Mustafa KALABALIK'ın Köşe Yazısı

Anayasa tanımamazlık cüretkarlığı..

Yasa tanımamazlık cüretkarlığı..

Hak tanımama cüretkarlığı..

Hukuk tanımama cüretkarlığı..

Adalet tanımama cüretkarlığı..

Etik tanımamazlık cüretkarlığı..

Eleştiri tanımamazlık cüretkarlığı..

Eşine makam tanıma cüretkarlığı..

Enişteye makam tanıma cüretkarlığı..

Kuzenlere makam tanıma cüretkarlığı..

Yemin tanımama cüretkarlığı..

Gelecek nesilleri dahi borçlandırma cüretkarlığı..

Hayalleri yok etme cüretkarlığı..

Umutları söndürme cüretkarlığı..

İstemediğini yok sayma cüretkarlığı..

Olmadığını yüceltme cüretkarlığı..

Kadını aşağılama cüretkarlığı..

Bilgiyi yok sayma cüretkarlığı..

Eğitimliyi küçük görme cüretkarlığı..

Eğitimsizi yüceltme cüretkarlığı..

Yalanı ağızlara dolama cüretkarlığı..

Dini her şeye alet etme cüretkarlığı..

İmanı zedeleme cüretkarlığı..

Milliyetçiliği ayaklar altına alma cüretkarlığı..

Üstüne üstlük kendinden başkasını milliyetçi saymama cüretkarlığı..

Önüne geleni hainlikle yaftalama cüretkarlığı..

**

Velhasıl her alanda bir cüretkarlık sürüyor.

İlgililer bilgisizlikte,

Bilgililer de ilgisizlikte sınır tanımıyor!

Varsa yoksa bir hakaret, bir aşağılama!

İçi boş adamlar(!), içi boş kelamlar ediyor…

**

Halbuki, Hz. Mevlana’nın dediği gibi;

Duydum ki, bizi bırakmaya azmediyorsun, etme!

Başka bir yar, başka bir dosta meylediyorsun, etme!

Sen yadeller dünyasında ne arıyorsun yabancı?

Hangi hasta gönüllüyü kastediyorsun, etme!

Çalma bizi bizden, bizi gitme o ellere doğru,

Çalınmış başkalarına nazar ediyorsun, etme!

Ey ay felek harap olmuş, alt üst olmuş senin için,

Bizi öyle harap, öyle alt üst ediyorsun, etme!

Ey makamı var ve yokun üzerinde olan kişi,

Sen varlık sahasını öyle terk ediyorsun, etme!

Sen yüz çevirecek olsan, ay kapkara olur gamdan,

Ayın da evini yıkmayı kastediyorsun, etme!

Bizim dudağımız kurur sen kuruyacak olsan,

Gözlerimizi öyle yaş dolu ediyorsun, etme!

Aşıklarla başa çıkacak gücün yoksa eğer,

Aşka öyleyse ne diye hayret ediyorsun, etme!

Ey cennetin cehennemin elinde olduğu kişi,

Bize cenneti öyle cehennem ediyorsun, etme!

Şekerliğinin içinde zehir zarar vermez bize,

O zehri o şekerle sen bir ediyorsun, etme!

Bizi sevindiriyorsun, huzurumuz kaçar öyle,

Huzurumu bozuyorsun sen, mahvediyorsun, etme!

Harama bulaşan gözüm, güzelliğinin hırsızı,

Ey hırsızlığa da değen, hırsızlık ediyorsun, etme!

İsyan et ey arkadaşım, söz söyleyecek an değil,

Aşkın baygınlığıyla ne meşk ediyorsun, etme!