Ahmet AKÇAALAN'ın Köşe Yazısı
Biliyorum,
Esnaf olarak çok zor durumdasınız.
Biliyorum,
Vatandaş olarak geçim zor, artık kaldıramıyorsunuz.
Biliyorum,
Süreci endişeli gözlerle izliyorsunuz…
Biliyorum,
Dış güçler, küresel güçler dendiğinde sinirleniyorsunuz.
İşte keşke bu “dış güçler” ve “küresel operasyon” kelimelerinin içini bu kadar çok boşaltmasaydık, basitleştirmeseydik, sıradanlaştırmasaydık.
Bunu tüm yüreğimle inanarak söylüyorum;
Türkiye’ye resmen ABD merkezli, ekonomik operasyon yapılarak, erken seçim stratejisi için hükümeti devirmek adına düğmeye bastılar.
Mesele bana göre; “Ya dışa bağımlı olacağız, ya bağımsız olacağız”
Bana kimse dolarda ki yaşanan gelişmelerin sadece ekonomik olarak alınan yanlış kararlardan olduğunu anlatamaz.
Resmen düğmeye bastılar.
Dolar üzerinden operasyon var.
Hükümeti erken seçim kararı aldırmaya zorluyorlar.
Ve erken seçim kararı alınmazsa resmen yeni oyuncakları Yunanistan üzerinden harekete geçecekler.
Yunanistan’a nasıl stok yaptıklarını, hazırlandıklarını görmüyor musunuz?
Ak Parti’yi sevmeyebilirsiniz, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı sevmeyebilirsiniz ancak ABD’nin bizim ülkemizin sandıktan çıkan iktidarını devirmenin peşinde olduğunu görmüyor musunuz?
Biliyorum,
Şuan Ak Parti ile zenginleşenler gözünüzün önünde, lüks yaşantılarını düşünüyorsunuz…
Ancak gün o gün değil,
Gün birlikte olmak zorundayız.
“Dışardan borç para alalım, ABD en güçlü devlet o ne derse onu yapalım, bağımlı olalım yeter ki dolar düşsün” diyenlere tek lafım yok. Onlar bana göre savaşta cepheden kaçanlardan farkı yok. Bu mandacı insanlarla tartışmam bile…
İşte süreci iyi okumalı, iyi analiz etmeliyiz.
O yüzden başta iktidar temsilcileri, milletvekilleri, belediye başkanları, meclis üyeleri hatta il yöneticileri söylem ve harcamalarına dikkat etmeli, vatandaşın gözüne sokacak harcama ve ters söylemlerde bulunmamalıdır.
İnsanlar zaten bunalmış durumda…
Bence iktidar bugün çıkıp samimi olarak bu ekonomik savaşı vatandaşa anlatmalı…
Suriye’de verilen mücadelenin, Libya’da verilen mücadelenin, Mavi Vatanın, Doğu Akdeniz’de gaz araştırmasının, S-400’lerin alınmasının, Azerbaycan Karabağ’ın yansımasının dolar operasyonu olduğunu anlatmalı…
En tepeden, Külliye’den başlayarak ekonomik kısıtlamaya gitmeli,
Bakanlıklarda ekonomik kısıtlamaya gitmeli,
Belediyelerde ekonomik kısıtlamaya gitmeli,
Gelecek açısından önemli olan gıda konusunda çiftçiye tarihi destek vermeli…
Bir taraftan nasıl istihbarat, askeri savunma konularında tedbir alınıyorsa, ekonomi konusunda yeni savunma yolları denenmeli, vatandaşa bir nefes alacak alan açılmalı…
Bana göre bin yıllık mücadelenin 2021 yılında ki adı dolar kuşatması…
Hayatım boyunca Ak Parti’den bir kuruş nemalanmayan, bir Ak Partili siyasetçiden tek bir şey istemeyen ve tam tersi Ak Partili yerel yönetimler tarafından uzun süre zulme uğramış, engellenmiş, reklamları kesilmiş bir gazeteci olarak haykırıyorum.
Dönem bana göre Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanında olma dönemidir.
Dönem bana göre ABD’ye “Sana ve dolar operasyonuna teslim olmayacağız” deme dönemidir.
Beni tanıyanlar bilir ki, bunları tüm kalbimle inanarak yazıyorum.
Ve bütün anlatmak istediğimin özeti MHP lideri Devlet Bahçeli’nin şu cümleleridir;
“Ekonomi vasıtasıyla Türkiye’ye saldıranlara; dahası insanlarımızı faiz, kur, enflasyon sarmalına hapsetmek için uğraşanlara fırsat vermemek, müsaade etmemek kalbi vatan ve millet sevgisiyle çarpan herkesin ortak sorumluluğudur”
Benim için ellerini avuçlayıp,
Dolar yükseldi diye sevinenler,
“ Daha beter olsun” diyenler ve sessiz kalanlar…
Bu milletin derdini, davasını, tasasını ve ruhunu asla anlayamamış olanlardır…