamadı.

İşte tam da burada önemli konular geliyor.

Ben diyorum ki,

Kocaeli’nde 12 ilçe belediye başkanı ve Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı örnek almalı.

Bunda yanlış bir şey var mı?

Hatta bütün başkanlar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın projelerini hemen yerele indirmiyor mu?

O zaman özeleştirilerde yerele indirilmeli.

İyiyken iyi de, yanlış olunca Reis’i yalnız bırakmak doğru olur mu?

Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan hata yaptık diyor ve bu hatanın bir daha olmayacağını vatandaşa anlatıyor.

Peki okuyucularıma soruyorum.

12 ilçe başkanı ve Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu aynı partilerinin lideri gibi özeleştiri neden yapmıyor?

Yoksa ağır bir cezai yaptırımdan mı korkuyorlar?

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bir şey olmaz ama bize olabilir mi diyorlar?

Veya Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yolunda mı gitmek istemiyorlar?

Düşünsenize bir belediye başkanı çıkıyor, bir basın toplantısı düzenliyor ve özeleştiri yapıyorum diyor;

“Çayırova’da FETÖ şirketi Dumankaya’ya böyle bir imar sağlamamalıydım, ortak proje içerisinde olmamalıydım”

Başka bir belediye başkanı çıkıyor, bir basın toplantısı düzenliyor ve özeleştiri yapıyorum diyor;

“Kusura bakmayın hemşerilerim. FETÖ Yerel yönetimler imamı Erkan Karaaslan ile danışman olarak çalışmamalıydım”

Başka bir belediye başkanı çıkıyor, bir basın toplantısı düzenliyor ve özeleştiri yapıyorum diyor;

“İlçemde ki böyle bir plazayı, FETÖ’nün dershanelerine vermemeliydim”

Başka bir belediye başkanı çıkıyor, bir basın toplantısı düzenliyor ve özeleştiri yapıyorum diyor;

‘Kamu parasıyla, ilçemde Türkçe Olimpiyatları organizasyonları düzenlemeseydim’

Dahası var.

Say say bitmez.

Ne demek istediğimi herkesin anladığını eminim.

MHP Kocaeli Milletvekili Saffet Sancaklı’nın dediği gibi “İki kişi var. İkisi aynı şeyi yapmış. Biri cezaevinde, birinin keyfinde değişen bir şey yok” bu cümleler geldiğimiz noktayı özetliyor.

İşin özü Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı takip etmek cesaret ister.

Siz hiç Kocaeli’nde bir belediye başkanından FETÖ eleştirisi duydunuz mu?

Hemen nasıl mücadele ettiklerini anlatıyorlar.

Aslında eleştiri itiraf olur korkusu var.

Çünkü bu özeleştirinin altında ezilme ihtimalleri var.

Ben size bir önemli cümle daha söyleyeyim mi?

Büyükşehir başta olmak üzere çoğu görevden ihraçlardan dolayı bürokratlar rahatsız.

Çünkü FETÖ ile alakası olmayan kişilerin ihraç edildiğini düşünüyorlar.

Ama bunu bile dillendirecek cesaretleri yok.