Türkiye, 15 Temmuz işgal girişimine karşılık, milli ruh ile mücadele etti. Tankların önüne yatanlar asla bir makam beklemedi. Silahların üzerine koşanlar, bir ihale peşine koşmadı. İnanmışlık, Vatan, Ülke sevdası, Eşinin, çocuğunun önüne geçti. Birilerinin...
Türkiye, 15 Temmuz işgal girişimine karşılık, milli ruh ile mücadele etti.
Tankların önüne yatanlar asla bir makam beklemedi.
Silahların üzerine koşanlar, bir ihale peşine koşmadı.
İnanmışlık,
Vatan,
Ülke sevdası,
Eşinin, çocuğunun önüne geçti.
Birilerinin dediği gibi yaşananlar tiyatro değil,
Bayrak uğruna hayatlarını feda eden şehitlerdi.
İşte böyle bir tarihti 15 Temmuz,
Çanakkale’nin yeniden dirilmesiydi.
Ne yazık ki, bu manevi ruh bürokrasi, siyaset ve iş dünyasında farklı bir etkiye neden oldu.
Kibir,
Paragözlük,
Makam hırsı,
Tüm dengeleri bozdu.
Eşinden boşanmak isteyenin kocasına FETÖ’cü olarak iftira attığı süreç yaşanmaya başladı.
Nasıl mı?
İhale alamayan firma, ihale alan firmaya FETÖ’cü diyerek işlerini kesmeye çalışıyor.
Gazeteci, Belediye Başkanıyla ilgili olumsuz haber yaparsa Gazeteci FETÖ’cü oldurtmaya çalışılıyor.
Belediye Başkanlığını kaptıran siyasetçi, yeni belediye başkanına FETÖ’cü diyor.
Belediye içerisinde belirli makamda oturanlar, diğer makamda olanı ihbar ettiriyor.
İşte tam burası daha da önemli,
Kocaeli’nde Doç. Dr. Tahir Büyükakın’ı tanımayan yoktur.
Proje üreten, çalışan, koşturan bir isimdir.
Kendisi ile gazeteci ve bürokrat çizgisinde bir ilişkimiz vardır.
Ama hakkında bir çalışma yapıldığını bilmesini isterim.
Kurum içerisinden kendisi hakkında sürekli, FETÖ ihbar mektupları yazdırılıyor.
2005 yılından bu yana meslek hayatım bana bir şey öğretti,
Bu tarz durumlarda en yakınında ki, bu işlerin altından çıkar.
Bu köşeyi yazmamın nedeni Büyükakın’ı savunmak değil, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “At izi it izine karıştı” söyleminin Başbakan Binali Yıldırım’ın “Asılsız ihbarlar hakkında işlem başlatılacak” söyleminin ne kadar doğru olduğunu anlatmak istiyorum.
Genel sekterlikte gözü olanlar resmen operasyon yapıyor.
Burada konunun daha ayrıntısını hem bilmiyorum, hem de benim işim değil.
Ancak ön gördüğüm, Büyükakın gibi birçok firma için asılsız ihbar yapılıyor.
Bunun karşılığı da bana sorarsanız,
Suyu bulandırarak balık yakalamanın önüne geçiliyor.
Genel Sekreter Doç. Dr. Tahir Büyükakın, üzerinde birileri algı oluşturmak istiyor.
Tahir Büyükakın, kimin hedefinde inanın bende bilmiyorum.
Veya Genel Sekreter olmayı kim gözüne kestirmiş yakında ortaya çıkar.