Çetin Çıldır'ın Köşe Yazısı

Sanayi devrimi sonrası hızla zayıflayan Osmanlı İmparatorluğu ve Ortadoğu'nun zaaf kabul etmeyen coğrafyasında her noktada ayak izleri görülmeye başlayan İngiltere. Koskoca imparatorluğun enkazından doğan, sınırları cetvel ile çizilmiş suni devletçikler.

Bu paylaşımı yapan ve o sınırları çizen akıldan bahsediyoruz. Bu derece izi olan bölgede, ortalık bu derece karışmışken hiç görünmeyen de aynı İngiltere. Son dönemlerde birçok kez yazdım düzenli takip edenler hatırlayacaktır. İngiltere sahada ise bir dikkat gerekiyorsa, sahada değil ise bin dikkat gerekir.

Brexit ile AB den ayrılan İngiltere ile kara avrupası aklını kaybetti. Brexit sonrası klasik beklenti ABD ile yola devam edeceği idi. Bu pencereden bakanlar, Irak operasyonunda ön saflarda yer alan İngilizlerin, Suriye' de sahada aktif olmadığını kaçırdılar. Aynı İngiliz Akdeniz'de, hatta garantörü olduğu Kıbrıs 'ta Fransa üs kurarken sadece izlemekle yetindi, işte bu durum hiç normal değildi.

Türkiye ile imzalanan serbest ticaret anlaşması da birçok kişi için sürpriz oldu. Ayrılık sonrası ilk anlaşmanın Türkiye ile yapılmış olmasının arka planına dikkat etmek gerekir, biraz değinelim.

- Bu anlaşmanın adı her ne kadar serbest ticaret anlaşması olsa da, sebeplerinden birincisi siyasidir. ABD ve AB'nin yaptırımları konuştuğu bir dönemde, ticari bağları çok kuvvetli olmayan Türkiye ile anlaşma ,ticari gerekçeler ile açıklanamaz.

- Diğer hesap stratejiktir. Doğal rakip gördüğü kıta avrupasının, Akdenizde ucuz enerjiye ulaşmasının önündeki tek engel Türkiye' ye destek vererek, rakibinin kazanmasını engellemektir.

- Yatırım yaptığı ve canlanmaya başlayan tarihi ipekyolu projesinin önemli noktası Türkiye' den ayrıcalıklar elde etmektir.

- Daha önce yazdığım 2030 yılında dünyanın en büyük 5. ekonomisi olarak gördüğü ülkedeki payını arttırmaktır.

Görünen yeni düzenin yeni ittifakları şekilleniyor. Göreceksiniz AB de gelecek, ABD de beklenenin aksine yeni yönetim işe başlayınca sıcak mesajlar gönderecek. Siz içeride anlamasanız da bu ülke çok önemlidir. Yeni konsepti ile yakın coğrafyasında Türkiye olmadan birşey yapılamaz. Bunu anlayan herkes gelecek, doğal olanı da, bölgeyi en iyi tanıyan ilk önce geldi.

SON SÖZ

Suriye ile başlayan süreç, Akdeniz ile devam etti ve Karabağ ile sonlandı. Dünya siyasetinde ve paylaşımda var olmak istiyorsanız rüştünüzü ispat etmeniz gerekir. Türkiye menüde değil masada olmak istiyor. Öyle bir coğrafyada yaşıyoruz ki ekonomi de dahil herşey dış politika ve askerî gücünüze bağlıdır. Onların görüp, içerideki bir kısım insanın göremediği gerçekler bunlar. Siyaset gözlüğünü çıkarmadıkça siz göremeseniz de, ülke güçlenerek yoluna devam edecektir.

Çin'e giden trene, aslında tren gitmiyormuş yalanına sarılan anlayışa ne anlatırsanız anlatın. Bir insan hangi gerekçelerle ve nasıl ülkesinin zaafından mutluluk duyar, hatta olmayan zaaflarını bile varmış gibi anlatır anlayabiliyorum, anlayamadığım sırf iktidar zarar görecek diye peşine takılanlar. Onlar para ve şöhret kazanıyor sayenizde, YA SİZ...