Ahmet AKÇAALAN'ın Köşe Yazısı

Sayfanın tam ortasından konuşacağım.

İnandığım ilkelerin, davanın Kocaeli’nde temsilcileri var.

Bu temsilcilerin tarafsız olmalarından ziyade genelde verilen mücadelenin, yerelde en iyi şekilde temsilcileri olmalarını beklerim.

Liderlerin canla başla mücadele ettikleri ile yerelde, el ele kol kola giren vekillere ve belediye başkanlarına tahammül edemem.

Adam senin liderine sövecek, her gün ilkelerine saldıracak, sen şirin gözükme çabasında olacaksın…

Bir duruş, mücadele beklerim.

Çünkü bu şehirde, bir zihniyet var.

Bu zihniyetin derdi Cumhurbaşkanı Erdoğan,

Bu zihniyetin derdi MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli,

Bu zihniyetin derdi beka meselesi,

Bu zihniyetin derdi intikam alma,

İşte bu zihniyet ikiye ayrılıyor.

Yarısı açıktan, yarısı örtülü hareket ediyor.

Örtülü olanlar daha tehlikeli. Tarafsızlık, muhalefet maskesi altında sırf iktidar diye belediye başkanları ile temasa geçiyorlar.

Etinden, sütünden faydalanıp üstüne belediye başkanıyla “bana dokunma” anlaşması imzalayarak yıllarca emek verilen davaya saldırıyorlar.

Bu anlaşmaları yapan belediye başkanları görünmediklerini zannetseler de benim gözümde karaktersizdirler.

******

İşte belediye başkanlarını bu bakış açısı ile dinlerim. Kocaeli’nde eksikleri mutlaka vardır ama İbrahim Karaosmanoğlu, Fikri Işık, Osman Pepe bu siyasi mücadeleyi her zaman vermiştir. O mücadele teşkilatları diri tutmuştur.

Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’ın ise muhalefete karşı daha sert, daha net ifadeler kullanmasına çok defa dikkat çekmiştim.

Kocaeli’nin kalbine yapılacak dokunuş olan yürüyüşyolu projesinin sonlarına doğru Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, öyle bir konuşma yaptı ki ben “İşte cumhur ittifakı belediye başkanı” dedim.

O konuştu,

Ben, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir zihniyetle verdiği mücadeleyi gördüm.

O konuştu;

Ben, millete hizmet etmeyi dertlenen bir siyasetçi gördüm.

O konuştu;

Bir dava mücadelesini gördüm…

CHP Kocaeli İl Başkanı Harun Yıldızlı’nın çöp karıştırılan bir fotoğraf üzerinden kendisini eleştirmesine müthiş bir cevap verdi;  

“Evet, sokakta aç bir insan varsa bana yazıklar olsun. Bu sokakta aç bir insan varsa ve muhalefet bunun sadece siyasetini yapmak istiyorsa onlara da yazıklar olsun”

Açıklamasında bir detaya özellikle dikkat çekmek istiyorum. CHP Kocaeli İl Başkanı Harun Yıldızlı, siyasi propaganda yaparak artı yazmaya çalışıyor, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın ise siyasi ahlak dersi veriyor;

 “Benim ilk tepkim şu oldu; ben Hasan beyi aradım. Bu şahsı bulun ve gereken yardımı yapın dedim. Ki normal bir insan bunu yapmalı. Çöpten ekmek toplayan biri varsa onun gereği yapılır”

Buradaki amaç ne?

Planlı, programlı bir siyasi yıpratma çalışması yapılıyor. Sadece belediye başkanına değil altını çizmek istiyorum; partiyi siyasi olarak yıpratma çalışması var. Sonra ise belediye başkanı siyasi olmayacak diyecekler. Bırakın bu işleri…

İşte o siyasete Büyükakın’ın cevabı;

“Muhalefetteki arkadaşlar Büyükşehir Belediye Başkanının benim seçildiğimi hazmetsinler. Vatandaş onlara oy verince iyi bize verince kötü mü? Önce hazmetsinler.”

O hazmetme hiç olmayacak.

Bu mücadele dün bitmedi, bugün de bitmeyecek.

Tahir Büyükakın’ın bir cümlesi daha çok dikkatimi çekti. Kasıtlı olarak İzmit ve CHP Büyükakın’ın önüne getiriliyor;

 “Sürekli şöyle bir algı yaratmaya çalışıyorlar. İzmit Belediyesi ile Büyükşehir’i yarıştırıyorlar. Bakın benim 12 ilçe belediyem var. İzmit bunlardan biri sadece. Belediye başkanlığı polemik yapma yeri değil, belediye başkanlığı hizmet etme yeridir. Beni çalıştırmıyorlar, bana iş yaptırmıyorlar, yardım etmiyorlar gibi düşünceler doğru değil”

Dedim ya Tahir Büyükakın bugün çok başkaydı.

Gümbür gümbürdü.

Evirdi vurdu, çevirdi vurdu.

Ve özellikle CHP’nin, Büyükakın’ın İzmit’i ve Fatma Kaplan Hürriyet’i konuşmasını istediği artık çok açık. Bunun için elinden geleni yapıyorlar.

Büyükakın bunun farkında;

“Her yerde İzmit konuşuluyor diyorlar. Bu sizin stratejiniz. Çevre Bakanına ben götürdüm. Sonra bu toplantıya çarptırılmaması gibi abes bir tartışma çıkarıldı. 10 Milyar TL’lik bütçenin müjdesinin verildiği bir günde gündemi değiştirmek için başka bir zemine geçildi. Şimdi Yürüyüş Yolunu konuşuyoruz. Konuyu İzmit Belediyesine çekiyorlar”

Bugün gerçekleştirilen toplantıda hiç olmadığı kadar bu siyaset dili kullanan Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’a sevindim.

Şehir adına ise üzüldüm. Çünkü müthiş bir yürüyüş yolu projesi kenarda kaldı.

O yüzden yarın yürüyüş yoluna dair yorumlarımı yazacağım.

Umarım Tahir Büyükakın bundan sonra bu tarz açıklamalarda kasıtlı olarak CHP’nin ve İzmit’in gündeme getirilme stratejisini aynı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tek cümle cevap siyasi stratejisi ile yok edebilir.

Örnek mi?

“Önce millete hizmet eden bir proje yapsınlar sonra bunlara bakarız”

“Harun Yıldızlı’nın İzmit Belediye Başkan adaylığı sürecinde yolu açık olsun”

Yoksa sığ ve suni polemikler ile şehre yazık olacak…

*****

Söylemeden edemeyeceğim bir konu daha var.

Bu şehirde,

Gözlerimizle gördüklerimizin, kurgu ve oyun olduğunu çok gördük…

“Sen pas ver, ben şut atayım” planlarını çok yaşadık.

Bugün soru-cevap kısmının kurgu ve danışıklı dövüş olmadığına inanmak isteyerek, samimi hissettiklerimizi yazdım…