Ahmet AKÇAALAN'ın Köşe Yazısı
Beni yakından takip eden okuyucularım çok iyi bilir.
Ak Parti’nin Kocaeli’nde medya ilişkileri konusunda hep “Bu şehre bir Cumhurbaşkanı Erdoğan lazım” derim.
Neden mi?
Yıllarca Kocaeli’nde kapı arkasında “Erdoğan’ı eleştir, Ak Parti’yi eleştir, diğer belediyeleri eleştir ancak beni eleştirme” ana temalı belediye başkanları ile Ak Parti’nin değerlerine saldıranlarla gizli anlaşmalar yapıldı.
Bu anlaşmaları yapanlar Ak Parti’nin belediye başkanlarıydı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın genelde mücadele ettiği gruplara Kocaeli’nde ise pembe boncuk dağıtıldı. Nitekim hala dağıtılıyor.
Kral çıplak diyelim mi?
Gerçekleri duymak ister misiniz?
Kocaeli’nde var gibi gösterilen Ak Parti’nin medya baskısı aslında yok.
Ne var?
Menfaat suskunluğu var.
Ak Parti’ye öfkesini bastırmış, saklayan medya temsilcileri, yerel yönetimlerde Ak Parti’nin olmasından dolayı sadece kendi cebine akan musluklara bakıyor.
O yüzden susuyor ve iktidarın düşmesini bekliyorlar.
Son dönem gazetecilik, iktidara karşı mücadele anlatanları boş verin, onlar da belediyelerden kaynak alan gazetelerden kovulmasaydı, menfaat maaşı ile yoluna bakacaktı.
Hiç ses çıkarmayacaklardı.
Anlatmak istediğim Ak Parti medyası aslında yok.
Olmadığının ispatı; ne zaman Ak Parti, CHP ile ciddi bir kriz yaşasa bakıyorum kimse topa girmiyor. Ancak konu belediye olsun o zaman herkes topa giriyor, belediyeyi savunuyor neden çünkü menfaat ilişkisi…
Bakın son günlerde gündemi belirleyen isim Ak Parti Kocaeli Milletvekili Radiye Sezer Katırcıoğlu resmen CHP ile tek başına mücadele ediyor.
Büyükşehir Belediyesi ile gizli ittifaklı muhalefet medya Katırcıoğlu’nu zaten linç ediyor, peki Ak Parti medyası neden susuyor. Çünkü yöneticilerinde duygusallıklar var.
Çok defa Katırcıoğlu’nu eleştirmişimdir. Şimdi ise bağıra bağıra, altını çizerek söylüyorum Katırcıoğlu’nun CHP’ye yüklendiği FETÖ ve PKK söylemleri konusunda nokta atış tespitleri olduğunu düşünüyorum.
Katırcıoğlu’nun tespitleri CHP’lilerin neden zoruna gidiyor?
-"Devleti FETÖ'ye teslim eden kişinin adı Recep Tayyip Erdoğan'dır" ve “FETÖ'nün siyasi ayağı Tayyip Erdoğan'dır, herkes bilsin bunu” ifadelerini kullanan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu değil midir?
-“AK Parti’nin yarısı FETÖ’cüdür” diyen CHP Kocaeli İl Başkanı Cengiz Sarıbay değil midir?
Yani CHP’nin bütün temsilcileri Ak Parti’ye açık açık FETÖ’cü derken zorunuza gitmiyor ama Ak Partili bir vekil aynısını size söylediğinde, kral çıplak deyince çıldırıyorsunuz.
Özellikle Katırcıoğlu’nun Harun Yıldızlı için ilk yaptığı açıklamaya baktım. Sayın Kılıçdaroğlu gibi direk “Harun Yıldızlı FETÖ’nün siyasi ayağıdır” demiyor, Sayın Cengiz Sarıbay gibi “CHP’nin yarısı FETÖ’cüdür” demiyor.
Sadece Harun Yıldızlı’ya soru soruyor;
"Harun Yıldızlı, Partinizin İl Başkanlığına mı seçildiniz yoksa FETÖ Avukatlığına mı? 17-25 Aralık olayları “Fethullahçı Terör Örgütü’nün seçilmiş iktidara darbe girişimidir” nokta. Bunun hala aksini düşünen ve söyleyen varsa, anlaşılmalıdır ki bu kişiler ya FETÖ’den arananlardır ya da FETÖ’nün komuta merkezine girmiş muhalefet temsilcileridir”
Dikkatli okuyun,” düşünen ve söyleyen varsa” diyor.
Nitekim FETÖ eleştirilerine cevap veren CHP Kocaeli İl Başkanı Harun Yıldızlı, "Bize FETÖ'cü diyenler arka bahçelerine baksınlar" ifadelerini kullandı.
Sonra ne oluyor, CHP kongresinde tek tek partililer Sayın Katırcıoğlu’nu linç etmeye çalışıyor. Ak Parti medyası diyorlar ya ben öyle olduğuna inanmıyorum nitekim bu konuda üç maymunu oynuyorlar. Ak Partili belediyelerden nemalanan muhalif gözükenler ise Katırcıoğlu’nu linç ediyor.
Net yazıyorum.
FETÖ tartışması sonrası Katırcıoğlu ikinci açıklamasında; "CHP’yi kuranı bilen MİLLETTİR, CHPKK haline getireni de bilen MİLLETTİR, AK Parti’yi kuran ve 18 yıldır iktidar yapan da MİLLETTİR," ifadelerini kullandı.
İkinci açıklamasını da baştan sona okudum. Katırcıoğlu, CHP’ye oy verenlere, vatandaşa tek kelime etmiyor. Katırcıoğlu, CHP yönetimlerinde yaşanan HDP dönüşümüne dikkat çekiyor. Bu konuda CHP içerisinde de rahatsız olan zaten Atatürkçü, ulusalcı bir kitle var.
Bunu bir gazeteci olarak ben de merak ediyorum, günlerce sordum, yine soruyorum.
CHP ile HDP arasında nasıl bir ilişki vardır?
Vatandaştan, dün Ak Parti’ye oy vermiş bugün CHP’ye oy veren HDP’li seçmenden bahsetmiyorum.
Çok değer verdiğim CHP’li yöneticiler görüştüğümüzde “bizim HDP ile işimiz olmaz “diyor. Peki o zaman her danışma toplantısında eski vekil, eski ilçe başkanlarının çıkıp, “HDP’nin bize verdiği desteği yok sayamazsınız” diyerek teşekkür ve methiyeler neden düzüyor.
Benzer soruyu yine soracağım.
Ak Parti ile HDP’nin çözüm sürecinde iş birliğini yıllarca CHP eleştirdi. Nitekim şimdi Ak Parti, CHP’yi eleştirdiğinde bu kızgınlık nedir?
Ak Parti Kocaeli Milletvekili Radiye Sezer Katırcıoğlu bana göre açıklamaları ile vatandaş nezdinde karşılık bulmuştur. Susmak yerine, kapı arkasında şirin gözükmek yerine Cumhurbaşkanı Erdoğan çizgisinde siyaseti Kocaeli’ye getirmiştir.
Buradan belediye başkanları çok ders çıkarmalıdır.
Üç maymunu oynayanlar, yarın ne olur ne olmaz diye her tarafa pembe gül saçanlar, elinde sonunda kaybedecektir.
Kendi tabanını göremeyenler,
Muhalefet seviciliği çizgisinde şehre isimler koyanlar hüsrana uğrayacaktır…
Katırcıoğlu’nun siyasi duruşu ve söylemi, mücadelesi Kocaeli’nde belediye başkanlarının çizgisi olmalıdır.