Artık kimse kusura bakmasın. Bu ülkede sorun ne enflasyon, ne döviz, ne de faiz. Asıl sorun umursamazlık.

Masalar kuruluyor, kameralar açılıyor, cümleler özenle seçiliyor.
Ama o masalarda hayat yok.
Çünkü o masalarda pazara giden anne yok,
Kira günü gelen baba yok,
Harçlık istemeye utanmış çocuk yok.

Rakamlar konuşuyor, insanlar susuyor.

Kocaeli Üretiyor, Kocaelili Tükeniyor

Kocaeli bu ülkenin motoru deniliyor.
Doğru.

Ama motor hararet yapmış, kimse kaputu açmıyor.

Sanayi var, fabrika var, vardiya var.
Ama geçim yok.

Gebze’de bir işçi, aldığı maaşla ev tutamıyor.
İzmit’te bir emekli, pazar filesini yarıya bölüyor.
Körfez’de gençler “nasıl giderim” diye plan yapıyor.

Buna hâlâ “geçici zorluk” diyen varsa, ya sokakta yaşamıyordur ya da görmezden geliyordur.

Adalet Konuşuluyor, Vicdan Kayıp

Herkes adalet diyor.
Ama adalet hep başkalarına uğruyor.

Bir suç işleniyor, “iyi hal” devreye giriyor.
Bir vatandaş hakkını arıyor, dosyası bekletiliyor.
Bir gazeteci yazıyor, hedef gösteriliyor.
Bir genç konuşuyor, susturuluyor.

Sonra dönüp soruyorlar:
“Toplum neden gergin?”

Çünkü insanlar artık şuna inanıyor:
Bu sistem beni korumaz.

İşte en büyük tehlike bu.

Sabır Diyenler Hiç Bekledi Mi?

Bu ülkede sabır en çok yoksullara öğretiliyor.

Sabret, düzelecek.
Biraz daha dayan.
Bu yıl zor, seneye rahat.

Peki soralım:
Sabır isteyenler hiç elektrik faturasını geciktirdi mi?
Hiç çocuğuna “alamayacağım” dedi mi?
Hiç kredi kartı asgarisini ödeyip dua etti mi?

Sabır nasihatle değil, paylaşarak olur.

Yerel Yönetimler, Merkez ve Aynı Cümleler

Projeler anlatılıyor, açılışlar yapılıyor.
Kurdeleler kesiliyor, fotoğraflar servis ediliyor.

Ama vatandaşın cebindeki delik büyüyor.

Kocaeli’de yol var ama yön yok.
Tesis var ama umut yok.
Açıklama var ama çözüm yok.

Herkes topu bir başkasına atıyor.
Fatura ise hep aynı kişiye kesiliyor.

Tehlike Kapıda Değil, İçeride

Bu ülkede tehlike dışarıdan gelmiyor.
İçeride büyüyor.

Sessizleşen insanlar,
Umudunu kaybeden gençler,
“Boş ver” demeye alışan kitleler…

Bunlar istatistik değil.
Bunlar çöküşün habercisi.

Son Söz

Bu yazı rahatsız etmek için yazıldı.
Çünkü bu ülkenin artık rahatlatıcı cümlelere değil,
rahatsız edici gerçeklere ihtiyacı var.

Eğer Kocaeli üretiyor ama Kocaelili geçinemiyorsa,
Eğer Türkiye büyüyor ama vatandaş küçülüyorsa,
Eğer herkes konuşuyor ama kimse dinlemiyorsa…

Ortada başarı yoktur.
Ortada inkâr vardır.

Ve inkâr, bir ülkeyi yavaş yavaş değil,
Bir gün ansızın çökertir.