Çetin ÇILDIR'ın Köşe Yazısı

Yirmi yıldır iktidarda olan bir lider ve siyasi parti.

Ülkenin yarısına göre bu süreçte berbat bir yönetim göstermiş.

Olayın doğal seyri ya bir siyasi partinin ya da bir siyasi figürün müthiş çekim alanı ve umut oluşturması.

Siyasi iktidarın yirminci yılında en büyük rakibi ne EKONOMİ.

Herkesin dilinde aynı soru, muhalefet bloğunun adayı kim?

Her şey normal seyrediyor olsa, bu iklimde bir siyasi figürün kitleleri peşine takmış olması gerekmez mi?

Siyaseti yakından takip ettiğim dönemde,

- 24 Ocak kararları ve krizi sonrası Turgut Özal siyaset sahnesinde yerini aldı.

- 5 Nisan 1994 sonrası umut Erbakan oldu.

- 1998 ve 2001 krizleri de Erdoğan'ı siyaset sahnesine çıkardı.

Bugün bu kadar derinleşmiş ekonomik kriz muhalif kanatta neden bir siyasi figür üretemedi ? Doğru soru, aday kim yerine bu olmalı.

Muhalefet bloğunun bu iklimde en büyük umudu ekonomik krizin derinleşerek devam etmesi, sizce normal mi ?

Birçok yazımda değindim, seçime bu iklimde gidilmeyecek !!! Muhalefetin tünelin ucunda gördüğü ışık, gelen trenin farları diye.

Bu teorimin hayata geçtiği döneme geldik. Temmuz- Aralık dönemini dikkatle izleyin. Tren tünele girdi!!!

Geçtiğimiz günlerde gazetemiz imtiyaz sahibi Ahmet Akçaalan'ı yeni MEDYA PLAZA' da ziyaret ettik.

Bu ziyarette mevcut siyasi iklimi ve başlayan seçim sürecini istişare ettik. Temmuz- Aralık döneminde yaşanmasını beklediğim gelişmeleri anlattım, o da notları aldı. Bu yazıda çok detaya girmeyeceğim, ilk işaret fişeği ateşlenince Ahmet Akçaalan yazar. Biz kısa değinelim.

İktidarın en büyük rakipleri;

- Artan akaryakıt ve doğalgaz fiyatları,

- Suriyeli sığınmacılar,

- Mutfaktaki yangın.

- Artan konut fiyatları ve kiralar,

Temmuz- Aralık dönemine bu başlıklar üzerinden bakın.

Muhalefetin söylemi ile bu bölümü bitirelim.

GELİYOR GELMEKTE OLAN...

SON SÖZ

Siz karga cevizi nasıl yer, bilir misiniz?

Cevizi alır en yükseğe çıkarır ve oradan sert bir zemine bırakır, sonra iner ve yer. Muhalefet bloğunun artan!!! kazanma ihtimali adaylık yarışını sertleştiriyor. Yani KARGA yükseldikçe KAVGA sertleşiyor.

Mevcut iklimde siyasi iktidarın oy kaybettiğini görmeyen yok. Enteresan olan iktidar oy kaybederken, oyunu bu ölçekte arttıran siyasi parti de, siyasi aktör de yok. Bu oylar ARAFTA bekliyor, yani kararsız. İktidara güven sarsılmış olsa da muhalefete güven hiç yok. Altılı masanın toplanıp toplanıp bir adım ileriye gidememesi, masanın gizli ortağı HDP' yi bile çileden çıkarmaya başladı. Muhalefetin bu kararsız hali ile bir çekim merkezi oluşturması imkansız görünüyor.
İlave olarak yelkenlerini doldurmayı umut ettikleri ekonomi kartı da ellerinden alınırsa !!!

Erdoğan son dönemlerde konuşmalarının satır aralarında;

" Altyapı yatırımlarını tamamladık, halkın refah seviyesini yükseltecek adımlar atacağız " diyor.

Bu söylemin altındakileri Temmuz- Aralık döneminde göreceğiz. Kaynak mı var nereden yapacak diyenler olacaktır ;
Türkiye sizin gördüğünüzden ibaret değildir. Zaten sizin gördükleriniz gerçek olsa tası tarağı toplayıp kabul ederlerse geldiğimiz topraklara geri dönmemiz gerekirdi.

Hayal ikliminde yaşadığınız dönemin bittiğini kısa süre içinde bu işi bilenleriniz anlayacak.

Geriye kalanlar için Haziran 2023'e kadar süre var.

Ünlü yazarınız Yılmaz Özdil kısa süre önce bir uyarı yaptı.

" Halk Tv, Tele 1 izleyip Sözcü okuyan kitle zannediyor ki, yüzde 70 ile iktidara geliyoruz. Sonrasında adam üzerinizden tır gibi geçiyor. Devamında da ülkeden umudunu kesmiş kitleler oluşuyor, yapmayın kardeşim."

Bir uyarı da İYİ Partili Yavuz Ağıralioğlu'nda geldi.

" Gece rüyasında CHP'ye oy verdiğini gören sağcı, sabah gusül abdesti alır."

Bizi objektif bulmuyor olabilirsiniz, ya bunlar !!!

Biz yine de uyaralım belki anlayan olur, karga en yüksek noktaya yaklaştı cevizi bırakmak üzere, demedi demeyin.

Büyük hayallerin, hayal kırıklıkları da büyük olur.