Nuray Savcı Güçlü'nün Köşe Yazısı
Sisli bir şekilde güne merhaba dedik bugün….ama biliyoruz ki sis dağılınca güneş çıkar,her şey bundan nasibini alır… siste mutlaka gerekli … gerekli olmasa yaratırmıydı Yaradan?
Açmaya çalışan erkenci ağaçlar;erik,şeftali,kiraz ne olur açmadan yanmayın… olunca sizi bekleyen hamile kadınlar var, yaramazlık yapacak çocuklar,susturacak anneler sizi bekliyor… Calcıum,magnezyum,çinko eksikliği olan yaşlılar,saçları dökülen çinkosu düşenler, kasları zayıflayanlar C vitaminine ihtiyacı olanlar hepsi sizi bekliyor….Sizi bekleyenlere; doğal seyirdeki hali önlemek bugünkü bilinen şartlarda mümkün değil….Bildiklerimiz sadece bilebildiğimiz ve uygulayacağımız kadar…Tabiattaki naturel şartlar bu….
İnsanın sosyal hayatında da aynı .. insanı tek olarak düşünmek zorundasın; yapabileceği işler fiziğiyle sınırlı ,kimyasıyla alakalı nasıl mı? kısa boylu bir insandan basketbolcu olarak şampiyonluk beklemek abesle iştigaldir. Yine insanın kimyasında( Fe) demir minerali noksansa yine bu insandan yorgunluk alametleri, halsizlikten kaynaklanan başarıyı bekleyemezsin.
Toplumun tek tek insanlardan oluştuğunu; bunlarında hepsinin birer fizik ve kimyası olduğunu; buna dayalıda farklı karakterler oluşturduğunu düşünmek ve bunlara da görev teslim ederken dikkatli olacak olan üst yönetimlerdir.
Üst yönetimler; kriterlerini,Alman,İngiliz,İtalyan,Amerikan,Rus,İsrail vb modellemelerin adaptasyonundan ziyade,kendi etnografik,siyasal,ekonomik durumlarındaki analiz ve sentezleriyle ortaya çıkarmalı…Tabi ki bu üst akıl da nitelik ve nicelik olmalı….dedesi,ninesi bilmem kim diye tercih edilmemeli…
Sosyal bilimcilerin en iyi laboratuarı gözlemdir. Gözlem metodunu iyi yapmak lazım….
Bir bakıyorsun baba veya anne toplumda ayrıcalıklı kişi olmuş yani milletvekili…. Ne hikmetse; özel okullarda okuyup ayrıcalıklı ( O da mensubu veya sendikal güçle toplumdaki varlığını ıspatlayan mesleklerden birine mensup olup kendini imtiyazlı meslek sahibi sınıfına koyuyor.)
Bunun neticesinde; işyeri sahibi,işveren olan evlat ailesinin erk dönemiyle müthiş bir başarı yakalıyor. Daha akredetif açmayı ders kitabında gören evlat aktif işlemleri yakalıyor,ithalat ihracat pazar bulunması,reklamı ve topluma algı ile kullanıcı olarak yön veriyor…..Birkaç yıl başarılı olan evlat akabinde erk düşmesiyle birlikte depresyona girip başarısı gölgeleniyor…. İcra-iflas kanunu o zaman devreye giriyor….. sonucu malum…….
Genç jenerasyon neslini prodüktivite (Üretimde)değerlendirecek enternasyonel kavramlar öğretilip,elinden tutulmalı,desteklenmeli,teşvikler sağlanmalı bu topraklardaki atıl insan gruplarından çok verimli insanlara doğru adımlar atılmalı… Ki bunu yapabilecek pırıl pırıl gençlerimiz bipolar bozukluk yaşıyor değil; mutlu, huzurlu,yaptığı işi takdir edilen olmalı… Yani rekabet ortamıyla üreticiliği desteklenmeli… Devletin kasasına likitide dolmalı.
Tüketici değil; Üreten nesillere kaynak bulunmalı ve desteklenmeli…