Tefekkür Saati - Ayşe Battal'ın Köşe Yazısı

"Allah size yardım ederse, artık sizi mağlup edecek yoktur. Sizi yardımsız bırakırsa ondan başka size yardım edecek kimdir? Mü'minler yalnızca Allah'a güvenip dayansınlar." (Ali İmran 160)

Yaşam, sebep sonuç ilişkisine dayalı bir silsile...

Bugünün hikmeti, geçmişte yaşananlarda gizli...

Bu bir kanun...

Hayat kanunu, kainat kanunu!

Rabb'in kulları için seçtiği, maddi manevi her şeyi ilgilendiren mutlak nizamın sırrı bu...

Allahü Teâlâ, kendi takdiri ilahisiyle sebep sonuç düzenini sağlıyor. Her kul için ayrı sebep, ayrı sonuçlar...

Aklın alamayacağı kadar kusursuz bir nizam!

Yalnızca dille değil, kalbinde mutmain bir inançla yaklaşması gereken bir gerçek.

Ve "kalple iman" düsturunu başardığımızda, şer're de hayr'a da bambaşka bir pencereden bakıyor insanoğlu...

Rabb'i Zülcelâl nasıl ki kainata değişmez bir ölçü koyuyorsa; kullarının da saç telinden tırnağına kadar, acılarından mutluluklarına kadar A'dan Z'ye her şeyine bir düzen ve bir ölçü koyuyor.

Mesela kulun teslimiyet düsturunu, kainatın teslimiyeti örnek göstererek aşılayıp öğrenmeye çağırıyor. Ve terbiye ediyor.

Rabb'imiz, sebep sonuç ilişkisi sebebiyle, insandan çalışıp çabalamasını ve üzerine düşen görevleri gerçekleştirmesini istiyor. İnsan, görevini icra ettiği kadar, Allah da neticeyi düzenleyip tahakkuk ettiriyor. Böylece sebep ve sonuç Allah'ın isteği ve takdiri ile gerçekleşmiş oluyor.

İşte bu şekilde Müslümanın düşüncesi ile çalışması arasındaki birlik sağlanıyor. İnsan, gücü yettiğince çalışıp çabalar. Fakat bu çalışmanın sonucu Allah'ın takdirine ve isteğine bırakır. Çünkü Müslüman için sebep ve sonuç arasında mutlak bir kesinlik yoktur.

Allah, kuluna yardım ederse onu kimse yenemez...

O'ndan (Azze ve Celle) başka yardım edici de yoktur...

Bu, varlığın külli ve mutlak gerçeğidir.

Öyle ki, ortada Allah'ın gücünden başka güç, O'nun kudretinden başka kudret yoktur!

Her şey de O'nun isteği vardır...

Bütün olaylar O'ndan doğar...

Ve bir mü'min, nasıl olursa olsun Allah'ın takdirini güven içinde karşılar.

Rabb'ine güvenir!

Şer're imtihan, hayr'a lutüf gözüyle bakar.

Rabb'in için çalışıyor ve çabalıyorsan, Allah da aynı ölçüde sana karşılığını verecektir.

Ve bu öyle bir dengedir ki, beşer kalbi bu düsturu ancak İslam'da bulabilir...