Ahmet AKÇAALAN'ın Köşe Yazısı
Ak Parti ve MHP kabul etmeme konusunda inat etse de 31 Mart yerel seçimleri ile CHP, bana göre seçim kazanma yolunu öğrendi.
Önceden CHP büyük hatalar yapar, toplumu böler, keskin bir üslup kullanır, kendi gibi düşünmeyen herkesi bir yerlere yapıştırırdı. 31 Mart yerel seçimlerinde ise CHP’nin yaptığı hataları bu sefer Ak Parti yaptı. Kendisi gibi düşünmeyenleri “Rum” “Terörist” “Dış güçlerin temsilcileri” gibi sınıflandırdı.
Ak Parti bu hatayı seçim sonrası hemen fark edip, söylem yeniliğine gitti. Ancak iş işten geçmişti.
Başta büyükşehirler olmak üzere seçimleri CHP’nin kazanmasında farklı etkenler olduğu kadar “Kucaklayıcı dilin” önemini görmek gerekir. Diğer taraftan CHP’nin seçim kazanmasında Ak Parti’nin aday belirleme yönteminden başlayan, yanlış söylem stratejileri gibi farklı sebepleri var.
Sonuç olarak özellikle yerel seçim sürecinde milliyetçi ve muhafazakar cephe ile olduğu kadar parti içinde kavga etmeyen CHP, hiç seçim kazanamadığı büyükşehirlerde dahi seçim kazandı.
Bunun bana göre en büyük sebebi büyükşehirlerde CHP’yi temsil eden isimlerin kucaklayıcı üslubu ve kendi içerisinde kavgalı CHP imajını engellemesiydi.
Daha açık yazayım…
İktidar yıllarca CHP’nin kendi içerisinde olan kavgalarını hep kullandı. Nitekim toplum aile içerisinde kavga edenlerin, ülkeyi yönetebileceğini asla inanmaz.
İşte bu yazdıklarımı Kocaeli’ye indirgeyelim…
Dönemin CHP Kocaeli İl Başkanı Cengiz Sarıbay, rakı masalarında kendine yakın gördüğü gazetecilerden destek istedi. Tam bir skandaldı, ertesi gün bu rakı masası kamuoyu ile paylaşıldı. Seçimin en büyük hatasıydı. CHP’nin oyunu düşürdü. Buna rağmen İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet, susmayı tercih etti, resmen “Şu seçim bir bitsin” dedi.
Kavga etselerdi ne olurdu?
Hürriyet’in Sibel Gönül ile sürekli kavga etmesi beklendi ama son güne kadar direndi ve sabretti.
İşte bir gazeteci olarak açıkça yazıyorum, CHP içerisinde kavga olsa biz daha çok okunuruz. Ancak bu şehir adına üzülürüm.
Nitekim CHP Kocaeli İl Başkanı Harun Yıldızlı ile il binasında yaptığımız röportajda bu tarz kişiler üzerine onlarca soru sordum. Ben gazeteciliğimi yaptım, o ise örgütünü koruyan il başkanlığını…
Yıldızlı’nın tutumu çok başarılıydı; “Burada tek ses olacak. Kimsenin açıklaması partimizi bağlamaz. CHP Kocaeli’de ki yetkilisi il başkanı, ilçe başkanları ve milletvekilleridir. Kişilerin hiçbir önemi yok”
Harun Yıldızlı’nın bu çizgisi çok önemli…
Bana göre doğru olanda bu,
Kocaeli’nde CHP için olması gereken tam budur.
Kendi içerisinde kavgası olmayan CHP.
Başarabilirler mi?
Çok zor…
CHP Kocaeli’nde başarı istiyorsa bu “Ben yokum, parti yok. Ben verdim, ben yaptım” anlayışında olanlardan kurtulmalı…
Kurtulamıyorsa kimse kusura bakmayacak Yıldızlı’nın, “CHP’de bir tüzük var. Tüzüğün dışına çıkan için elbette gereken yapılır” cümleleri hayata geçmelidir.
Görüyorum ki bu ise CHP için Kocaeli’nde çok zor…
O yüzden tek çare Yıldızlı’nın bu kararlı tutumunu koruması gerekiyor.
Şuan kışkırtılıyor…
Peki bu çizgiyi koruya bilecek mi?
Onu da zamanla göreceğiz…