Çetin Çıldır'ın Köşe Yazısı

Yazmaya yeni başladığım dönem Afrin operasyonu henüz başlamıştı.

Türk devletinin o dönemdeki talebi Pkk- Pyd nin Fıratın batısına geçmemesi idi.

Bu gerçekleşmeyince önce Fırat kalkanı sonra Afrin operasyonu.

İlk operasyonlar daha çok yapılan bir hamleye reaksiyon gibi görülüyordu. Sınırımızın dibinde yuvalanan örgüte artık aleni destek veren küresel güç ABD ve kendini koruma refleksi gösteren bir Türkiye. Ordu fıratın doğusuna barış pınarı operasyonuna başladığında bende de şüpheler oluşmaya başladı.

ABD bayrağının sallandığı bir bölgeye operasyon çok sık rastlanan bir şey değildi.

Nitekim ABD senatosu ABD genel kurmay başkanını hesap vermeye çağırdı. Soru net ABD bayrağı sallanan bir bölgeden nasıl geri çekilirsiniz. Cevap da netti. Gelen ipini elinde tuttuğunuz bir arap devletinin ordusu değil Türk ordusu, ne yapalım savaşacak mı idik.

Devamında olanlar malumunuz .

Aslında Libya operasyonuna kadar sadece şüphelerim vardı. Libya operasyonu ise artık yapılan tüm hamlelerin bir planın ürünü olduğunu düşündürmeye başladı. Mavi vatan ilanından üç yıl önce petrol ve doğal gaz fiyatlarının düşme eğiliminde olduğu bir dönemde arama gemileri işsiz beklerken Türk devleti durup dururken sismik ve sondaj gemileri almaya başlıyor.

Son dönemde dünyanın gündemi Akdeniz oluken bu gemilerin işlevi de ortaya çıkıyor.


Bunu değerlendirerek 18 Temmuz tarihinde sırada ne var isimli ilk yazıyı yazdım. Yani ilanından yaklaşık bir ay önce petrol ve doğal gaz bulunacağını yazdım.

Kehanet değildi, yazıda da yazdım bu kadar gemi alan devletin yeni hamlesi ekonomik olmalıydı. Buradan hareketle devamında olacakları da tahmin etmek mümkün. Bu hamleler karşıda güçlü bir blok doğal olarak oluşturur.

Konuştuğum herkes şimdi savaş mı olacak diye soruyor.

Bizimle savaşı göze almaları mümkün değil de oluşan bu blok nasıl dağıtılacak gerçek soru bu olmalı.

Bir sonraki hamlenin bu bloğu dağıtmaya yönelik olmasını bekliyorum.

ABD seçimlerinde Biden kazanır ve karşıdaki blok sertleşmeye başlarsa devletin elinde olduğunu düşündüğüm herkesin aradığı bazı mistik materyalleri sahaya süreceğini düşünüyorum. Batının inanç temellerini derinden sarsacak dünyanın gündemini uzun süre için belirleyecek bir şey. Şimdilik bu kadarla yetinelim...

SON SÖZ

Türkiye önümüzdeki dönemde üretime odaklanacak. İthal ürünlerin içrede üretilmesinin ilk adımları atılmaya başladı. Yoğun gündemin içinde dikkatinizi bile çekmiyor. Türk ekonomisi 2021 den itibaren çift haneli büyümeye başlayacak. Hem de bu salgın devam etse bile. Biliyorum bazılarına doğal gaz gibi bu da ütopik gelecek. Hem dışardaki Türkiye düşmanlarına, hem de içerde bilerek veya bilmeyerek onların değirmenine su taşıyanlara üzücü bir haber daha verelim. Bir gün vakti gelip Erdoğan gittiğinde de sizin çocuklar gelemeyecek. Emin olun size Erdoğanı mumla aratacak biri gelecek. Dikkatli bakarsanız büyük planı görürsünüz. Siz bu olup biteni tesadüf olarak yorumlamaya ve siyasetin ekseninden okumaya devam edin. Size verilen ve tereddütsüz kabul ettiğiniz aşağılık kompleksleri ile bu devleti yorumlamayı sürdürün. İçinde ve dışında yaşadığı ve kendisini öldürmeyi başaramayan her şey bu devleti güçlendiriyor. Biz ise sırada ne var diye bakmayı sürdüreceğiz...