Tefekkür Saati - Ayşe Battal
"Asra yemin ederim ki! İnsan hüsran içindedir. Ancak iman edip, salih işler yapanlar, birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edenler istisna" Asr Sûresi
3 ayetten oluşan kısacık bir sûre... Fakat içinde ne büyük anlamlar taşıyor. Allah Zülcelâl, sûreye yeminle başlıyor! Yemin ediyor, peki neden? Yemin, yeminden sonra gelen sözlerin çok önemli ve doğru olduğunun ifadesidir değil mi? İşte Rabb'imiz sözüne yeminle başlayarak, ardından gelen sözlerin önemine çekiyor dikkatleri...
"İnsanlık hüsran içindedir" (Asr 2)
İnsanlık hüsranda! Çok çarpıcı değil mi? Rabb'imiz bu ayette, yaşayan ve gelecekte yaşayacak herkesin hüsran içinde olduğunu ve olacağını ilan ediyor... 14 asır önce...
"Ancak iman edenler... istisna" (Asr 3)
İnsanlığın hüsran içinde olduğunu söylerken korku saçan Allahü Teâlâ, "iman edenleri" bu hüsran grubundan ayrı tutuyor. Bu istisnayı oluşturan bir kitle var. Bu kitle; soy, cins, ırk gibi belirli özellikleri kapsamıyor...
"İman edenleri" kapsıyor.
Nasıl bir iman peki? Şehadet getirip Müslüman olmak kolay fakat önemli olan mü'min olma yolunda attığımız adımdır. Önemli olan bunu Allah'a kanıtlamaktır. Herkes birşeye iman eder. Kimisi paraya, mala, mülke...
Kimisi kılık kıyafete...
Kimisi kadına ya da erkeğe...
Kimisi anne ya da babaya...
Kimisi patrona ya da siyasiye...
Kimisi de sadece Allah'a iman eder!
Neyin etkisi ve kontrolü altındaysak, iman ettiğimiz şey odur. Rabb'imizin müjdelediği "istisna" grubunda olmak istiyorsak, elimizi çabuk tutmalıyız kardeşim. Zira zaman, yüksek bir rampadan düşüyor ahirete doğru...