Ahmet AKÇAALAN'ın Köşe Yazısı

31 Mart yerel seçimlerinden önce 17 Ocak 2019 tarihinde “31 Mart’ın Manşeti İzmit!” başlık yazımda bu kente gazeteciliğin kalitesinin artacağını yazmıştım.

Nitekim 31 Mart’ın manşeti “İzmit” oldu.

Gazetecilik ise büyük bir sınav veriyor.

İşte bu sınavı bir siyasetçi, üstü kapalı yerel medyanın yüzüne vurdu.

Çoğu kişi o açıklamaları, işine gelmediği için görmezden geldi.

Saadet Partisi Kocaeli İl Başkanı Zafer Mutlu’dan bahsediyorum.

İl Başkanı Mutlu, İzmit Belediyesi ile Büyükşehir Belediyesi’ne basının nasıl çifte standart yaptığını ortaya koydu;

“ CHP'li belediye bir şarkıcı getiriyor. Terör örgütüyle bağlantısı var iddiasıyla ortalık karışıyor. Ama AKP'li belediye Karfest'e şarkıcı getiriyor. 'Burada olmayan melekler bir yerimi öpsün' diye ahlaksızca bir ifade kullanıyor. Hiçbir şey olmuyor”

Bence diyor ki;

“İzmit olunca gündem yapıyorsunuz, büyükşehir olunca susuyorsunuz”

Hatırlayın;

İzmit Belediyesi’nin organizasyon olarak destek verdiği bir programa katılan bir şarkıcının sosyal medya paylaşımları Kocaeli’yi resmen salladı.

Günlerce konuşuldu.

Büyükşehir Belediyesi ve Kartape Belediyesinin organize ettiği KarFest’te sahne alan İrem Derici konser sırasında skandal sözler sarf etti; "Kartepe'de olmayan melekler g..... yesin" diyen şarkıcıya sosyal medyadan tepki yağdı.

Yerel medyaya bakıyorsunuz resmen şok…

Konuyu nasıl kapatırız çabasındalar.

İzmit Belediyesi’nin organizasyonu olsa kıyamet kopartacaklar nedense aman “Karfest’in önüne geçmesin aman Büyükşehir’e zarar vermesin” ifadelerini kullanıyorlar.

Neden çünkü İrem Derici’yi getiren Kocaeli Büyükşehir Belediyesi.

O yüzden SP İl Başkanı Zafer Mutlu’nun dediği gibi görmezden geliyorlar.

Büyükşehir Belediyesi skandal sözlerden sonra olması gerektiği gibi açıklama yaptı.

Benim vurgulamak istediğim ise artık bu tarz olaylar sonrası kurumlara saldırmaktan vazgeçilmesidir.

Dün İzmit Belediyesi’nin başına gelen bugün Kocaeli Büyükşehir belediyesine gelmiştir yarın ise başka bir belediyenin başına gelebilir.

Bunun bir garantisi yok.

O yüzden kurumlar bu tarz ani gelişen olaylardan nasıl siyasi artı alırız, nasıl itibar zayıflatması yapabiliriz çabasından vazgeçmelidir.  

Anlatmak istediğim her belediyenin, her partinin başına gelebilir.