ÇETİN ÇILDIR'IN KÖŞE YAZISI
Son günlerde olan bitene baktığımızda planlı bir şekilde gerilimin yükseltilmek istendiğini söyleyebiliriz.
Önce Türk Tabipler Birliği sözde başkanı Türk Ordusunu kimyasal silah kullanmakla suçlayan o rezil açıklamayı yaptı,devamında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu cari açığı uyuşturucu ticareti ile kapatmaya çalışıyorlar, açıklamasıyla emniyet ve jandarma teşkilatını hedefe aldı. Peşi sıra gelen bu iki açıklamanın nasıl okunması gerekir?
Bir devleti uluslararası alanda sıkıştırmanın en kolay iki yolu, kimyasal silah ve uyuşturucu ile organik bağ. Bu iki kozu aynı anda oynayan kimlerse emin olabilirsiniz, devamını da getirecektir. Bu işi sadece iç siyaset ile izaha çalışmak kolaycılıktır. Olayın siyasi yönü muhakkak vardır ki ilk bakışta söylem üstünlüğünü kaptıran muhalefetin hezeyanları olarak yorumlamak mümkün. Ancak seçilen iki konuya baktığınızda bu yorumlamanın eksik kalacağını anlamak zor değil. Görünen o ki olay siyasete malzeme edilse de ihale büyük, biraz geriye gidelim.
ABD ve Ingiltere'nin son Irak işgaline kılıf olarak ortaya attığı kimyasal silah iddialarına. ABD Vietnam'da kimyasal silahın kitabını yazmışken bu iddialar üzerinden bir ülkeyi işgal etti ve milyonlarla ifade edilen insanı katletti.
Uyuşturucu meselesinde de batının ikiyüzlülüğü açıktır, merak edenler ABD işgali sonrası Afganistan'ın uyuşturucu üretimindeki artışı araştırsın. Bu meselelerde ilgili batı bloğuna tek kelime eden STK Başkanı ya da muhalif siyasetçi gördünüz mü? Ya da şöyle bakın ABD veya diğerlerinde, kendi ülkesi için kimyasal silah kullandınız, soykırım yaptınız, uyuşturucu ticaretini organize edip buradan gelen kaynaklarla terör örgütlerini besliyorsunuz diye;
Ortada somut deliller olmasına rağmen konuşan, siyasetçi ya da STK Başkanı görebilir misiniz?
Bizde ise CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel kimyasal silah iddiasını demokrasi ve özgürlük paralelinde değerlendiriyor ve normalleştirmeye çalışıyor !!!
Bu demokrasi ve özgürlük nasıl bir kılıfsa her tür rezilliğin üstünü örtmekte itinayla kullanılıyor.
Devletin ve milletin en önemli kurumlarına yapılan planlı saldırılara cevabı da millet verecektir. Bu provokasyonların artarak devam edeceğini söylemek kehanet değildir. Düşmanımın düşmanı dostumdur, hedefe giderken her yol mübahtır anlayışını yol olarak seçenlere söylenecek söz;
Yolun sonu yaklaşıyor, büyük yüzleşmeye hazır olun.
