Goodyear’ın Yeri İçin 200.000 TL Rüşvet Teklif Etmişler…

01.06.2020 - 14:13 Yayınlanma

01.06.2020 - 14:20 Güncelleme

Ahmet AKÇAALAN'ın Köşe Yazısı

Evet başlık bu…

Ama bunu günümüzün 200 bin TL’si olarak sakın düşünmeyin.

1961 yılında 200 bin TL ne demek, gözünüzde bir canlandırın.

Kocaeli’nde kaç tane ev, kaç tane araba ederdi acaba o para?

*******

Bu sıra bir kitap okuyorum.

“Basında hapse girmeden 60 yıl” isimli yazarı Metin Ergin.

Gazetecilik, iş dünyası ve ekonomiye dair yaşadıklarını kaleme almış.

350 anısını okurlarla paylaşıyor.

O anılardan bir tanesi ise Kocaeli’nde yaşanıyor.

Metin Ergin gazeteciliğin yanı sıra Goodyear’a danışmanlık yapıyor.

Goodyear şirketi yeni kurulmuş ve Kocaeli’nde fabrika için arsa arıyorlar….

Kocaeli’nde yer belirleniyor.

Ne olduysa bundan sonra oluyor…

Kocaeli Ticaret Odası’ndan 3 avukat Metin Ergin’e ulaşıyor.

Fabrikanın kendi arazilerini kurulmasını isteyen bu avukatlar Ergin’e, dönemin parası ile 200.000 lira rüşvet teklif ediyor.

Peki sonra ne oluyor?

Goodyear araziyi kaç paraya alıyor?

İşte Metin Ergin’in kaleminden Goodyear arazisini satın alırken yaşananlar;

Arazisini satmak için gelen sınıf arkadaşıma avukat 1961’de çantasından 200.000 lira rüşvet çıkarttı.

Evet Yıl 1960 sonu…

İhtilalden sonra,Goodyear firmasının fabrika kurması herkes şaşırttı.

Firmanın yıllardır müşaviri olan bendeniz, yatırımın izninin 27 Mayıs ihtilalinden evvel alındığını biliyordum. Herkes, “Bu Goodyear’ciler çıldırmış galiba! İhtilal olan bir memlekete yatırım yapılır mı? “ diyordu.

Yuvarlanan yuvarlanan geldik 1961 yılına. Fabrika için arsa aranıyordu. Sık sık Genel Müdür ve 2 Teknik Müdürle İzmit’e gidiyoruz. Müsait bir arsa arıyoruz. Satın alınacak bir milyon metrekare arsanın; sel tehlikesi olmayacak, suyu bol olacak, Ankara asfaltına sahili olacak, elektrik merkezine yakın olacak…

Nihayet birgün, şimdiki Goodyear Lastik Fabrikası’nın bulunduğu arsa üzerinde karar kıldık. Olayı gizli tutuyoruz. Zira civardaki 9 arsa sahibi malını satmak için ne kurnazlıklar yapıyor.

Birgün Hilton oteli’nin karşısında ofisime, hukuktan sınıf arkadaşım olan bir avukat geldi. Yanında, Kocaeli Ticaret Odası’ndan 2 meslektaşı var… Çantasından 2 tomar banknot çıkardı.

“Burada 200.000 lira var. Fabrika için bizim arazimizi al. Bu parayı sana şimdiden veriyoruz” dedi. Adam bana 200 adet binlik gösteriyor. O sıralarda 200.000 liraya 3 adet lüks Amerikan arabası almıştık. Valikonağı Caddesi’nde peşin para ile her biri 200 metrekarelik yepyeni üç daire satın alınıyor. Avukatların rüşvet teklik ettikleri arsa; zaten bizim bir kaç gün evvel üzerinde karar kıldığımız toprak parçası idi.

“Ben Goodyear’da sıradan bir adamım. Böyle olaylardan haberim olmaz” dedi.

“Biz haber aldık. Genel Müdür senin sözünden dışarı çıkmazmış. Al bu parayı, hayrını gör. Olay; ileride kanlı bıçaklı bile olsak aramızda kalır”

Adamlar ısrarlarını gittikçe arttırıyorlar. Mecbur kaldım;

“Adamlar her ay on bin lirayı bana rüşvet alayım, şirket sırlarını açıklayayım diye mi veriyorlar? Şu anda İstanbul Valisinin eline ayda 1600 lira geçiyor “cevabının verince arkadaşım;