Çetin Çıldır'ın Köşe Yazısı

İlk yazımın yayınlanmasının üzerinden üç yıl geçmiş.

Bu sürede yüz civarı makalem yayınlandı.

Başlarken birkaç yazı yazıp, asıl dikkat çekmek istediğim konu olan uyuşturucunun geleceğimize etkileri ve çözüm önerilerim konulu bir yazı yazarak bu işi sonlandırma niyetindeydim.

27 şubat 2018 tarihinde " yüzyılın vebası uyuşturucu" başlıklı yazımı yazmaya da son yazım niyeti ile başladım. Bu kısa sürede aldığım geri dönüşler bir süre daha devam kararı verdirdi. Devam eden sürede yazdığım yazılara olumlu, olumsuz geri dönüşler oldu.

Muhalefete mensup arkadaşların zaman zaman, taraflı yazdığım yönünde eleştirileri de oldu. Tabii ki tarafım, hiçbir zaman tarafsız olduğumu iddia etmedim. Buna rağmen kalemi elime aldığımda mümkün olabildiği kadar objektif olmaya çalıştım.

Yanlış olduğunu düşündüğüm konularda iktidarı eleştirdiğim yazılar da yazdım. Geçen üç yılda bildiğimi düşündüğüm bazı konuların yanlış olduğunu da anladım.

CHP tabanının özeleştiri kültürünün olduğunu düşünen biri olmama rağmen yanıldığımı gördüm. AK Parti tabanının ise eleştiriye daha kapalı olduğunu düşünüyordum, bu konuda da fikrim değişti. İktidarı eleştiren yazılarıma geri dönüşler, genelde haklı olduğumu ve yönetenlerin ders çıkarmasını umdukları şeklindeydi.

Oysa her muhalefet eleştirisi aynı tepkileri getiriyordu.

Halbuki sadece basına da yansıyan somut konuları eleştirdim. Ortada ne iftira, ne de üzerine yapılmış ilaveler vardı. Sadece zaten kara mizah olarak ortaya çıkan konulara biraz mizahi eleştiriler yapıyordum.
Meselâ son çıkış muhalif kanadın önemli isimlerinden Can Ataklı' dan geldi.

Seçimlerden umudum yok, ancak Avusturya' daki gibi büyük yangınlar, büyük bir deprem ya da mevcut cephelerden birinde savaş kaybetme iktidarı götürebilir şeklinde. Şimdi bu açıklamayı görmezden mi gelmeliyiz? Bir meczubun zırvaları olarak değerlendirip kaile almadan geçmeli miyiz? Ya da bu ülkede bakanlık yapmış Fikri Sağlar'ın başörtülü bir hakimenin beni yargılamasına güvenemem açıklamasına, CHP tabanı da benim gibi düşünüyor ilavesini ne yapacağız.

Görmeyelim mi?

Yazmayalım mı?

Siz hiç muhafazakâr kanattan Mehmet Moğultay döneminin hakimlerine güvenmiyoruz açıklaması duydunuz mu?

Hukuku siyasallaştırmanın başlangıç noktası başörtülü hakimeler mi? Öncesinde hukuk siyasetten hiç etkilenmiyor mu idi? Bu soruları uzatmak mümkün, siz malzeme verdikçe, biz yazmaya devam edeceğiz.

SON SÖZ

Son dönemlerde objektif bakan her insan iktidarı iki konuda başarılı bulur.

- 1984 yılında başlayan bölücü terör ile mücadelede en başarılı dönem yaşanıyor.

- Savunma Sanayii' nin milli imkanlar ile ürettiği ürünler.

Bu iki konuda olumlu görüş bildiren, daha da iyi olması adına destek mesajları veren muhalif bir siyasetçi, yazar hadi biraz daha ileri gidelim tabandan bir vatandaş görebiliyor musunuz? Desteği bırakın engelleme adına yapılanlar hiç mi dikkatinizi çekmez? Objektif , tarafsız yaklaşımı sadece bizden bekleyenler, bu konularda bile ne kadar objektifler?

Taraf olduğumuzu bir kez daha ilan ederek bitirelim. Baktığımızda devletin geleceğine fayda sağladığına inandığım her konuda taraflı olmaya devam edeceğim. Bence iktidarı hedefleyenler de önce toplumun değerleri ile barışmalıdır. Millete saygı duymayı öğrenmeden iktidar olunmaz. Bu konuda bir ilermeme bekliyor muyum?

Genetik kodlarında yok, mümkün değil...