Bir ülkede emekliler sokağa çıkıyorsa,

orada mesele bir yürüyüş değildir.

Orada mesele geçinememektir, yaşayamamaktır, hayatta kalma sınırına itilmiş olmaktır.

Kocaeli’de emekliler sokağa çıkıyor.

Bu bir takvim faaliyeti değil.

Bu bir basın rutini hiç değil.

Bu, uzun süredir ötelenen bir gerçeğin görünür hale gelmesidir.

27 Aralık Cumartesi günü İzmit’te yapılacak yürüyüşün moderatörlüğünü Selman Kurcan üstleniyor.

Bu ayrıntı önemlidir.

Çünkü Kurcan, emeklilik meselesine uzaktan bakanlardan değil; emek mücadelesinin örgütlü yapılarında görev almış, sahanın dilini bilen, rakamları slogana kurban etmeyen bir isimdir.

Tek bir cümlesi, tablonun tamamını anlatmaya yetiyor: “Parayı faize, yoksulluğu emekliye ayıran bu bütçeyi kabul etmiyoruz.”

Bu cümle bir siyasi slogan değil, bütçe kalemlerinin özetidir.

2026 bütçesinde faize ayrılan kaynak 2 trilyon 742 milyar lira.

Sosyal Güvenlik Kurumu’nun, yani milyonlarca emeklinin payı ise 1 trilyon 872 milyar lira.

Bu tablo yoruma değil, tespitte bulunmaya yeterlidir.

Bir tarafta 16 milyonu aşkın emekli.

Diğer tarafta finansal yükümlülükler.

***

Sonuç ortada.

17–18 bin liraya dayanan emekli maaşıyla hayatın hangi kalemi karşılanabilir?

Kira mı?

Enerji giderleri mi?

Gıda mı?

Sağlık harcamaları mı?

Bugün emekli, üniversite öğrencisi gibi ev arkadaşı arıyor.

Bu bir tercih değil, bir zorunluluk.

Sebep açık: barınma maliyetleri.

Bu bir abartı değil.

Bu bir kampanya dili hiç değil.

Bu, sahadan gelen net bir gerçekliktir.

Çalışmadan geçinmenin mümkün olmadığı bir emeklilik düzeni oluşmuş durumda.

Çalışmayan emekli, kısa sürede sosyal hayatın dışına itilme riskiyle karşı karşıya kalıyor.

Bunu yazan biri olarak dışarıdan konuşmuyorum.

Ben de emekliyim.

Ama çalışmak zorunda olan bir emekliyim.

“Bugün çalışmasam ne olur?” sorusunu sormak bile, bu sistemin ne hale geldiğini göstermeye yetiyor.

Tam da bu nedenle Kocaeli’de atılan adım önemlidir.

Bu yürüyüş, tek bir yapıdan, tek bir örgütten ibaret değildir.

Farklı emekli dernekleri ve sendikaların aynı başlık altında bir araya gelmiş olması, bu süreci değerli kılan asıl unsurdur.

Karar;

DİSK Emekli-Sen Kocaeli Şube Başkanı İbrahim Turgut,

Kocaeli Emekli ve Emekçiler Derneği Başkanı Hakan Çağlayan,

DİSK Emekli-Sen Derince Şube Başkanı Fazilet Tazegül Omurca,

DİSK Emekli-Sen Gölcük Şube Başkanı Hamza Kaya,

Emek Der Derince Başkanı Behçet Köşe,

Emek Der Gölcük Başkanı Ahmet Kasımoğlu,

Emek Der İzmit Başkanı Fatih Cömert,

Çıraklık ve Staj Mağdurları Derneği Başkanı Beyhan Ünal,

Gebze Mücadeleci Emekliler Derneği Başkanı Nuh Erdoğan,

Tüm Emekliler Sendikası 2017 Kocaeli İl Temsilcisi Selahattin Pehlevan,

Tüm Emekliler Sendikası 2021 Kocaeli İl Temsilcisi İsmet Tunaboylu

ve Selman Kurcan’ın katılımıyla alındı.

Bu tablo, Türkiye’de nadir görülen bir birliktelik örneğidir.

Farklı yapılar, aynı sorun başlığında ortaklaşabilmiştir.

Bu nedenle 27 Aralık’ta İzmit’te yapılacak yürüyüş, sıradan bir protesto değildir.

Bu, “kabullenme” yerine “itiraz” tercihini ortaya koyan bir adımdır.

***

Bugün açık konuşmak gerekiyor.

Emekli maaşları ve asgari ücret, siyasal takvimlere göre değil; enflasyon, yaşam maliyeti ve reel ekonomik koşullara göre otomatik bir sisteme bağlanmadıkça bu sorun kalıcı hale gelir.

Asgari ücret, geçici bir geçim aracı değil; emeğin taban karşılığıdır.

Emeklilik ise bir lütuf değil, yıllarca ödenmiş primlerin sonucudur.

Bugün çalışan herkes, yarının emeklisi.

Bugün sessiz kalınan her başlık, yarın daha ağır bir tabloya dönüşüyor.

Kocaeli’de emeklilerin sokağa çıkması bu nedenle önemlidir.

Bu adımlar, sadece bugünün emeklileri için değil; yarının emeklilik düzeni için de kayda geçen bir duruştur.

Emeklilik bir hayal olmamalı.

Kabus ise hiç olmamalıdır.

27 Aralık Cumartesi günü saat 17.30’da Belediye İş Hanı önünde olacağım.

Hem emekli olarak hem de gazeteci olarak.

Emeklileri, yarının emeklilerini, asgari ücretli emekçi kardeşlerimizi, açlık sınırının altında yaşayanları, yoksulluk sınırının altında yaşayanları ve geçinemeyen herkesi aramızda görmek dileği ile…