Zaman, insan farkına bile varmadan akıp gidiyor. Bugün dönüp geriye baktığımda, meslekte 31 yılı geride bıraktığımı fark ediyorum. Tam 31 yıl.
Kimi günler heyecanla koşturduğum, kimi günler buruk haberlerle yüreğimin daraldığı ama her anında mesleğime olan sevgimi hiç kaybetmediğim uzun bir yolculuk bu. 1994 yılında spor muhabirliğiyle başladığım bu serüven, göz açıp kapayana kadar geçti.
Sahada, tribünde, ekran önünde, gazete mutfağında…
Her satırında emek, her cümlesinde alın teri var bu hikâyenin.
Yıllar boyunca nice güzel anı biriktirdim, bazen de içimi yakan olayların tam ortasında buldum kendimi.
Ama her defasında “doğru olanı yazmak” için, meslek yeminime sadık kaldım.
Yaptığım haberlerde abartma yolunu hiç tercih etmedim.
Benim için istikrar daha önemli oldu.
Çünkü ben bu mesleği, unvanlar için değil, insanlara dokunmak için yaptım.
Bugün geriye baktığımda şunu rahatlıkla söyleyebiliyorum:
Evet, hatalarım oldu.
Ama iyi ki bu yolu seçmişim.
Çünkü içim, vicdanım kadar berrak.
Doğru bildiğimi savunmaktan, haksızlık karşısında susmamaktan hiçbir zaman vazgeçmedim.
Yıllar içinde çok değerli görevlerde bulundum:
Türk Basın Birliği Genel Sekreterliği, Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti Başkan Vekilliği ve üç dönem süren Başkanlık, Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkan Yardımcılığı, Basın Vakfı Genel Başkan Yardımcılığı ve şu anda sürdürdüğüm Anadolu Gazeteciler ve Spor Yazarları Derneği Genel Başkan Yardımcılığı…
Her birinde tek gayem; meslektaşlarıma, kentime ve ülkemin basınına katkı sunmaktı.
Bir zamanlar “Sarı Basın Kartı nasıl alınır acaba?” diye düşünürken, bugün Sürekli Basın Kartı sahibi olmak, bana sadece gurur değil, derin bir huzur da veriyor.
Çünkü bu kart, sadece bir kimlik değil; yılların emeğinin, sabrının ve sadakatinin sembolü.
Her seferinde gazetecilik mi okudun abi söylemleri nedeniyle 45’inden sonra gazetecilik bölümünü de bitirerek, öz geçmişime bir ekleme daha yaptım.
Kocaeli TV’de “Ajans 9” programıyla üçüncü yılımı doldurmak üzereyim.
Ekranda olmak kolay değil ama halktan gelen bir “ağabey, seni her sabah izliyoruz” sözü, bütün yorgunluğu unutturuyor.
Bir diğer büyük gururum ise Bugün Kocaeli Gazetesi.
1 Ekim 2025 itibariyle Genel Yayın Yönetmeni olarak bu gazetede birinci yılımı tamamladım.
Bir yıl içinde çok büyüdük, güçlendik.
Ekibimiz genişledi, haber ağımız derinleşti.
Artık kalabalık bir aile olduk.
Bu nedenle de yeni bir mekâna ihtiyaç duyduk.
Yönetim Kurulu Başkanımız Tuncay Arıcan’ın çok büyük desteğiyle çok daha ferah, çok daha güzel bir mekâna taşındık.
Yeni adresimiz;
Körfez Mahallesi, Ankara Karayolu Caddesi, Birleşim İş Merkezi, Kat:4, No:405.
İYİ Parti İl Binası’nın alt katında, AK Parti İl Binası’nın tam karşısındayız.
Yani yine kentin kalbinde, sizlere en yakın noktadayız.
Bugün Kocaeli Gazetesi olarak kapımız herkese açık.
Gazetecilik, duvarların ardında değil, halkın içinde yapılır.
Biz de her zaman öyle olduk, öyle kalacağız.
Bu yolculukta bana inanan, omuz veren harika bir ekibim var:
Meslekte 30 yılı devirmiş, kaleminin gücüyle her satıra iz bırakan Yazı İşleri Müdürüm Uğur Ulusoy, 17 yıllık deneyimiyle haberiyle fark yaratan editörüm Selda Efe,
sporda tecrübeyi temsil eden dostum Zafer Onar, gençliğin enerjisini ve umudunu gazetemize taşıyan Dilara Büyükkardeşler, gece demeden haberleri sizlere ulaştıran Zeynep Türker,
siyasetin ve sporun kulislerini titizlikle takip eden Ahmet Gökmen ve ülkesinden binlerce kilometre uzakta olsa da kalbi bu şehirle atan, Pakistanlı gönüllü stajyerimiz Fatıma…
Hepsiyle birlikte, bu şehir için yazıyor, bu şehir için üretiyoruz.
Yeni mekânımızda; daha çok özel haber, daha çok ses getiren yazı ve daha çok umut bulacaksınız.
Aslında bu yazıyı tabelalar asıldığında yazmayı planlamıştım.
Ama baktım ki dostlar duymuş, kapımız birer birer çalınmaya başladı.
Bir “hayırlı olsun” dileğiyle gelen o samimi tebessümler var ya…
İşte bütün yorgunluğu bir anda alıp götürüyor.
O yüzden bu yazıyı biraz erken yazıyorum:
Çünkü sizleri özledik.
Yeni adresimizde, aynı dostlukla, aynı samimiyetle bekliyoruz.
Adresimiz değişti, ama samimiyetimiz aynı.
Kapımız açık, çayımız taze, kahvemiz sıcak…
Uğrarsanız, bir haber değil ama güzel bir anı mutlaka yazarız birlikte.
Tabi haberde verirseniz bu işin bonusu olur.
Sağlıcakla kalın.