Tefekkür Saati - Ayşe Battal

Bazen bir tarihçi, bazen bir filozof, bazen bir biyalog, bazen bir bilim adamı; yaradılış kavramına çeşitli tanımlar yapmışlar yüzyıllar önce...

Önce Allah korkusu alınmış insanoğlundan, sonra da sevgisi...

Akıllar nereye odaklandıysa, orada yatıya kalmış!

Yaradılışın yeni tanımları gölgesinde, sorgulamaya fırsat bulamayan insanoğlu, vur patlasın çal oynasın yaşamış alabildiğine...

Tam da bu noktada zihinlerden bir soru yankılanıyor; " Müslüman olduğumuz bu toplumda, ne denli şuur sahibi Müslümanlarız?"

Geleneksek bir mantığa bürünmüş, ataerkil bir düsturla urafelere inandığımız, -türbelerden, nazar boncuklarından, kahve fallarından, taşlaşmış yapılardan- medet umduğumuz, "ibadet" kavramının tam olarak ne mânâya geldiğini bilmediğimiz bir toplum...

İşte bizi şuursuzca yaşamaya mahkûm eden bazı ciddi meseleler... Sonuç olarak; putlaşmış akıllar, putlaşmış eşler, putlaşmış evlatlar, putlaşmış anne-babalar, putlaşmış patronlar, putlaşmış din adamları...

Biz değil miyiz Kelime-i Şehadet getirirken "başka ilahlara hayır" diyen?

Takip edilen, bağlanılan, kanun koyan, insanları yöneten anlamlarını taşıyorsa ilahlık; neden tesettürümüzü eşler doğrultusunda şekillendirdik, neden alkolü anneler kızıyor diye bıraktık, neden faizden babalar yasak koydu diye uzaklaştık? Biz bunları neden sadece "Allah istiyor" diye yapamıyoruz?

Biz değil miyiz Fatiha Sûresi'nde "Ancak sana ibadet (kulluk) eder, ancak senden yardım dileriz" diye dua eden? Peki neden insana kul oluyoruz, neden yardımı ellerimizi göğe kaldırıp Allah'tan istemiyoruz?
Biz kulluğumuzu kime yapıyoruz?

Bugün bu ümmetin, Allah'ın kendisine sunduğu "Cennet ashapları (Bakara 82)" mevkisinde olması için hiç bir engeli yok. Fakat bu ümmet, Allah'ın kendisi için seçtiği nizamdan uzaklaşmış, başka prensiplere sarılmış, Allah boyasından eser olmayan çeşitli boyalara boyanmış...

Halbuki Allah, kulunun sadece kendi boyasıyla boyanmasını istiyor...

Müslüman olduğunu iddia eden bizler, bu hakikatleri iyice kavramaya ne kadar da muhtacız...

Yarın ki konu başlığı:

Tağut!