Ahmet Gökmen'in Köşe Yazısı...

Dün sabah güne başlarken adeta Felakete uyandık Gebze’de yaşanan bina çökmesi hepimizi derinden sarstı. Enkaz altında kalan Emine ve Levent Bilir’e ulaşmak için yaklaşık 650 kişilik ekip saatlerce aradı Anne ve babanın hayatta olma ihtimaline karşı arama çalışmaları büyük bir hassasiyetle yürütüldü. Daha önce enkazdan Emir ve Nisa’nın cansız bedenleri çıkarıldı; abla Dilara ise sağ olarak kurtarıldı. Tek duamız, anne ve babanın da hayatta kalmasıydı olmadı.

Binanın Geçmişi ve Sorumlular

Bina 2013’te yapılıyor. Projeyi ve süreçleri yürüten firmalar şöyle:

  • Müteahhit: Vatan İnşaat – Ergün Kahraman
  • Mimari Proje: Penah Mimarlık – Mehtap Yılmazel
  • Zemin Etüdü: ASG Mühendislik – Adnan Temir
  • Yapı Denetim: Zafer Yapı Denetim – Oğuz Bulut

Bina tüm resmi kontrollerden geçiyor ve iskan alıyor. Yani kâğıt üzerinde her şey yolunda.

Asıl Kırılma Noktası: Önce Çökme Fark Edildi

Olaydan bir gün önce, giriş katındaki eczane sahipleri binada çökme fark ediyor ve durumu müteahhite bildiriyor. Müteahhit, hem belediyeye hem de metro inşaatının yüklenicisi firmaya haber veriyor.

  • Belediye geliyor: “Risk yoktur.”
  • Metro yüklenicisi geliyor: “Risk yoktur.”

Ve bu değerlendirmeler resmi değil, şifahen yapılıyor.
Ertesi sabah bina çöküyor.

Teknik Değil, İhmal

Mühendis ve mimarların büyük çoğunluğunun ortak görüşü şu:

“Bu bina kötü inşa edildiği için değil, zeminden kaynaklı bir müdahale/ihmal nedeniyle çöktü.”

Çünkü binanın tam altından geçen metro tüneli belirleyici bir risk. Ayrıca zeminde eski bir boşluk olduğu, yağmurla yumuşadığı, son depremle birlikte zeminin çöktüğü iddiaları var. Binanın önce 3 metre gömülü hale gelmesi, ardından yan yatması da bu ihtimali güçlendiriyor.

Ancak tüm teknik ihtimallerden önce, ortada tartışmasız bir gerçek duruyor:

Bina boşaltılmadığı için insanlar öldü.

Levent Bilir’in çökmeden önce söylediği söz her şeyi özetliyor:

“Abi bu bina çöker, burada yaşanmaz.”

Bu bir kader değil, göz göre göre işlenen bir ihmal zinciri.

Bu olayın üstü kapatılamaz.
Sorumlular hesap vermeli.

Emine, Levent, Nisa ve Emir’e Allah’tan rahmet…
Dilara’ya sabır ve şifa diliyorum.