Çetin Çıldır'ın Köşe Yazısı
Son yıllarda iyice belirgin hale gelen, siyaset yapma biçimi ve siyaset dilini tanımlayarak başlayalım. Bu şekli toplum KUTUPLAŞMA olarak tanımlıyor. Kime sorsanız bu durumdan memnun değil, kime baksanız bu değirmene su taşıyor.
Siyasetin iki tarafı da bu konuda karşı tarafı suçluyor, bakıyorum kimsenin kimseden eksiği yok, fazlası var. Bu durum siyasetin iki tarafının da işine geliyor. Siyaset yapanın işini kolaylaştıran bu iklimin topluma bir yararı yok.
Bu girizgah sonrası Ana muhalefet Partisi liderinin Türkiye İstatistik Kurumunu ziyaretini değerlendirelim. Randevu almış almamış, provokasyona gelmiş gelmemiş hiç bir önemi yok.
Bu ülkenin ana muhalefet partisi lideri bir kamu kurumunu ziyaret etmek isterse eder , bunun tartışmaya açık hiç bir tarafı yok.
Bu cümleyi kurup devamında ama fakat lakin gibi bahaneler ile karşı tarafı suçlamak saçmalıktır. Bu saçmalıkları onlar yapıyor diye bizim de yapmamızı beklemenin adı ise ilk bölümdeki kutuplaşmadır.
Kamu bürokratlarının ücretleri tüm toplumun vergileri ile ödenir. Eğer siyasete merakınız varsa o koltukları bırakıp halkın önüne çıkarsınız. Biz yıllarca CHP' nin bürokratik vesayetinden şikayet ederken, biz gelelim kendi bürokratik vesayetimizi kuralım diye etmedik. Doğru kim yaparsa yapsın doğru, yanlış kim yaparsa yapsın yanlıştır. Biz de muhalefetin yaptığı gibi, " Dünyanın en doğru işini de yapsanız biz muhalefetiz eleştiririz" anlayışı ile siyaset yapacaksak ne farkımız olur.
Kendilerine konuşsun diye söz verilmiş olanlar da, yazsın diye kalem verilmiş olanlar da kendi mahallelerine ihanet etmeme adına mesleklerine ihanet ediyorlar. Bunun sonucu olarak da her kesim kendi mahallesinin yazanını okuyor, konuşanını dinliyor. Yani körler sağırlar birbirini ağırlıyor.
SON SÖZ
Türkiye İstatistik Kurumu TÜİK toplumda itibarı tartışmalı bir kurumdur. Bu kurumun verilerinin toplum nezdinde tartışmalı olduğunu geçmiş dönemde de yazdım. Bu sadece muhalif kesimde değil, sessiz kalsalar da iktidar kanadında olanlar için de böyledir. Ana muhalefet partisi liderini içeri almayarak itibarınız yükselmez. Ana muhalefet partisi lideri yakın zamanda merkez bankasını ziyaret etti de kıyamet mi koptu. Kendinizi nerede tanımlarsanız tanımlayın bu halkın her dört kişisinden birinin oyunu alan bir partinin lideri önemlidir. Bunu önemsemez iseniz vatandaşın oyuna saygısızlık yaparsınız. O zaman da birileri çıkar sizin aldığınız oyu sorgular.
Bırakın siyaseti siyasetçiler yapsın, devlet memurları değil, bu durum siyasetin değil devletin itibarını yaralar. Biz devletin yanındayız derken şaka yapmıyorduk. Anlayana.