Bir çınar devrilir, sadece gövdesiyle değil; geçmişiyle, geleceğiyle, anılarıyla devrilir.

Ben Değirmendere’de doğdum, o çınarların altında büyüdüm. İlk bisikletime binerken düşüp dizimi kanattığımda, sırtımı yasladığımda, yaz sıcağında gölgesine sığındığımda... Onlar hep oradaydı. Gölgeydi, nefesti, geçmişti. O çınarlar bizim mahallemizin anası gibiydi. Bir yanıyla da atamız. Değirmendere’nin hafızasıydı.

Ama şimdi?
Şimdi içten içe çürümüş bir sessizlik kaldı geriye. Ve acı. Çok büyük bir acı.

YILLARIN AĞACI, YILLARIN İHMALİ

Gölcük Değirmendere’de yaşanan bu facia, sadece bir çınar dalının kopması değil; yılların biriktirdiği ihmalkârlığın, vurdumduymazlığın, "bir şey olmaz" rahatlığının son perdesidir. 1996 doğumlu gencecik bir insan, Kuruçeşme Yeni Mahalle Ortaokulu'nda Matematik Öğretmeni olan Erdem Ulak, bu vurdumduymazlığın kurbanı oldu.
Erdem, o gün sadece bir gölge aramıştı belki. Biraz serinlik, biraz huzur. Tıpkı benim çocukluğumda yaptığım gibi... Ama onu gölge değil, ölüm karşıladı.

BU SADECE DEĞİRMENDERE'NİN DEĞİL, HEPİMİZİN MESELESİ

Bu olay; Gölcük Belediyesi’nin, ilçe yöneticilerinin ve ilgili tüm kamu kurumlarının acil bir şekilde yüzleşmesi gereken bir tablodur. Çınarlar, asırlık olur ama ölümsüz değildir. Onlar da yaşlanır, yorulur, içten içe çürür. Ve biz, onları korumazsak; bir gün gelip sevdiklerimizi alır götürür. Tıpkı Erdem’i götürdüğü gibi.

Bu sadece Değirmendere’nin değil, Türkiye’nin dört bir yanındaki şehirlerin ortak bir gerçeği: kamusal alanlardaki ağaçların kaderine terk edilmesi. Parklarda, sahil kenarlarında, okulların bahçelerinde; her birinde benzer riskler bekliyor. Ya bir rüzgârda kırılırsa? Ya bir çocuğun başına düşerse?

BİZ, AĞAÇLARI SADECE GÖLGE ZANNETTİK

Ağaç bakımı sadece budama değildir. Bilimsel risk analizi, periyodik kontrol, çürüme tespiti, dalların yük kontrolü gibi ciddi mühendislik süreçleri gerektirir. Ama biz sadece çay içtiğimiz gölgeye baktık. O gölgenin yükünü kimse sormadı. Oysa o gölge, bazen bir yaşamı sırtında taşır.

YETKİLİLER GÖREVE: DERHÂL VE ŞİMDİ

Gölcük Belediyesi başta olmak üzere tüm yetkililere buradan açık bir çağrımdır: Değirmendere’deki, Gölcük’teki ve Kocaeli genelindeki tüm büyük ağaçlar ivedilikle kontrol edilmelidir. Bunun için sadece itfaiye değil, ziraat mühendisleri, peyzaj uzmanları, çevre bilimciler sürece dâhil edilmelidir. Ağaçların dışı değil içi incelenmelidir.

Bugün bir kişi hayatını kaybetti. Üç kişi yaralandı. Peki ya yarın?

ÇÜNKÜ HER DALIN ALTINDA BİR YAŞAM VAR

Ben Değirmendereliyim. O çınarların gölgesinde büyüdüm. Orada nice anım, nice çocukluğum kaldı. Ama bugün aynı çınarın altında bir can toprağa karıştı. Göz göre göre geldi bu acı. Bir ağaç sadece devrilmedi. Bir insanın hayatı da o gölgeyle birlikte yok oldu.

O yüzden diyorum ki: Bu yazı bir uyarı, bir yakarış, bir vicdan çağrısıdır. Lütfen duyun. Lütfen artık görün. Ve bir daha asla böyle bir çınar sessizliğiyle uyanmayalım.

Sağlıklı ve huzurlu günlerin her daim yanımızda olması dileği ile...