Ahmet AKÇAALAN'ın Köşe Yazısı

İki gün önce Fikri Işık ile ilgili bir bilgi ulaştı.

İlk cümlem;

“Birileri çok üzülecek, birileri çok sevinecek oldu”

Ve düşündükçe “ Ak Parti’de dengeler değişir” olarak yorumladım.

Araştırdım, gelen bilgi doğru.

*****

Detayları yazmadan önce Fikri Işık’ın Kocaeli siyasetinde yerini biraz özetlemem lazım;

*Tepeden inen siyasetçi olmadı. Tozunu yutarak tek tek yükseldi. Sabır ve nasip çizgisi bence siyasette silahıydı. Ve sonunda siyasi aktör olmayı başardı.

*Milletvekiliyken hatta bakan olduğu dönemde kapı kapı çalıştığını bilirim. İzmit, Dilovası gibi kritik ilçelerde hep sorumluluk üstlenmiş, son gece kilit olmuştur. Boşluğu Kocaeli’nde hissediliyor.

*En büyük artısı teşkilatçılığıdır. Beraber yol yürüdüğü isme güven verir. Zor zamanında sırtını dönmez.

*Çalışmadı, Kocaeli’ye değer katmadı denilemez. Bakanlığı döneminde Kocaeli önemli kazanımlar elde etti. Risk aldı, yeri geldi bedel ödedi.

*Seven çok seviyor, sevmeyen nefret ediyor. Açık açık düşmanlarını göstermediği gibi dostlarını da çok göstermiyor. Denge ve strateji okumaları ile yol yürüyor. Siyasette en tepeyi de gördü en dibi de…

Dört olay bence ismin de büyük eksiye sebep oldu;

*Birincisi yakın akraba çevresi. Doğru veya değil ama bugün kimle konuşsam Fikri Işık'ın çevresindeki yakın akrabasının zenginliğini, iş koşturmasını anlatıyor. Belki kasıtlı ancak çoğu taşın altından Fikri Işık'ın akrabaları çıkıyor diye şehir de bir algı var. Akrabalar ve onların iş ilişkisi Işık'a zarar veriyor. İzmir'den dahi duyumlar geldi.

*Yerli otomobil konusu büyük bir sıkıntı. Büyük ithamlar ve iddialar var. Bu konuda Bakan Işık, bence mutlaka merak edilen soruları cevaplamalı. Hatta sosyal medyadan açıklama yapacağını yazdığında “Fikri Işık'ın Çıkmazı!” başlıklı yazımda “Açıklama yapması zor” diye köşe yazmıştım. Nitekim o açıklama yapılamadı.

*Milli Savunma Bakanlığı döneminde bazı konular dillendiriliyor. Davulun sesi uzaktan güzel duyulur, içeride neler yaşandı, bilmiyoruz. Ancak Milli Savunma Bakanı Hulisi Akar ile gerilme konusunda farklı iddialar var. Kopukluk doğru mu? Bu konu bende hep soru işaretidir.

*Ve son başlık. Başta Yerel Yönetimlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki olmak üzere Cumhurbaşkanı Erdoğan ile arasının açıldığı, uzun zamandır görüşemediğini bir şehir konuşuyor. Gerilen bir toplantı iddiası hala akıllarda… Üstünün çizildiği, Ak Parti’de artık aktif görev alamayacağı ve siyasi hayatının bittiği gibi onlarca iddia…

İşte ben son başlığa yönelik sizlere sıcak gelişmeyi aktaracağım…

Ak Parti’de bu bilgi ile birileri çok üzülecek, birileri çok sevinecek diye boşa demiyorum.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a dava arkadaşlığı yapan iki farklı bakanlık, başbakan yardımcılığı yapan Fikri Işık için son üç aydır sıcak gelişmeler yaşanıyor.

*Fikri Işık, Ankara siyasetinde yeniden güçleniyor.

*Pandemi sürecinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ile üç defa telefonda özel görüşme gerçekleştirdi.

*Bu görüşmelerde ülke gündemi ve Ak Parti teşkilatlarını konuştuklarını öğrendim.

Daha sonrasında ise Ankara’da yine bir toplantıda randevulaştıklarını ve görüşme gerçekleştirdiğini teyit ettim.

Şimdi bu görüşmeler, temaslar Fikri Işık’ın yeniden göreve gelecek işareti olarak yorumlamak, tanımlamak doğru analiz olmaz. Ancak birilerinin dediği gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fikri Işık’ı yok sayıyor söylentilerini çürütür.

Neyi güçlendirir ve ben şöyle okurum;

*Fikri Işık’ın Deva ve Gelecek Partisi’ne geçişi gündem dahi olamaz, kapıları kapatmış.

*Cumhurbaşkanı Erdoğan, dava arkadaşına vefa gösteriyor sahip çıkıyor. Işık, nereden nereye geldiğini unutmuyor ve böyle bir dönemde “Yanındayım” mesajı veriyor.

Belli ki bundan sonra da Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Işık’ın görüşmeleri sıklaşacak…

Bu yeni gelişmeleri dengeleri nasıl etkileyecek, birlikte göreceğiz.

Işık ile ilgili iki önemli gözlemimi aktarmak istiyorum;

Birincisi; AK Parti Kocaeli İl Teşkilatı 6. Olağan Kongresi’nde Işık’ın yaptığını konuşmasını hiç unutmadım. Başbakan Yardımcısı görevdeyken Fikri Işık, “Bugün eğer Kocaeli yüzde 56.5 oy oranına yaklaştıysa bunda Cumhurbaşkanımızın ve Başbakanımızın katkılarının yanı sıra teşkilatımızın da katkısı var” cümlelerini kurdu. Bu cümle gerçekliğin, anlayana büyük mesaj içeriğiydi ve cesur bir yorumdu.

İkincisi; Ak Parti’nin son dönem bence kan kaybetmesinin en önemli sebeplerinden birisi. Herkesin çok kolay hain kelimesini kullanması. Bir eleştiri yapılacak hemen o hain, bu hain, parti içi eleştiren hain. İşte Fikri Işık, hain söylemleri ile kendi yerini korur, trol siyasetinde destek bulabilirdi, bunu yapmadı...

Sonuç şu; Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Fikri Işık’ın görüşmesi Ak Parti içerisinde birilerini çok üzecek, birilerini çok mutlu edecek…