Çetin Gürol'un Köşe Yazısı
Olağanüstü günlerden geçiyoruz.
Enflasyon yükselmiş, iki ay önce 12 TL olan yumurtanın kolisi 23 TL’ye dayanmış kimsenin umurunda değil.
Ya da dolar ve altın yükselmiş, ekonomi nereye gidiyor diye şimdilik düşünmüyoruz.
17 Ağustos Deprem felaketinin ardından 21 yıl geçmesine rağmen ilimizde 28 ağır hasarlı bina, 1619 orta hasarlı binanın neden yıkılmadığını ve bunda üzerine sorumluluk almayan yöneticilerin neden yüzlerinin kızarmadığını sormuyoruz.
Veya deprem felaketinin ardından olası bir İstanbul depreminde yıkılması muhtemel olan binalarla ilgili yaptırım yapması gerekenlerin neyi beklediğini sormuyoruz bile.
Çünkü yatıyoruz pandemi, kalkıyoruz pandemi.
Covid 19 belası gerçekten genç yaşlı demiyor ve aramızdan alıp götürüyor.
Sosyal medyada an geçmiyor ki, bir canımızı bu beladan yitirdiğinin haberini alıyor, bir canımızın da testinin pozitif haberlerini duyuyoruz.
Yaklaşık 2 aydır girmediğim hastane, girmediğim sağlık kurumu kalmadı gibi.
Orada sağlık çalışanlarının insanüstü gayretlerini bizzat gördüm. Yine sağlık çalışanlarımızın yaşadığı sıkıntıları da bizzat kendilerinden dinliyorum.
Bundan önceki yazımda da belirttiğim gibi sağlık çalışanlarını iflas ettirirsek emin olun bugünlerimizi mum ile ararız.
Yine Darıca Eğitim ve Araştırma Hastanesinde bizzat şahit olduğum, iş bilmez bir müdüre hanımın sözlü emrini yazılı istemesi nedeniyle kızı yaşındaki 4 B’li yeni memur olmuş kardeşimizi tehdit etmesi de böyle bir dönemin cabası.
Onun için sözde değil, özde bu insanları sahiplenmeliyiz.
Geçenlerde otobüse binen bir sağlık görevlisi, kendisine tanınan haktan yararlanmak için kartının hem ön hem de arka yüzünü otobüsün kamerasına göstermek istenmesi bile ne kadar önem verdiğimizin bir göstergesi.
Gelelim asıl konumuza hastaneler dolup taşıyor.
Çin aşısı mı, Alman aşısı mı bilmem ama ülkemizde herkesin aşılanması ile ilgili süreç biranda olmayacak.
Her gün 30 binin üzerinde vaka ile hastaneler dolup taşarken, bu kentin yöneticilerine bir önerim olacak.
Mutlaka kendileri de düşünmüşlerdir ama yine de hatırlatmak isterim.
Kentin göbeğinde iki Alışveriş Merkezi yıllardır kapanmış durumda.
Birisi Real AVM, diğeri ise Carrefour AVM .
Pandeminin 2021 yılının Haziran ayına kadar süreceği de göz önünde bulundurulduğunda, kesinlikle buraların sahra hastanelerine döndürülmesi düşünülebilir. Hem ulaşım hem de fiziki koşullarından dolayı, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin imkanları ile çok kısa bir sürede dönüştürülebilir.
Yada daha önce çeşitli organizasyonlar için kullanılan ve bunun içinde yüze yakın ayaklı klimanın alındığı İnterteks Uluslararası Fuar Merkezi de değerlendirilebilir.
İnanın hastanelerde her alan yoğun bakıma dönüştürülmüş durumda.
Allah korusun büyük bir trafik kazası olsa kazazedelerin yatırılacağı yoğun bakım ünitesi bulunamaz.
Yine batı yakası dediğimiz bölge içinde Derince eski Askeri Hastane alanında hazırlandığı söylenen ancak sonra ne olduğunu bilmediğim alanda değerlendirilebilir.
Pandemi geçtikten sonra ekonomiyi de düşünürüz, depremde zarar gören ve yıllardır yıkılmasını bir kenara bırakan seçilmişlere de hesabını sorarız.
Şu anda önceliğimiz sağlık.