Ahmet AKÇAALAN'ın Köşesi

Milyonlarca insana bulaştı,

Dünya çaresiz kaldı.

En ağır etkileri ekonomiye oldu.

Covid-19 virüsünden bahsediyorum.

Covid farklı alanlarda da onlarca kurumun kapanmasına sebep oldu.

Binlerce kişi işsiz kaldı.

Covid-19’un ekonomiye etkisinin en az bir yıl süreceği tahmin ediliyor.

Şirketlerin 2020 cirolarında yüzde 40’lara varan düşüşlere sebep olacağı açıklandı.

Herkes bir değerlendirme yapmadan önce bu rakamları önüne koysun.

Neyin değerlendirmesi?

Kocaeli’nde bu zor dönemde Lastik-İş sendikası örgütlü olduğu Brisa, Pirelli ve Prometeon’da çalışan 4 bin işçiyi ilgilendiren toplu iş sözleşmesi imzaladı.

Sözleşmenin içeriğini bilmeyen kalmadı sanırım.

Sorulması gerekenler şunlar olmalı;

-Bu sözleşme ile gerçekten işçiye kazanım oldu mu?

-Lastik-İş Yönetim Kurulu Başkanı Alaattin Sarı ve yönetimi başarılı oldu mu?

Bu cevapları ararken sürekli fitne peşinde koşan, mevcut sendika yönetimine karşı kötü haber yapın diye gazeteleri gezen, gazetecileri araba ile aldırıp özel yemeklerde ağırlayanları dinlememelisiniz. Veya muslukları kesilen, gelin bizimle görüşün diyerek köşelerinden mevcut yönetime sinyal verenleri çöpe atın. Bunların tek dertleri idari yönetim değiştirmeden başka bir şey değildir, onu da başaramadıkları için şimdi fırsat bu fırsat Lastik-İş Sendikasına saldırıyorlar.

Merdiven altı gazetecileri ve mesleki olarak karşılığı olmayan, yitik olanlar dünya ekonomisinde yaşanan virüs salgını görmezler çünkü işlerine gelmez. Görürlerse Lastik-İş sendikasının süreç yönetimini tebrik etmek zorunda kalırlar.

Olur mu öyle şey?

Dertleri yönetim değiştirmekken nasıl haklarını verecekler?

İnanın kasıtlı ve bilerek bu rakamları koymak, konuşmak istemiyorlar.

4 binin üzerinde işçinin olduğu sendikada 15 kişi gazete gazete olumsuz yorum çalışması yapıyor.

Hep aynı kişiler.

Bugün sendika hangi sözleşmeyi yaparsa yapsın yine bunlar, fitne peşinde olacaktı.

Güzel olan ise şu; bunlar hem sendika içerisinde, hem işçi arasında hem yerel basında aşağıdan saysan beş, yukarıdan saysan 15 kişiyi geçmemektedir.

Bunların derdi işçi emeği, sendika falan değil sadece yönetme nefsi ve hırsıdır.

Dertleri ne kopartabilirizdir.

Ben size bir gazeteci olarak bu sözleşme ile işçi kazandı, sendika yönetimi bu zor süreçte iyi iş çıkardı demeyeceğim, bu soruların cevabını işçilerin tarafsız bir gözle kendileri vermesi gerektiğine inanıyorum.

Değerlendirme yaparken ise net bildiğim şu fotoğrafı göz önüne almaları gerekiyor;

* Merceses-Benz, Ford, Honda Türkiye,Hyundai Assan, Karsan Otomotiv,Otokar ve Türk Traktör, Anadolu Isuzu gibi markaların üretimi durdurduğu bir dönem yaşıyoruz. Öncelikle daralan dünya ekonomisi ile başta Avrupa’da bütün fabrikalarda şirketler verilen hakları kısıtladı. Buna onlarca örnek yazabilirim. Lastik-İş Sendika yönetimi ise defalarca eşit iş eşit ücret gibi mevcut hakları koruma mücadelesinde masayı terk etmiş mi? Evet etmiş. Fabrikaların mevcut hakları iptali konusunda sendika yönetimine baskısına karşı, kapıları kapatmış mı kapatmış. Bu durum düşünülmeli.

* Corona virüs sebebiyle ülkemizdeki otomotiv ana ve yan sanayisinde yaklaşık 5 milyar dolarlık ciro kaybı öngörülüyor. Lastik sektörünün ana dinamosu otomobil sektöründe durma kararı almayan firma kalmadı. Lütfen araştırın İtalyan lastik üreticisi Pirelli, Settimo Torinese fabrikasında aldığı kararlar ortada…

*Daha ismini yazamadığım onlarca kapanan firma ve binlerce işsizin kaldığı şartlarda toplu iş sözleşmelerini imzalayan bir sendika. Ocak 2021’in ilk haftasında üretim işçisine toplu para olarak net 8.000 TL, destek işçisi net 4 000 TL ödeme yapılacak.

*Şu madde o kadar önemli olduğu için yazıyorum; “İşyerlerinde özel istihdam büroları aracılığıyla kurulan iş sözleşmesine dayanılarak özel istihdam bürolarına bağlı kiralık işçi çalıştırılamaz” “ İşyerinde üretim işlerinde müteahhit işçisi çalıştırılamaz. Sözleşmenin yürürlük tarihi itibariyle uygulamakta olan müteahhit işlerine ekleme yapılamaz” kadronun önüne geçmeye çalışan iş verene tokat vuruluyor.

O yüzden Lastik-İşçisi dün olduğu gibi bence yine vicdanın sesini dinleyecek sendikasını bu üç beş kişiye asla bırakmayacaktır.

Bugün 1 Mayıs.

Lastik-İşçisinin 1 Mayıs’ı kutlayabilmesini çok isterdim.

İşçiler için bir kutlamanın dışında bana göre verilen mücadelenin, emeğin en anlamlı olduğu gün.

Nitekim sendikalar korona virüs nedeniyle sadece yazılı açıklama yaparak bugünü kutlamak zorunda kaldılar. Umarım her şey en kısa zamanda normale döner. Şu virüs geçer ve Lastik-İşçisi ve yönetimi şu fitnecilere en güzel cevabı verir.