Çetin Çıldır'ın Köşe Yazısı
Küresel güçlerin uzun vadeli büyük planları olduğuna toplumu ikna etmek çok kolaydır. Komplekslerinin esiri olmuş insanları onlara göre bizim gibi sıradan bir ülkenin de planlarının olabileceğine ikna etmek ise imkansızın bir adım ötesindedir.
Oysa artık dünya büyük balıkların küçükleri yuttuğu bir yerden , hızlı balıkların kazandığı yere dönüşmektedir. Bu dönüşümün farkında olmayanlar için anlattıklarımız hayal ürünüdür, fazla iyimser bir bakıştır. Zaten bu kompleksli bakışın gördüğü Türkiye sürekli yazdığımız üzere batık, geleceği olmayan bir ülkedir ki bu ülkede neden iktidar olmak isterler bunu da anlamak imkansızdır.
15 Temmuzdan yaklaşık 40 gün sonra Suriyeye giren , başkanlık sistemine geçen devamında Afrin ve barış pınarı operasyonları ile alanını genişleten Türkiye devamında kuzey Irakta önemli bir alanı kontrolüne aldı. Herkes buralara bakarken mavi vatan ve Libya operasyonu. Bu arada Akdenizde petrol doğalgaz arama çalışmaları. Tüm dünya buralara bakarken de AYASOFYA.
Siz bunların peşpeşe gelmesini tesadüf olarak yorumlayabilirsiniz.
Geniş bir kesim bir bölümünü iç siyasete dönük hamleler olarak da görebilir. Bu kesimin en büyük handikapı da bu zaten dünyayı siyaset ve Erdoğan üzerinden yorumlamak . Bu ülke ile ilgili en büyük hayalleri de Erdoğanı göndermek. Neyse konumuza dönelim.
Birkaç veri vererek başlayalım.
Türkiye 'ye Çin üzerinden baktığınızda 2023 yılında enerjide kendine yeten bir ülke görülüyor. Ingiltere'den bakınca 2030 yılında dünyanın en büyük 5. ekonomisi olacağı öngörülüyor bu onların iddiaları. Bu teorileri ortaya atanlar sanırım Sözcü okumuyor ve Fox Tv, seyretmiyor. 12 Haziran tarihli Ayasofya da cuma namazı isimli makalemizde bir iddiada bulunmuştuk. Ayasofya da okunan fetih suresi cuma namazının habercisidir diye. Şimdi aradığımız ise Ayasofya da kılınan Cuma namazı neyin habercisidir?
15 Temmuz sonrası 4 yılda peşpeşe atılan adımlar büyük bir planın parçaları ise bu planın içindeki Ayasofya kararı yeni dönemin en önemli işaretidir. Buradan yola çıktığımızda bir sonraki hamlenin askeri veya siyasi değil ekonomik olması beklenmelidir.
Malum Ayasofya kararının sonuçları olacaktır. Bu pencereden izleri yorumlarsak Türkiye'nin yeni hamlesini hata payı ile olsa da tahmin edebiliriz. Bütün bu operasyonları ekonomik olarak destekleyebilecek ve gündemi sarsacak hamle Akdeniz de bulunduğu ilan edilecek petrol ve doğalgaz yatakları olabilir mi? Dünyanın en önemli derin deniz sondaj filosuna sahip bir ülkenin enerjiye ulaşması tesadüf olmayacaktır. Türkiye'nin sadece kendine yetecek enerjiye bile ulaşması ekonominin bütün matematiğini değiştirir. 2023 ve 2030 ile ilgili projeksiyonları anlamlı hale getirir. Buna küresel güçler asla izin vermezler diye bakıyorsanız zaten 15 temmuzda ve sonrasında olanlara bu gözle bakın. Hemen her şeyi denediklerini göreceksiniz. Şu ana kadar başaramadılar siz yardım etmezseniz de başaramayacaklar.
SON SÖZ
Son 4 yılda ülkenin attığı bütün adımlara istikrarlı! bir şekilde karşı çıkan sevgili muhalefetimiz Ayasofya meselesi ile nirvanaya ulaştı. Sultanahmeti müze yapalım açıklaması ile bu zihniyeti tanıdığını sananları bile şaşırtmayı başardılar. Biz bunları geçip SIRADA NE VAR diye bakmayı sürdüreceğiz...