Ayşe Battal'ın Köşe Yazısı;
Bir gün sonunun mutlaka geleceği, üzerinde her ne varsa bir gün mutlaka yerle yeksan edileceği ve içindeki yaşamın bir gün mutlaka biteceği muhtemel olan şu dünya...
Bol kahkahası, bol eğlencesi, bol bol aldatmacası ile...
Tüm cazibesi, tüm çekimi, tüm şaşalı ile...
Bizi kendine esir alan ve gerçeği unutturacak kadar kalpleri kör ve sağır eden şu dünya...
Sevmelerimizi, kederlerimizi, gücümüzü ya da acziyetimizi bağladığımız şu koca dünya...
Dünya...
Ne kadar kabahatli gibi görünse de bir amaç için yaratılan şu kavanoz dipli dünya...
Dünya, insan yaşamı için yaratıcı tarafından dizayn edilen bir durak, bir konaklama yeri...
Yaşam için bir pay, bir hisse...
İnsanoğlunun doğarak dahil olduğu ve ölüp geçip gittiği bir yol sadece.
Ki Rasûlallah (s.a.v) dünya hayatını "gölgelik" olarak tanımlıyor bir hadisinde...
Yoldan geçip giderken dinlenilen bir gölgelik...
Vakit o kadar dar ki; suçlayıp sitem ettiğimiz, gözümüzde büyüttüğümüz bu dünya da kalmayacak bir gün.
Bütün dünya telaşlarının anlamını yitirdiği ve yerine asıl telaşın ahiret için olmasını anladığımız o dehşet gün de; her şeyi acı ve korku içinde idrak edeceğiz!
Pişman olacağız fakat bir faydası olmayacak!
Geç kalmamalı, bir an önce dönmeli yüzü Allah'a...
Bir yerden başlamalı ve yenmeli dünyayı...