Kocaeli Aydınlar Ocağı, İyi Parti’de siyasete başladığım dönemde varlığından haberdar olduğum bir organizasyondu. 2018 seçimlerinde milletvekili aday adaylığı sürecimizde, Tugay Uluçevik’in konuşmacı olarak katıldığı yemekli bir organizasyona Av. Ruhittin Sönmez tarafından davet edilmiştik. Programın kalitesi üst düzeydeydi. O gün birisi bana Aydınlar Ocağı’nın başkanı olacağımı söyleseydi “Hadi canım sen de” der ve güler geçerdim. Ancak kader yolumuza öyle bir su serpti ki aklımıza bile gelmeyen güzellikler başımıza geldi.

Milletvekili aday adaylığı sürecinde o zamanlar Modern Kocaeli adlı internet gazetesinin sahibi olan sevgili Ferhat’la tanıştık. Daha doğrusu o beni buldu. Bir gün telefon etti ve görüşmek istediğini söyledi, yemeğe davet ettim ve bu vesileyle tanışmış olduk. Sonraki süreçte irtibatımız devam etti. Bir gün yine arayıp “Abi benim gazetemde köşe yazısı yazar mısın?” diye sordu. Ben de “yazarım” dedim. Bizim yazarlık macerası böylelikle başlamış oldu.

Bahar Abla’nın seçildiği 2018 Baro seçimleri için Adliye’ye gittiğimde Av. Ruhittin Sönmez ve Av. Naci Kara ile denk geldik. Ruhittin Bey beni göstererek Naci Ağabey’e “Gürkan Bey’in yazılarını mutlaka oku, çok farklı yazıyor” dedi. Sonra bana dönerek “Gel senin yazıları bizim Aydınlar Ocağı’nın sitesinde paylaşalım” teklifinde bulundu. Benim zaten canıma minnet. Yazıları Aydınlar Ocağı’na da göndermeye başladık.

Benim yazıların Aydınlar Ocağı sitesinde yayınlanmasından birkaç ay sonra (2019’un ilk aylarında) tanımadığım bir numaradan arandım. Telefonun diğer ucundaki isim Aydınlar Ocağı Başkanı Süleyman Pekin’di. “Siz çok aykırı yazıyorsunuz. Müsaitseniz sizinle tanışalım” dedi. Buluştuk, tanıştık, sohbet ettik. Süleyman Pekin Ağabey o ilk buluşmada hemen çantasından üye kayıt formunu çıkardı ve Aydınlar Ocağı üyeliğimiz bu şekilde başlamış oldu.

Aydınlar Ocağı serüvenimde Süleyman Pekin Ağabey’in yeri çok başkadır. Yazdığım çok yazıdan sonra tebrik eden, yazı hakkında yorumlarını ileten ve desteğini açıktan ifade eden kişi Süleyman Pekin olmuştur. Bununla da kalmayıp üyeliğimin üzerinden daha bir mevsim bile geçmeden birkaç ay sonra 2019 Mayıs’ındaki Kongre’de beni yönetim kuruluna almış ve görev dağılımında “Başkan Vekili” görevini vermiştir. 2019 güzünde Amasya’da düzenlenen Aydınlar Ocağı Şurası’na benim de katılmamı ve şurada bir sunum yapmamı sağlayan kişi Süleyman Pekin Ağabey’dir.

2023’de kongre zamanı yaklaştığı zaman, Süleyman Pekin Ağabey artık görevi bırakacağını ifade etti. Kendisine devam etmesi konusunda çok ısrar etsek de kabul etmedi. Türkiye’de herhangi bir kurumun başında yer alan insanların koltuklarını kaybetmemek için türlü türlü yollara başvurdukları hepinizin malumudur. Böyle bir ülkede Süleyman Pekin ağabeyin koltuğu adeta tekmelercesine bırakması hem takdir edilmesi gereken hem de diğer bütün organizasyonlar tarafından örnek alınması gereken bir davranıştır.

Süleyman Pekin ağabey başkanlığı bırakacağını ilan edince, bu defa başkanlık görevini bana teklif etti. O’ndan gelen bu teklifi reddedemezdim. Nitekim teklifi kabul ettik ve 2023 yılının Mayıs ayının 7’sinde Kocaeli Aydınlar Ocağı Başkanlığı görevini devraldık.
İki yıl süren vazifemiz boyunca seleflerimize layık olmaya çalıştık. Yönetim kurulumuzdaki her biri birbirinden değerli arkadaşlarımızla son derece iyi niyetli ve çalışkan bir şekilde aktif olarak faaliyetlerimizi sürdürdük. Gerek şehrimiz gerekse ülkemiz için ateşe gagasıyla su taşıyan serçe misali bir şeyler yapmaya gayret gösterdik.

Başkanlığım süresince başta Dr. İbrahim Kahraman olmak üzere, gerek adı Aydınlar Ocağı ile özdeşleşmiş bulunan Ahsen Okyar Ağabey’in, gerek Av. Ruhittin Sönmez’in gerekse Süleyman Pekin Ağabey’in hep desteklerini gördüm. Herhangi bir mevzuda ne zaman müracaat etsek onlar her zaman müracaat mahallinde bize yardım etmek için orada hazırlardı.

Yine iki yıllık başkanlık sürecinde yönetim kurulu üyesi arkadaşlarımızın hep desteğini gördüm. Gerek verdikleri fikirlerle gerekse vazifelerini bihakkın yerine getirmeleriyle daima omzumdaki yükü sırtımdan alan kişiler oldular. Her birinden Allah razı olsun. Cenab-ı Allah bahtlarını güzel, yollarını açık etsin.

Biz saltanatı 1922’de kaldırdık ancak aradan 100 yıldan fazla bir zaman geçmiş olmasına rağmen maalesef zihinlerdeki saltanat algısını bir türlü yıkamadık. Bu ülkede koltuğa oturanın, oturan yerlerinin koltuğa yapışıp kalması olağan bir durum maalesef. Kocaeli Aydınlar Ocağı bu koltuk sevdasını yıkan en önemli kurumlardan biri. Kocaeli Aydınlar Ocağı’nda “azami iki dönem” kuralı yazılı olmayan ama titizlikle uygulanan kurallardan biridir. Bu nedenle 40’ıncı yılında 9’uncu başkanını seçmek gibi her organizasyona nasip olmayan bir başarıyı gerçekleştirmiştir. Bunu basit bir mevzu sanmayın, 40 yılda tek başkan gören çok yapı var bu ülkede. Biz de makamın, koltuğun ve unvanın terk edilebilir olduğunu gösterebilmek için ikinci dönemde aday olmamayı tercih ettik. En azından ikinci defa aday olmam konusunda çok ısrar olmasına rağmen bu ısrarları geri çevirmek durumunda kaldım.

Dün (31 Mayıs Cumartesi) gerçekleştirilen olağan kongrede aday olmadım ve görevi yönetim kurulumuzdan Prof.Dr. Tahir Serkan Irmak’a devrettim. Serkan Hoca jeofizik mühendisliği alanında akademik camiada dünya çapında tanınan bir isim. Mevcut yönetimi akademiden isimlerle güçlendirdi. Şampiyonlar Ligi kadrosu gibi bir yönetim oluşturdu. İnşallah harika işler yapacaklar.

Aydınlar Ocağı Başkanlığı hayatım boyunca gururla hatırlayacağım bir hatıra olacak. Bundan sonra bir üye olarak elimden geldiğince katkı sunmaya devam edeceğim inşallah. Bu 2 yıllık başkanlığım döneminde maddi ve manevi desteklerini gördüğüm herkese çok teşekkür ediyorum.

Haklarınızı helal ediniz…