Ahmet AKÇAALAN'ın Köşe Yazısı

Deva Partisi Kocaeli İl Yönetim Kurulu Tanıtım toplantısı öncesi DEVA Partisi Kurucular Kurulu Üyesi ve Teşkilat İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Nihat Ergün, ilimizin bazı gazetecileri ile buluştu.

Kahvaltı öncesi bire bir sohbet etme imkanı bulduk.

*Sakin,

*Vakur,

*Tecrübeli,

Sayın Ergün’e dair ilk gözlemlerim bunlardı.

İktidar olmak için büyük bir istek, azim göremedim.

Çok heyecanlı mıydı?

Değildi.

Belki de bu durum Sayın Nihat Ergün’ün karakteri diyebiliriz.

Kendisi de zaten Deva Partisi’nin geleceğine dair fotoğrafın yıl sonuna doğru netleşeceğini söyledi.  

Gençlerle ilgili; “Gençler sadece kol olmayacak. Artık gençler gövde olacak, biz kol” cümlesini çok önemsedim.

Gençlerle ilgili açıklaması sırasında değerli mesleki büyüğüm Sadun Çetin; “Sen de siyaseti bırak artık, gençlerin önünü aç” demekte çok haklı olsa da Ergün’ün genç vurgusu önemliydi.  

Yeni parti, süreç nasıl olacak, başarabilecek miyiz gibi kaygıları gözlemlemedim.

Sanki su akar yolunu bulur tavrı vardı.

Adalet, ileri demokrasi, güçlü ekonomi, parlamenter sistem, ötekileştirme başlıklarını konuşmasında çok vurguladı.

Dört önemli açıklaması dikkatimi çekti;

Birinci başlık öz eleştirisi;

Kendisine yıllarca Ak Parti içerisinde olduğunu, gelinen noktada katkısı olduğunu ve öz eleştiri olarak neleri yaptığını sordum;

“Ak Parti içerisinde uzun zaman siyaset yaptık. Geçmişi asla inkar etmem. Benim kimseye karşı ağır bir hakaret içeren söylemimi bulamazsınız. Yüz yüze geldiğimde söyleyemeyeceğim bir kelimeyi asla kullanmadım. Parti içerisinde hatalar olduğunda, yanlış söylem olduğunda,  önce kapalı toplantılarda uyardım. Sonra bire bir kulağına eğilerek uyardım. Sonra yanlış anlaşılmasın diye bir odaya çekilip uyardım. Ben uyarırken bimlendiğimi sonra anladım. Şimdi diyoruz ki daha güçlü, daha sesli, daha kalabalık teşkilatlar olarak uyarmalıymışız. Toplumu etkileyen yanlışlar yapıldığında aleni, yüksek sesle örgütle şekilde söylenmesi gerekiyor. Toplumu etkileyen yanlışlar yapıldığında aleni, yüksek sesle örgütlü şekilde söylenmesi gerekiyor”

Toplumun çoğunun söylediği “Neden Ak Parti’deyken sustu?” eleştirisine bir cevap gibi aslında Ergün, susmadığını kapalı kapılar içerisinde uyardığını anlatıyor. Parti içerisinde mücadele edecek ortam kalmayınca yeni parti kurma ihtiyacı olduğunu ifade etti.

İkinci başlık ittifaklar;

Cumhur ittifakı ve millet ittifakı dışında üçüncü bir seçenek vurguladı. Ne kadar bu konuda açık konuşmasa da hem Ak Parti-MHP’yi hem CHP- İyi Parti ittifakını eleştirdi. Bu sistemde ittifakları seçim öncesi koalisyon olarak yorumlarken, partilerin sorumluklarının belli olmadığını yeniledi. Deva Partisi’nin her şeye rağmen iki ittifak dışında bir seçim sürecine gideceğini söyledi.

Üçüncü başlık ise hain tartışması;

Ak Parti’den ayrılan Deva Partililere hain denilmesiyle ilgili Sayın Ergün, milli görüş lideri rahmetli Necmettin Erbakan’ı hatırlattı. Ak Parti kurulurken, kendilerine aynı şekilde hain dendiğini ve dış güçlerin Ak Parti’yi kurduğunun iddia edildiğini hatırlattı. Önemli olan milletin ne dediğinin olduğunu söyledi.

Dördüncü başlık ise Deva Partisi bir proje mi?

Bugün Türkiye’de en ufak bir gelişmenin ardından büyük senaryolar çiziliyor. Deva Partisi hakkında ortaya atılan dış güçler bağlantılı iddialarına çok farklı bir hikaye ile cevap verdi Ergün; “Üç mühendis bir köy kahvesine giriyor. Bir soba var. Soba yerden bir metre kadar yukarı konularak, altına taşlarla destek yapılmış. Bunu gören ekiptekiler bu konuda kafa yormaya ve yorumlamaya başlamışlar. Bir mühendis sobanın külünü almak için yükseltildiğini söylemiş, bir mühendis bu sobanın yeni model olduğunu anlatmış, bir mühendis özel yapıldığını anlatmış… Neyse kahveci gelmiş. Sobayı sormuşlar; “Boru kısa kaldığı için, sobayı yükselttiğini söylemiş...”

Nihat Ergün, bazı konuların bu hikaye ile olduğundan farklı anlatılarak abartıldığını ifade etti.

Sohbeti olduğu gibi aktardım,

Yorum sizin...