ÇETİN GÜROL'UN KÖŞE YAZISI

Hafta sonu evde otururken çok sevdiğim bir dostum rahatsız etmemek adına Watsaptan bir mesaj yazdı.

Mesajı okuyunca hemen kendisini aradım.

Detaylı bir bilgi aldım.

Tabi sorun ne diye sorarsanız, tabi ki kentimizin kronik hale gelmiş, elektrik sorunuydu.

İnanın SEDAŞ ile ilgili yazı yazmak hiç ama hiç istemiyorum.

Ancak kentimizin en büyük sorunu bana göre SEDAŞ’ın gerekli alt yapı yatırımlarını yapmaması ve doğal olarak hayatımızın vazgeçilmezi haline gelen elektrik konusunda sorunların çok fazla tepkiye neden olması nedeniyle istemeye istemeye yazıyorum.

Mağdurların bana gönderdiği mesaj da, “ Kartepe ilçesine bağlı Ataevler Mahallesi sakinleri olarak, son iki aydır neredeyse her gün yaşadığımız elektrik kesintileri nedeniyle ciddi mağduriyet içerisindeyiz. Size dolayısıyla kenti yönetenlere sesimizi duyurmak, bu kronikleşmiş soruna kamuoyunun dikkatini çekmek ve sorumluluk sahibi kurumları harekete geçmeye davet etmektir.

Her gün düzenli olarak yaşanan kesintiler sadece evlerimizi değil, hayat düzenimizi, işimizi, sağlığımızı ve sosyal yaşamımızı da doğrudan etkilemektedir. Özellikle sabah saatlerinde başlayan kesintiler, çoğu zaman akşam geç saatlere kadar sürmekte, hatta bazı günler kesintiler tüm günü kapsamaktadır. 13 Mayıs sabahı başlayan kesinti, saat 21.00'e gelmemize rağmen halende sürdü. Bu satırları karanlıkta ve cihazlarımın şarjını idareli kullanarak yazıyorum.

Yetkili kurum olan SEDAŞ’a yapılan ihbarlara rağmen, sorunlar kökten çözülmüyor. Her defasında aynı kalıplaşmış yanıtla karşılaşıyoruz: "Sorun sizin tesisatınızda olabilir, elektrikçi çağırın." Oysa kesintinin yalnızca bir haneyi değil, bütün mahalleyi etkilediği çok açık. Bu durumda bireysel tesisat kontrolü önermek, sorumluluğu vatandaşa yüklemekten başka bir şey değildir. Mahallede yaşayan çok sayıda komşumuz da aynı gün ve saatlerde aynı sorunu yaşadığını belirtiyor. Bu bile arızanın kaynağının bireysel değil, sistemsel olduğunun kanıtıdır.

Ataevler Mahallesi, Kartepe’nin gelişen ve büyüyen yerleşim alanlarından biridir. Sadece bireysel konutlardan değil, büyük ölçekli sitelerden de oluşan bir yapıdadır. Bu sitelerin bazılarında 300 ila 500 konut bulunmaktadır. Elektrik kesintileri bu toplu konut alanlarını da etkilemekte ve toplu şikayetlere neden olmaktadır. Buna rağmen SEDAŞ yetkilileri, bu tür büyük sitelerde yaşanan kesintilere dair gelen bildirimlerde dahi, "Arıza sizin sitenin tesisatında olabilir" diyerek topu site yönetimlerine atmaktadır.

Bu yaklaşım, sadece teknik bir sorunu geçiştirmek değil, aynı zamanda toplumsal huzuru da zedelemektedir. Site yönetimleri ve sakinleri karşı karşıya gelmekte, iletişimde güvensizlikler oluşmakta ve kurumlara olan inanç zayıflamaktadır. Halbuki kamu hizmeti veren bir kurumun, hizmet alan halkla bu denli mesafeli ve çözümsüz bir yaklaşım sergilemesi kabul edilemez.

Elektrik kesintilerinin etkisi sadece evlerin aydınlatmasıyla sınırlı değildir. Günümüz modern yaşamında elektrik, hemen her alanda temel bir ihtiyaçtır. Elektrikli ısıtıcılar, soğutucular, internet erişimi, güvenlik kameraları, asansörler, medikal cihazlar ve hatta içme suyu temininde kullanılan hidrofor sistemleri bile elektriğe bağlıdır. Birçok mahalle sakini evlerinden çalışmakta, internet üzerinden iş yürütmektedir. Elektrik kesintisi, doğrudan gelir kaybı anlamına gelmektedir.

Öte yandan bölgemizde yaşlı ve hasta bireyler de bulunmaktadır. Medikal cihaz kullanan bu insanlar için elektrik sadece konfor değil, yaşam desteğidir. Özellikle sıcak yaz günlerine yaklaştığımız şu günlerde, kesintiler nedeniyle çalışamayan klimalar, yaşlı ve çocuklar için ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Elektrik, sosyal bir hizmettir ve sürekliliği sağlanmadığında doğrudan yaşam hakkı tehlikeye girer.

SEDAŞ gibi büyük bir elektrik dağıtım şirketinin, bu denli önemli bir soruna daha hızlı ve etkin bir müdahalede bulunması gerekirken, sorunların üzerini bireysel çözüm önerileriyle örtmeye çalışması düşündürücüdür. Teknik ekiplerin bölgeye daha sık ve yerinde müdahale etmeleri, arızanın kaynağını detaylı şekilde incelemeleri ve gerekiyorsa altyapının tamamen yenilenmesi gerekmektedir. Bu da ancak samimi bir niyet ve kurumsal sorumlulukla mümkündür.

Mahalle sakinleri olarak, bu yazı aracılığıyla çağrımızı yineliyoruz:

SEDAŞ, Ataevler Mahallesi'nde yaşanan kronik elektrik kesintilerine dair kapsamlı bir inceleme başlatmalı, mahalle geneli için detaylı bir rapor hazırlamalıdır.

Sorunun kaynağı tespit edilene kadar geçici çözümler yerine, kalıcı ve teknik altyapı odaklı adımlar atılmalıdır.

Vatandaşın şikayetleri bireysel tesisat sorununa indirgenmemeli, toplu yaşanan bu tür arızalar sistemsel olarak ele alınmalıdır.

Kurum yetkilileri, şeffaf iletişimle mahalle sakinlerini süreçten haberdar etmeli, her şikayet ciddiyetle değerlendirilmelidir.

Mahalle muhtarlığı, belediye ve ilgili kamu kurumlarıyla koordinasyon sağlanarak çözüm süreci hızlandırılmalıdır.

SEDAŞ ve ilgili kurumların bu çağrılara kulak vermesi, sadece Ataevler Mahallesi değil, ülke genelindeki diğer yerleşim birimleri için de örnek teşkil edecektir. Vatandaş olarak hakkımız olan hizmeti talep etmek en doğal hakkımızdır. Yaşadığımız çağda böylesine temel bir altyapı hizmetinden mahrum kalmak, gelişmişlik ve yaşam kalitesi iddialarına gölge düşürmektedir.

Sesimizin duyulması ve yetkililerin sorumluluk alması umuduyla...

İşte vatandaşların şikayetini aktarıyorum.

Umarım SEDAŞ yetkilileri sesinizi ve sesimizi duyar.

Önümüzdeki hafta Sakarya’ya giderek SEDAŞ’ta yaşanan gelişmeleri bizzat yetkililerdin ağzından duymayı da planlıyorum.

Sağlıcakla kalın.